M.E. BAKANIMIZ AKTÖRLÜĞE ÖZENDİ

Öğretmenlikte davranış dilinin, sözden daha önemli olduğunu ifade eden Bakan Çelik, (Bakanların da davranış dili, sözleri ve düşüncelerininde önemli olduğu bir nebze olsun artık alaşılmalıdır) 1. sınıfa başlayan öğrencilerin anaokuluna gitmişlerse pek sıkıntı yaşamadıklarını ancak gitmemişlerse sorunlarla karşılaşacaklarını anlattı. Bunun, “ilk gün sendromu” olduğunu söyleyen Bakan Çelik, sıkıntıları aşabilmek için bir program hazırlandığını kaydetti. Bu öğrencilerin, okul henüz kalabalık değilken oyun ortamında okula alışmalarının sağlanacağını belirten Bakan Çelik, okula yeni başlayan çocukların anne-babalarından ayrılamadıklarını ifade ederek, “Bu uygulamayla birlikte bunlar şüphesiz sıfırlanmayacaktır. Ama ben bu bir haftalık uygulamanın çok ciddi faydalar sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Çağdaş Drama Derneği’nin, uyum için hazırlanan programa katkıda bulunduğunu ifade eden Bakan Çelik, “Öğrencilerimize ev ortamını aratmayacak şekilde bir hazırlık içinde olmamız gerekiyor. Öğrenci evden okula sevinçle gelmedi. Anne-babası tarafından adeta sürüklenerek okula götürülen bir öğrencinin durumu hiç de iç açıcı değildir. Eskiden ben hatırlarım, paydos zili çaldığı zaman öğrenciler adeta kapıdan birbirlerini ezerek kaçarlardı” diye konuştu. Toplantıyı izleyen öğretmenlerin “Şimdi de aynı” sözleri üzerine Çelik, “Tabii, derslerin bittiği saatlerde böyle olmasını algılamak zor değildir. Neticede memurların en sevmedikleri zaman, pazarı pazartesi gününe bağlayan gecedir, en sevdikleri ise cumayı cumartesi gününe bağlayan gece…” dedi (Bu cevabın konuyla ne alakası var ve sayın Bakan tarafından memurlara olan bu sataşmanın nedenini, aslında neyi ima ettğini anlayan var mı?) 
Bakan Çelik, daha sonra Çağdaş Drama Derneği’nin, okula yeni başlayan bir çocuğun tepkilerinin dile getirildiği dramada rol aldı. Doğaçlama yöntemiyle canlandırılan oyunda, Çelik okulların açıldığı ilk gün çocuğunu okula götüren bir veliyi canlandırdı. Bir öğretmenin “çocuğu” canlandırdığı oyunda, Bakan Çelik ile sınıf öğretmeni, çocuğunun okulda kalmasını sağlamak için dil döktü. (Öğretmenlerin hemen her zaman çok kolay bir şekilde becerdiği bu işte acaba sayın Bakan ne kadar başarılı olabilmiştir, o konuda bir yorum yok malesef.)

Not: Mavi yazılı sözler Türk Eğitim-Sen’e aittir.
Kaynak: www.meb.gov.tr

Son Haberler

5. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI MÜHENDİSLİK VE FEN BİLİMLERİ KONGRESİ BAŞLADI

Türk Eğitim Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği tarafından “Doğumunun 90. Vefatının 10....

ARALIK AYI E-BÜLTENİ YAYINDA

Aralık ayı bültenimizi yayınladık! Sendikamızın güncel faaliyetlerini, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve üyelerimize yönelik çalışmalarımızı...

ÖĞRETMENLE BİRLİKTE KAYBETTİĞİMİZ, GELECEĞİMİZDİR!

Genel Başkanımız Talip Geylan, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki bir okuldaki bazı öğrencilerin öğretmene yönelik uyguladığı uygunsuz ve çirkin tavırları sert bir dille eleştirerek konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

KAMU ÇALIŞANLARININ EKONOMİK ZARARLARI MUTLAKA KARŞILANMALIDIR

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Kasım ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.