İç ve dış mihrakların payandası olan bölücü terör örgütü, bugüne kadar ülkemizde 40 bin insanımızın hayatını kaybetmesine yol açtı. 300 milyar dolarlık milli servetimizin de heba olmasına sebep oldu.
Ne yazık ki, Türkiye üzerinde kirli emelleri olanların yürekten destek verdiği bu bebek katilleri, milletimizin hayatını alt üst etmiştir. PKK’nın fütursuzca eylemleri siyasi otorite boşluğundan kaynaklanmaktadır. Zira bunlar, yedi düvelin bükemediği bileği bükeceğini sanmışlardır.
Milletimizin sabrının taşması sonucu bir arayışa girilmiş ve bu hainlerin hangi inde olursa olsun, imhası için yüce Meclis toplanarak, nihayet sınır ötesi operasyona da izin veren bir tezkere çıkarmaya karar vermiştir.
Bu tezkere hazırlığıyla birlikte, içte ve dıştaki leş kargalarının tepki sesi daha da yükselmiştir. Ancak bilinmelidir ki, Türk Milletinin tek vücut, tek yürek, tek güç olması sonucu yakında bu sesler de birer birer susacaktır.
Dün duyarsız kalanların, bugün çakalları kurtarma uğruna demokrasiden, barıştan dem vurmalarını anlamak mümkün değildir. Ayrıca; kendi çıkarları için kıtalararası ülkeleri işgal edenlerin, yanı başındaki devletlere mermi yağdırmada beis görmeyenlerin, bizim meşru müdafa hakkımıza karşı çıkışlarını manidar buluyoruz.
Türk Milleti bu ülkelerin hiçbir zaman dost ve müttefik olmadıklarını ve olmayacaklarını çok iyi bilmektedir.
Bu nedenle Yüce Meclis’te tezkerenin çıkarılmasına verilen her oy, bu vatanın birliği ve dirliği içindir. Bunun içindir ki, o ulvi çatı altında tezkereye evet oyu veren her vatanseveri teker teker kutluyoruz..
Sınır ötesi operasyona kapı aralayan tezkerenin kabulü; gerek hükümetin, gerekse muhalefet partilerinin, PKK terörünü bitirmeye yönelik kararlılığını tüm dünyaya ilan etmesi anlamına gelmektedir.
Sınır ötesi operasyon konusunda, gerek TBMM’nin, gerekse Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kararlılığına zarar verecek, bu kararlılığı zaafa uğratacak, milletimizin kafasını karıştıracak açıklamaların ve bu açıklamaların sahiplerinin iyi niyetli olmadığının bilinmesini istiyoruz. Bu anlayış sahipleri Türk milletinden asla destek bulamayacaktır.
Bugüne kadar PKK terör örgütünü ve tüyleri diken diken eden saldırılarını kınamayanların ise; bu konuda söz söylemeye hakkı yoktur. Ayrıca, kendini müttefik olarak görmesine karşın dün Asala’ya, bugün PKK’ya destek vererek, Türkiye’yi yargılamaya kalkan devletlere karşı da tezkere konusunda sergilenen duyarlılığın aynen gösterilmesini istiyoruz. Bu noktada sadece terör örgütlerine değil, terör örgütlerini besleyip, büyütenlere de gereken ders verilmelidir.
TBMM bölücü terör örgütü konusunda gösterdiği kararlılığı, “Ermeni Soykırımı” denen utanmaz sahtekârlığı kendi Temsilciler Meclisinde kabul eden ABD’ye ve benzeri sahtekârlıklar sergilemeye çalışan devletler karşısında da göstermelidir. Çünkü Türkiye Devleti’nin ve Türk Milletini’nin varlığı ve bekası, bu ahlak dışı planların çökertilmesine ve bu sahtekârlıkların, karanlık ve kirli hesapların bertaraf edilmesine bağlıdır
Türk Eğitim-Sen olarak, yapılacak sınır ötesi operasyonlarda bir yandan PKK’nın kampları, yandaşları yok edilirken; diğer yandan Kuzey Irak’ta oluşturulmaya çalışılan sözde devlete, dolayısıyla peşmergeye haddi bildirilmeli, Irak’ta yaşayan 4,5 milyon Türkmenin huzur ve güven içerisinde yaşaması da garanti altına alınmalıdır.
Türkiye’nin en büyük memur sendikası olan Türk Eğitim-Sen olarak, aziz şehitlerimizi bir kez daha şükran ve minnetle anarken; aziz milletimiz tarafından Mehmetçik Vakfı’na yapılan yardımların artarak devam etmesini diliyor ve kampanyayı destekliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.