Bilindiği üzere, 20.03.2015 tarihinde makam oluru ile yürürlüğe giren 20.03.2015 tarih ve 3101472 sayılı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönergede “Direksiyon eğitimi dersi il sınav sorumlusu ve direksiyon eğitimi dersi sınav yürütme komisyonunun görevleri” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi 20.03.2015 tarihinde makam oluru ile yürürlüğe giren 20.03.2015 tarih ve 3101472 sayılı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönerge’nin “Direksiyon eğitimi dersi il sınav sorumlusu ve direksiyon eğitimi dersi sınav yürütme komisyonunun görevleri” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi “Sınav yürütme komisyonu başkan ve üyeleri, sınav sürecini kontrol edecek ve denetleyecekler ile direksiyon eğitimi dersi sınavı uygulama ve değerlendirme komisyonu başkan ve üyelerinden görevine gelmeyen, geç gelen veya sınavda mevzuatta belirtilen görevleri yapmayan veya aykırı hareket edildiği sınav yürütme komisyonu veya sınav sürecini kontrol edecek ve denetleyecekler tarafından düzenlenen raporda belirtilmesi durumunda sınavlarda herhangi bir inceleme veya soruşturmaya gerek kalmaksızın bir yıl süreyle görev verilmemesini sağlar.”, 6. Maddenin 2. Fıkrasının (i) bendi “Direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu ile diğer görevlilerden sınavda mevzuata aykırı hareket ettiği tespit edilenlere, herhangi bir inceleme veya soruşturmaya gerek kalmaksızın bir yıl süreyle görev verilmemesini sağlar.” Hükmünü içermektedir.
Türk Eğitim-Sen olarak, 20.03.2015 tarihinde makam oluru ile yürürlüğe giren 20.03.2015 tarih ve 3101472 sayılı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönerge’nin “Direksiyon eğitimi dersi il sınav sorumlusu ve direksiyon eğitimi dersi sınav yürütme komisyonunun görevleri” başlıklı 6. Maddesinin 1.fıkrasının (g) bendi ve 6.Maddesinin 2.fıkrasının (i) bendinin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle açtığımız davada, Danıştay 8. Dairesi’nin 2015 / 5355 E. sayılı ve 19.10.2015 tarihli kararı ile “…yaptırıma konu fiille ilgili inceleme ve soruşturma yolunun kapatılması ve öngörülen yaptırımla ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin bulunmaması nedeniyle, dava konusu düzenlemede hukuk devletinin bir gereği olan hukuki güvenlik ve ölçülülük ilkelerine uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan, dava konusu düzenlemenin çalışma hakkına ilişkin olması nedeniyle uygulanması halinde telafi güç ve imkansız zararların doğacağı da açıktır.” denilmek suretiyle bahsi geçen ibarelerin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişti.
Davalı idare tarafından yürütmeyi durdurma kararına yapılan itirazın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu YD İtiraz No:2016/22 sayılı ve 17.03.2016 tarihli kararında; davalı idarece öne sürülen hususların yürütmenin durdurulması yolundaki Danıştay Sekizinci ve Onbeşinci Daireleri Müşterek Kurulu kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek, davalı idarenin itirazının REDDİNE karar verilmiştir.