Bu noktada Türk Eğitim-Sen’i “Hem sınava karşı olup hem de sınava hazırlık sürecinde üyelere nasıl destek olunurmuş” söylemleriyle eleştiren sendikal yapılara tepki gösteren Geylan, “Yesinler..! Sözde rekabet adına bu kadar mı düşüyorsunuz?” diye sordu.Uzman/Başöğretmenlik sürecinin ilk başladığı 2005 yılından beri tavırlarının değişmediğini söyleyen Geylan, “Herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın; 10 YILINI dolduran her Öğretmen Uzman, 20 YILINI dolduran her öğretmen de Başöğretmen olarak değerlendirilmelidir! Bir yandan hukuki süreci sonuna kadar yürütürken ve öğretmenlerimizin kariyer basamaklarını sınavla belirleme gereksizliğini iptal ettirme gayretini ortaya koyarken, diğer yandan süre giden bir işleyişte başarılı olmaları için tüm imkanlarını seferber edecektir” dedi.Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Hem sınava karşı olup hem de sınava hazırlık sürecinde üyelere nasıl destek olunurmuş(?)Yesinler..!Sözde rekabet adına bu kadar mı düşüyorsunuz?Evet, Türk Eğitim-Sen öğretmenlerin kariyer basamaklarının SINAVLA belirlenmesine KARŞIDIR!Tavrımız, Uzman/Başöğretmenlik sürecinin ilk başladığı 2005 yılında da böyleydi bugün de değişmedi:Herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın;10 YILINI dolduran her Öğretmen Uzman,20 YILINI dolduran her öğretmen de Başöğretmen olarak değerlendirilmelidir!Çünkü, öğretmenlik, sadece BİLME mesleği değil, BİLDİĞİNİ AKTARMA işidir. Dolayısıyla esas alınması gereken tek ölçüt tecrübe yani hizmet yılı olmalıdır.Türk Eğitim-Sen, 2005 yılında olduğu gibi şimdi de başta sınav şartı olmak üzere öğretmenlerimizi mağdur edebilecek tüm düzenlemeleri YARGIYA taşımıştır.Kariyer Basamakları düzenlemesini de beraberinde getiren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun gündeme getirildiği 23 Ekim 2018 tarihinden itibaren, her düzeyde ve her şekilde mücadele ortaya koyduk; görüşmeler, yazışmalar, eylemler, kampanyalar, sosyal medya gündem çalışmaları ve nihayetinde yargı süreciyle meslektaşlarımızın beklentilerinin sesi olduk.Nihayetinde yargı süreci de devam etmektedir.Ancak tüm bu mücadeleyi ortaya koyarken, diğer yandan da işleyen süreçte üyelerimizin azami fayda sağlamaları ve olası mağduriyetlerini engellemek için gayret ortaya koyuyoruz.Türk Eğitim-Sen -birileri gibi- “Saldım çayıra, mevlam kayıra” anlayışında olamaz!Sorumlu sendikacılık anlayışının gereği olarak, her aşamada üyesinin yanında durmaya ve destek olmaya devam edecektir.Bir yandan hukuki süreci sonuna kadar yürütürken ve öğretmenlerimizin kariyer basamaklarını sınavla belirleme gereksizliğini iptal ettirme gayretini ortaya koyarken, diğer yandan süre giden bir işleyişte başarılı olmaları için tüm imkanlarını seferber edecektir.Doğrusu budur!Sorumlu ve ahlaki sendikacılığın gereği budur!Varsın birileri boş lafla peynir gemisiyle oynaşsın, Türk Eğitim-Sen otuz yıldır olduğu gibi doğruları yapmaya devam edecektir.”
YanıtlaYönlendir |