KADINLARDA SENDİKALAŞMA ORANI NİÇİN DÜŞÜK?

Bilindiği üzere, her yıl 15 Mayıs tarihi itibariyle sendikaların üye sayıları belirlenmektedir. Üye aidat kesinti listeleri üzerinden yapılan bu tespitler ışığında o yılın yetkili sendikası belirlenmekte ve Temmuz ayının ilk haftasında Resmi Gazete’de yayınlanmaktadır.

Eğitim-öğretim hizmet kolunda yetki 2008 yılında da Türk Eğitim-Sen’in olmuştur. Sendikaların, gerek 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’ndan, gerekse iktidarın olumsuz bakış açısından kaynaklanan problemlerine rağmen, sendikalaşma oranını geçen yıla göre az da olsa artırmaları sevindiricidir. Ancak, YURT-KUR’da sendikalaşma oranı geçen yıla göre %5 oranında azalmış bulunmaktadır.

Sendikalaşma oranı eğitim-öğretim hizmet kolunun en büyük parçasını oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı’nda geçen yıla göre %3 artarak, 54.42’ye yükselmiştir. Ancak, YURT-KUR’da, geçen yıla göre %5 azalan sendikalaşma oranı bu yıl %31.36 olmuştur.

Üniversitelerde ise, sendikalaşma oranı %17.73’den % 19.86’e çıkmıştır.

Sendikalara üye olanları cinsiyetlerine göre incelediğimizde ise, Milli Eğitim Bakanlığında sendika üyesi olan erkeklerin oranı %65.31, kadınların oranı ise %40.29’dur. Yani, Milli Eğitim Bakanlığı’nda kadın sendika üyelerinin oranı erkeklere göre %25.02 azdır.

YURT-KUR’da ise, toplam 1986 kadın çalışandan 611’i üye olup, bu oran %30’dur. 4413 erkek çalışanın 1396’sı sendika üyesi olup, sendikalaşma oranı %29 olmaktadır. Bu durumda YURT-KUR’da kadınlar erkeklere göre %1 oranında daha fazla sendikalaşmıştır.

Görüldüğü üzere Milli Eğitim Bakanlığında kadın üyeler, erkeklerden %25.02 oranında azdır. MEB’de çalışan 299.552 kadından 120.699’u sendikalara üye olmuş iken, 178.853 kadın çalışan sendika üyesi değildir. Milli Eğitim Bakanlığında 388.743 erkek çalışanın 253.906’sı sendika üyesi olup, 134.837’si sendika üyesi değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan kadınlarımızın sendikalaşmada erkeklerin gerisinde kalması incelenmeye değer bir konudur. Bu problemi, gerek sendikalar, gerekse eğitim çalışanları masaya yatırarak tartışmalı ve kadınlarımızın sendikalaşmada erkeklerin %25.02 oranında geride kalmasının nedenlerini tespit etmelidir.

Türk Eğitim-Sen olarak, kadın, erkek ayırmadan tüm eğitim çalışanlarının sendikal mücadelenin içinde olmasını arzu ediyoruz.

Ancak, bu tablo kadın eğitim çalışanlarına yakışan bir tablo değildir. Kadınlarımız, ülkemizde her alanda, şu anda olduğundan daha canlı olarak bulunmalı, sendikal mücadele alanını erkeklere terk etmemelidir.

Saygılarımızla.

Son Haberler

ÜNİVERSİTE YÖNETİCİSİ Mİ YOKSA SENDİKACI MISINIZ?

Genel Başkanımız Talip Geylan, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’nde görev yapan bir kısım yöneticilerin sendikamız üyelerine yönelik mobbinge varan tutum ve davranışlarını sert bir dille eleştirerek, “Söz konusu bu yöneticiler, ya üstlenmiş oldukları görevin haysiyetine mütenasip davranmalı ya da görevlerinden ayrılıp dürüstçe sendikacılık yapmalıdırlar!” dedi.

“SEVGİNİN RENGİ: ANNELERİMİZ”  RESİM YARIŞMASI DÜZENLİYORUZ

Annelerimiz; en köklü kurum olan ailenin temel yapı taşıdır. Doğduğumuz andan itibaren hayatımızın her evresinde onların varlığına ihtiyaç duyar, onlardan aldığımız güç ile yarınlara kendimizden emin olarak hazırlanırız.

HER NÖBET GÖREVİNE ÜCRET VERİLSİN!

Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumlarda görev yapan öğretmenlere nöbet görevi...

3600 EK GÖSTERGE SÖZÜ HAVADA KALMASIN!

Genel Başkanımız Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan ile birlikte 10-11 Ocak 2025 tarihlerinde İstanbul’da bir dizi etkinliklere katıldı.