ABD’de Peygamber Efendimize hakaret edilen
bir filmin yayınlanması büyük infial uyandırmıştır. Maalesef İslam dünyası
medeniyet tarihinin en acımasız saldırılarından biriyle karşı karşıyadır. İslam
Dininin Yüce Peygamberine saldırmak alışkanlık halini almıştır. Daha önce de bu
tür çirkin saldırılar farklı boyutlarda yapılmıştı. Bu saldırıları yapanlar
fikir yoksunu ve insanlıktan nasibini almamış zavallılardır. Batı dünyasının
insan hakları, din ve vicdan hürriyeti alanındaki gerçek yüzü bu şekilde ortaya
çıkmaktadır. Bu davranışlar İslam dünyasına büyük bir saygısızlıktır. Batının
insanlık anlayışı, İslam’a ve Peygamberimize bakış açısı maalesef budur.
İslam dünyasını karıştırmaya, düzeni bozmaya yönelik faaliyet ve sinsi planlara ‘ben Müslümanım’ diyen herkes dikkat etmelidir. Emperyalist ülkelerin İslam dünyasını yeniden şekillendirme gayretleri ve ‘demokrasi getiriyoruz’ palavralarının İslam dünyasını nasıl bir kan gölüne çevirdiği görülmelidir. İslam’a yapılan bu saldırının fikir hürriyetiyle ilgisi yoktur. Hoşgörü ve ifade özgürlüğü, kimseye insanların inanç ve kutsallarına hakaret etme hakkı vermez.
Haçlı zihniyetinde olanların, kendisi dışındakileri dikkate almaması, onların değerlerini küçümsemesi, onlara hakaret etmesi ve çifte standart uygulaması kabul edilebilir değildir. İnsanlık tarihi, toplumsal barış ve huzuru sağlamanın ancak temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmekle mümkün olacağı yönünde ortak akıl oluşturmuştur. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.S.) saldıranları, her fırsatta İslam’a hakaret edenleri ve sahte insan hakları savunucularını şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ