Arama Yapın

KONCUK: KADIN TOPLUMUN TEMEL DİREĞİDİR

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı"nın verilişinin 82. yılı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Genel Başkan İsmail Koncuk mesajında;

5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına, hakların en büyüğü olan “Seçme ve Seçilme” hakkı tanınmıştır. Kadına Fransa’da 1944, Japonya’da 1945, İtalya’da 1946, Arjantin ve Meksika’da 1946, İsviçre’de ise 1971 yılında tam olarak seçme ve seçilme hakkına tanınmasına rağmen; bundan tam 82 yıl önce Atatürk’ün girişimleri ve büyük öngörüsüyle medeni olarak addedilen pek çok ülkeden önce, seçme ve seçilme hakkı kazanan kadınlarımız, ne yazık ki bugün toplumda hak ettikleri değeri bulamıyorlar.

Kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 82. yılını kutladığımız bugün milyonlarca kızımıza eşlerini dahi seçme hakkı tanınmıyor, küçük yaşta evlenmeye zorlanıyor.  Aile içi şiddete, töre cinayetlerine kurban giden kadınlarımızın sayısı her yıl binleri bulurken, yönetim kademelerinde, sivil toplum örgütleri içerisinde, çalışma hayatında kadının adı neredeyse yok. Bu durum dahi birçok toplumdan daha önce seçme ve seçilme hakkı elde etmiş olan kadınlarımızın, 1934’ten bugüne kadar yaşadığı ihmali ortaya koymaktadır. Bir ülkede, getirilen hukuki düzenlemelerin toplumsal yaşama yansıması için toplumsal algının da bu yönde geliştirilmesi gerektiği gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Kadınların hukuki haklarını kullanması için yasal düzenlemelerle birlikte, hukuk kurallarını hayata geçirecek olan bireylerin de yeterli olgunluğa erişmesi ve uygun toplumsal kültürün oluşturulması gerekmektedir. Bu nedenle öncelik mutlaka, evrensel, eşitlikçi bir toplumsal kültür oluşturmak olmalıdır.

Kadını ikinci plana iten toplumlar, kendisini ayakta tutacak dinamiklerden birini kaybettikleri için çökmeye mahkûmdur. “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?” diyen Atatürk’ün izinden gideceksek, hayatın her noktasında kadınları yüceltmek zorundayız.

Bugün, kadınlarımızı toplumsal hayattan soyutlamaya çalışan, aile içi şiddet uygulayarak adeta kadınları infaz eden, asılsız gerekçelerle kadınlarımıza ikinci sınıf vatandaş muamelesini layık gören, onların erdem ve değerini hala anlayamayan zihniyetlere karşı, tarihimiz ibret verici örneklerle doludur. Kadın ve erkek omuz omuza olduğunda bu toplumu yıkacak hiçbir güç olmayacaktır. Bugün kadınlarımızı yeniden perde arkasına hapsederek erkek egemen bir toplum yaratma peşinde koşanlar;

Aziziye Tabyası’nın Ermenilerin eline geçmesi üzerine, üç aylık bebeğini emzirdikten sonra, “Seni bana Allah verdi. Ben de O’na emânet ediyorum.” diyerek, birkaç saat önce şehit düşen ağabeyinin tüfeğini alıp, vatan savunmasına koşan Nene Hatun;

Oğlu, kızı ve kardeşinin de bulunduğu 35 kişilik müfrezesiyle Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne katılan, Afyon civarında Yunanlılara esir düşen ve yine kendi çabalarıyla kurtulan, sonradan kendisine bağlanan üsteğmenlik maaşını Kızılay'a bağışlayan Kara Fatma lakaplı, Fatma Seher Erden;

Yunanlıların İzmir’i işgal etmesi ile Milli Mücadele’ye katılan, Sakarya Savaşı’nda yaralanan ve tedavisinin ardından müfrezesine geri dönen, binbaşı Ayşe Hanım;

 

Temmuz 1920’de Fransızlara karşı harekete geçildiği sırada askerlerde bir duraksama olunca “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” diyen, aynı muharebe sırasında ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığında şehit düşen Tayyar Rahime;

Kendisinden bilgi almak isteyen Yunanlılara karşı direnirken düşman tarafından Kavakönü Köyü’nde işkence yapılarak öldürülen ve ardından fırında yakılan, Nazife Kadın’ı asla hafızalarından çıkarmamalıdırlar.

Bu düşünceler ışığında Türk kadınının seçme ve seçilme hakkına kavuşmasının 82. yılını kutlarken, başta ülkemiz olmak üzere dünyadaki tüm kadınların annelik sıfatıyla sahip oldukları kutsiyetin farkına varılmasını ve uğradıkları her türlü haksızlığın son bularak, toplum içinde eşit bireyler olarak yer almalarını diliyorum.

 

 İSMAİL KONCUK

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı

 

Son Haberler

BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE NİCE GÜZEL BAYRAMLARA…KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN

Genel Başkanımız Talip Geylan, Kurban Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.

DEVLET SIRRI MI GİZLİYORUZ?

Genel Başkanımız Talip Geylan, kimi il müdürlüklerinin yönetici atama sözlü mülakat sonuçlarını şeffaf listeler...

MEB’E BAĞLI RESMİ OKUL VE KURUMLARDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMEN ÇOCUKLARI MAĞDUR EDİLMESİN!

Bilindiği üzere, İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS) Başvuru ve Uygulama Kılavuzu’nun Başvuru...

İKİNCİ İLLER ARASI YER DEĞİŞİKLİĞİ HAKKI VERİLSİN!

Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nca “2025 Yılı Öğretmenlerin İl İçi İsteğe Bağlı Yer Değiştirme”  duyurusu 12.05.2025 tarihinde yayımlandı. Bu duyuruya göre bu yıl sıraların çalıştırılması usulü uygulanmaktadır. Söz konusu takvim gereğince; İl içi yer değiştirmeler 21.05.2025 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Sıraların çalıştırılması usulü sistemi ise 22.05.2025 ve 12.08.2025 tarihlerinde olmak üzere iki defa uygulanacaktır.