İlksan seçimlerinin yapıldığı 7. Dönem 1. Olağan Temsilciler Kurulu Toplantısı 27- 28 Nisan 2013 tarihlerinde Alanya Ananas Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya MEB Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, Strateji Geliştirme Başkanı Nurettin Konaklı, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Grup Başkanı Bekir Erdoğan, 1. Hukuk Müşaviri Hacı Osman Çelik, Strateji Geliştirme Başkanlığı Grup Başkanı Adem Yaman katıldı. Toplantıda Türk Eğitim-Sen Genel Merkezini temsilen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Genel Mali Sekreter Seyit Ali Kaplan ve Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaplan da hazır bulundu.
İsmail Koncuk’un İlksan’da içtiği bir çay. Bir kuruş fazlası boğazımızdan aktıysa, yiyene de, yedirene de lanet olsun
Toplantıda bir konuşma yapan Genel Başkan İsmail Koncuk şunları kaydetti: “Bazen öyle insanlarla karşı karşıya kalıyorsunuz ki hasta ruh taşıyorlar. Nitekim, hasta adamın ifadelerinden hareketle değerlendirmelerde bulunanlar da olacaktır.
İlksan talihsiz bir kuruluştur. Konu İlksan olunca; İlksan’ın dostu da var ama düşmanı da çok. Bu kadar güzel işlerin yapıldığı bir kuruluşu biraz da övün, bu kuruluşla ilgili güzel şeyler söyleyin. ‘Şu hususlar eksik ama bunları da ne güzel yaptınız’ deyin.
Allaha şükür kimseye bir kuruş çaldırmadık. Biz hırsızlık, namussuzluk yaptırmayız, kimseye peşkeş çekmeyiz. Şayet bildiğiniz bir şey varsa söyleyin. Bu otelde ücretsiz kalanların olduğu iddia ediliyor. Eğer bu otelde ücretsiz kalan birileri varsa, dilekçe verin araştırılsın. İsmail Koncuk’un da İlksan’da içtiği bir çay. Bir kuruş fazlası boğazımızdan aktıysa, yiyene de, yedirene de lanet olsun.”
Türk Eğitim-Sen 2013 yılında da 133 delegeyi söke söke aldı. Allah sizden razı olsun. Sizleri tebrik ederim.
Eğitim Bir Sen Genel Basın Yayın Sekreteri Ali Yalçın’a yüklenen Koncuk, “ Ali Bey, İlksan’ın seçimlerinden bahsetti. Geçtiğimiz yıl yapılan Genel Kurulda Ali Yalçın, ‘2013’te görüşürüz’ demişti. Değerli arkadaşlarım; Ali Bey acemiliğinden ve yeni sendikacı olmasından dolayı bu resti çekmişti ama artık bunları öğrenmiştir herhalde, tecrübelenmiştir. Zira Türk Eğitim-Sen 2013 yılında da 133 delegeyi söke söke aldı. Allah sizden razı olsun. Sizleri tebrik ederim” dedi.
İlksan seçimlerini ağababaları sayesinde kazanmadık. Alın terimizle ve emeğimizle kazandık. Bizi tebrik edin.
İlksan seçimlerinin tüm sendikalar açısından adil olduğunu söyleyen Koncuk, “Bu seçim sistemi Türk Eğitim-Sen için ne kadar adilse, Eğitim-Sen ve Eğitim-Bir-Sen için de o kadar adildir. Aynı şartlarda yarışa girdik” dedi. Eğitim-Bir-Sen’lilerin “Aynı şartlarda değil” şeklindeki sözlerine üzerine Koncuk, “Evet, aynı şartlarda girmedik. Bizim yanımızda İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürleri yoktu. Biz ağababaları sayesinde kazanmadık. Alın terimizle ve emeğimizle kazandık. Bizi tebrik edin. Mağlubiyetinize gerekçe aramaya kalkarsanız olmaz. Bundan ders alacaksınız” diye konuştu.
Bir ilçede 320 üyen var ama Türk Eğitim-Sen 190 üyeye sahip olmasına rağmen sandıkta seni ikiye katlıyor. Bundan ders çıkarmanız lazım. Üyen seni tuş ediyor.
Genel Başkan İsmail Koncuk, Eğitim-Bir-Sen’e “Bir ilçede 320 üyen var ama Türk Eğitim-Sen 190 üyeye sahip olmasına rağmen sandıkta seni ikiye katlıyor. Bundan ders çıkarmanız lazım. Üyen seni tuş ediyor. ‘Türk Eğitim-Sen’e Eğitim-Sen destek verdi. Türk Eğitim-Sen bu nedenle kazandı’ diyorsunuz. Ama Eğitim-Sen sözüm ona bize destek verdiği halde sizden fazla delege çıkarttı. Bu nasıl oluyor?” diye sordu.
Şayet benim 231 bin üyem olsa, İlksan seçimlerinde 40 tane delege çıkarsam genel başkanlıktan istifa ederim
Genel Başkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Adil bir seçim sistemi gerekiyorsa, ağababalarının müdahale edemediği bir seçim sistemi varsa bunu uygulayalım. Şayet benim 231 bin üyem olsa, İlksan seçimlerinde 40 tane delege çıkarsam genel başkanlıktan istifa ederim” dedi.
Bugün sandık 40 bin kişi emekli olsa, 40 bin emeklinin parasını verecek güce yaklaşmıştır. İlksan nereden nereye geldi? Elbette eleştirelim ama ‘Türk Eğitim-Sen’e zarar vereceğiz’ düşüncesiyle vicdansızlık yapmayalım.
2012 yılında atanan öğretmenlerin yüzde 90’ının İlksan’a üye olmadığına ilişkin haberlere de değinen Koncuk, “2012 yılı içerisinde İlksan’a üyelik kapsamındaki görevlere 1076 atama gerçekleşmiş ve bu atananlardan 700 kişi İlksan’a üye olmuştur. İlksan bu kadar bilgi kirliliğine rağmen bu kadar fazla üye sayısına ulaşmışsa, İlksan’ı tebrik etmek lazım. Bu büyük bir başarıdır.
Her seçim aynı zamanda bir ankettir. Bu durum siyasi partiler için de geçerlidir. Biz istesek de, istemezsek de millet beğenmişse ve bir siyasi partiyi iktidar yapmışsa bu durumu demokrasi gereği içimize sindireceğiz. Aynı şekilde İlksan üyeleri de Türk Eğitim-Sen’e güvendiğini bu seçimde 133 Türk Eğitim-Sen delegesi çıkararak göstermiştir. Bu iradeye diğer eğitim sendikalarının saygı duyması gerekir. Bu ankette Türk Eğitim-Sen’in sandığı iyi yönettiği sonucu çıkmıştır. Bu sandığı her zaman Türk Eğitim-Sen delegeleri yönetecek değildir. Sandığı bu kadar kirletmeyin. Gün gelir siz yönetmek durumunda kalır, pişman olursunuz. Sandığın yükünü ağırlaştırmayın.
Buradaki paralar bizim babamızın parası değil, eğitim çalışanlarının parasıdır. Bu paralar hovardaca harcanacak paralar değildir. Sandığı dibe batırdığınızda elinize ne geçecek? Bakınız bundan yıllar önce İlksan emeklilik ikramiyesini ödeyemiyordu. Bugün sandık 40 bin kişi emekli olsa, 40 bin emeklinin parasını verecek güce yaklaşmıştır. İlksan nereden nereye geldi? Elbette eleştirelim ama ‘Türk Eğitim-Sen’e zarar vereceğiz’ düşüncesiyle vicdansızlık yapmayalım. Elimizi vicdanımıza koyalım” diye konuştu.
İlksan’ın 270 bin üyesini mağdur etmeden bu tasfiyeyi sonuçlandırabilir miyiz? Üyelerin zararına rağmen bir tasfiye mi istiyoruz yoksa İlksan, üyeler herhangi bir zarara uğramadan mı tasfiye edilmeli?
İlksan’ın tasfiye edilmesi ile ilgili görüşlere değinen Koncuk, “Bunlar konuşulabilir. Ancak şunu da düşünmek lazım: İlksan’ın 270 bin üyesini mağdur etmeden bu tasfiyeyi sonuçlandırabilir miyiz? Üyelerin zararına rağmen bir tasfiye mi istiyoruz, yoksa İlksan üyeler herhangi bir zarara uğramadan mı tasfiye edilmeli? Tasfiye olsun ama üyelere karşı taşıdığımız bir sorumluluk var. Tasfiye ettik diyelim. Üyelerin cebine üç kuruşu koyduk. İlksan’ın mallarını satmaya kalksan gerçek değerini bulmak çok zor olur. Üstelik bu siyasi iktidarın yapacaklarını ve yandaşlara peşkeşi de düşündüğümüzde bu duruma Eğitim-Sen’in biraz daha dikkatle ve sorumlulukla yaklaşması gerekir” diye konuştu.
Türk Eğitim-Sen hırsızı yaşatmaz, hırsızlığı yapanın çarkına tükürür. Şayet bu konuda gereğini (olağanüstü genel kurul) yapmazsak namerdiz.
Koncuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelin sandığı beraber yönetelim. Görmediğimiz eksiklikler varsa, bize iletin. Herkes bilmelidir ki; Türk Eğitim-Sen hırsızı yaşatmaz, hırsızlığı yapanın çarkına tükürür. Şayet bu konuda gereğini (olağanüstü genel kurul) yapmazsak namerdiz.”
Bu ülkenin renklerine; yani Lazına, Arabına, Çerkezine, Kürdüne, Türküne aşığız ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bize bir maliyeti vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin siyasi ihtiraslarına kurban edilemez.
Genel Başkan İsmail Koncuk çözülme sürecine ilişkin önemli açıklamalar da yaptı. “İktidar, terörist Murat Karayılanın açıklamasından sonra tuş oldu” diyen Koncuk, “Murat Karayılan sürecin üç aşamadan oluştuğunu açıkladı. ‘Apo’yu serbest bırakacaksınız. Anayasayı bizim taleplerimiz doğrultusunda değiştireceksiniz’ diyorlar. Peki soruyorum: PKK’nın isteği doğrultusunda mı Anayasa yapalım?
Barışa ‘evet’ diyoruz. Kürt’te bizim, Laz da bizim, Arap da bizim. Akan kan dursun da lafla peynir gemisi yürümüyor. Teröristler ‘Apo’yu serbest bırakın’ diyor. Başbakan’a soruyorum: Bölücübaşını serbest bırakacak mısınız? PKK’nın istediği doğrultuda Anayasa yapacak mısınız? Bundan sonra ‘akan kan duracak’ diyenlerin meseleye daha dikkatle yaklaşması lazım. Biz ülkemizin birliğini, bütünlüğünü düşünerek kaygılarımızı dile getiriyoruz. Çünkü ülkemizin sevdalısıyız. Bu ülkenin renklerine; yani Lazına, Arabına, Çerkezine, Kürdüne, Türküne aşığız ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bize bir maliyeti vardır. Topraklarımız yüz binlerce şehidimizin kanıyla sulanmıştır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin siyasi ihtiraslarına kurban edilemez.”
Başörtüsü zulmünün son bulmasını yıllardır savunuyoruz ama sendikal başarısızlıkları gölgelemek için birtakım dini simgelerin arkasına saklanmayı ahlaki bulmuyoruz.
Kamuda başörtüsü zulmünün son bulmasını da isteyen Koncuk, “Başörtüsü zulmünün son bulmasını yıllardır savunuyoruz. Din, Ahmet’in, Mehmet’in malı değil, bu milletin malıdır. Din siyasetin malı gibi algılanırsa, siyasetin yaptığı hatalar dine mal edilir. Bu nedenle hem siyasetin hem de sendikaların din istismarından kaçınması lazım. Sendikal başarısızlıkları gölgelemek için birtakım dini simgelerin arkasına saklanmayı ahlaki bulmuyorum” dedi.
Yapılan seçimlerde İlksan yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
Tuncer YILMAZ (TES Delegesi)
Hüseyin TORUN(TES Delegesi)
Resul DEMİRBAŞ (TES Delegesi)
Yusuf ESENER (MEB Temsilcisi)
Fevzi VURGUN( MEB Temsilcisi)
Cengiz ÖZSAN (MEB Temsilcisi)
İlhami KESİCİ (MEB Temsilcisi)
Seçimler sonucunda Denetleme Kurulu aşağıdaki isimlerden oluştu:
Ömer ESEN (TES Delegesi)
Bekir ERDOĞAN (MEB Temsilcisi)
Hayati CANKALOĞLU (MEB Temsilcisi)
Genel Başkanın Konuşması İçin Tıklayınız