Terörist
elebaşılarından Karayılan, bugün gerçekleştirdiği bir şov ile “Çekilme”
şartlarını sıralamış!
Aslında, AKP Hükümeti temsilcilerinin
ve Akil insanların günlerdir milleti aptal yerine koyarak Çözüm Süreci diye
aldatmaya çalıştıkları zilleti ayan beyan ifşa etmiş!
Katilin edasına bakınca
sanırsınız ki, iki devlet arasında varılan antlaşma gereğince, taraflardan bir
tanesi silahlı kuvvetlerini belirlenmiş bir geri mevziiye konuşlandırıyor!
Karayılan’ın
açıklamalarından anlaşıldığı üzere, Sayın Başbakan ve avanesinin dediği gibi
pkk terör örgütü silahları bırakarak tövbe etmiyor!
Tam tersine bakın neler
diyor;
“Geri
çekilmede güçlerimizin gelip üsleneceği yer
Güney Kürdistan (Irak Kürdistanı)'dır. Güney Kürdistan’a çekilecek olan gerilla
güçlerinin resmi varlığına gereken anlayışı göstermelerini, başta Federe
Kürdistan Hükümeti olmak üzere ilgili güçlerden beklemekteyiz.” Yani
adam diyor ki, biz Kuzey Irak’ta yeni bir ÜS
kuracağız, buna herkes tahammül gösterecek!
“PKK
hiçbir çatışmaya mahal vermeyecek şekilde, kendi inisiyatifiyle, öteden beri
kullandığı güzergâhları kullanarak, bir örgütlülük ve disiplin içinde geri
çekilme işlemini tamamlayacak. Geri çekilme esnasında Türk ordu güçleri de aynı
duyarlılık ve ciddiyetle hareket etmeli. Geri çekilen PKK'lılara yönelik
herhangi bir saldırı, operasyon, bombardıman olması halinde geri çekilme derhal
durdurulacak PKK misilleme yapacak.” Yani diyor ki, biz sizin
de bildiğiniz ve yıllardır kullandığımız güzergahlardan elimizi kolumuzu
sallaya sallaya teçhizatlarımızla gideceğiz. Sakın ola ki, müdahale etmeyin, görmezden
gelin, arkanızı dönün! Yoksa küser oyunu bozarız!
“Gerilla
güçleri çekilirken, Türk devlet güçlerinin de buna paralel olarak, Kürdistan’da
herhangi bir askeri aktivite ve çatışmaya neden olabilecek tahriklerde
bulunmaması ve fırsatçı yaklaşımlara yer vermemesi gerekmektedir. Bununla
birlikte, geri çekilme sürecinin sağlıklı ve başarılı olabilmesi için, daha
önce Önderliğimize mektuplarla ifade ettiğimiz ve devletin de bilgisi dahilinde
olan hususlara dikkat edilmesi önemli olacaktır”. İşte bebek katili apo ile
yapılan müzakerelerde verilen bir takım sözler olduğunun bir itirafı daha!
Yani pkk terör örgütü
ısrarla vurguluyor ki, “Sakın ola ki, devletin bilgisi dahilinde olan hususlara (Devleti
idare eden iradenin verdiği sözlere) hilafen hareketlere maruz kalmayalım. Bu
konuda Hükümet gerekli önleyici tedbirleri alsın! Yoksa küser oyunu yine bozarız!
“Bağımsız
heyetlerce sürecin izlenmesi, her iki taraftan da engel olabilecek hatalı
yanları tespit etmesi, sürecin sağlıklı gelişmesine imkan sunacaktır.”
Yani Karayılan, “artık Akil insanlar bizi kesmiyor; TBMM nezdinde resmen
muhatap alınalım hatta BM tarafından bir izleme komitesi oluşturulsun ve artık
uluslararası hukuk açısından da bir zemine sahip olalım” demek istiyor!
Katil Karayılan, sayın
Başbakanın ve Akil insanların “Çözüm Süreci” diye adlandırdığı ve kendisinin de
“Demokratik çözüm süreci” olarak ifade ettiği sürecin üç aşamadan oluştuğunu
belirtiyor:
Birinci
aşama; yukarıda ifade ettiği ÇEKİLME ve Kuzey Irak’ta ÜSLENMEaşaması.
İkinci
aşama; “Anayasal
çözüm çerçevesinde yapılacak reformlarla Türkiye'nin gerçek anlamda
demokratikleştirilmesi ve Kürt sorununun çözüme kavuşturulması… Koruculuk, özel
tim, vb. tüm özel savaş yapılarının devre dışı edilmesi. Özellikle Türkiye’nin
demokratikleşmesini sağlayacak, Kürt halkının inkarını sona erdirecek,
varlığını ve özgürlüğünü kabul edecek, tüm kimliklerin, inançların ve
mezheplerin hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak, eşitliğini sağlayacak
olan yeni demokratik bir anayasanın yapılması."
Apo da demişti ya; yeni
Anayasayı yapacağız, YENİ TÜRKİYE’yi kuracağız diye!
İşe bakın; Anayasa
yapımı, mevzuatın düzenlenmesi, kolluk kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması
gibi her konuda işbirliği öneriyorlar(!)
Adamların özgüveni öylesine
gelişmiş ki, aşmışlar!
Acaba bu güveni onlara
sağlayan ne tür yaklaşımlarla muhatap oldular, çok merak ediyorum!
Üçüncü
aşama ise; “Öcalan
dahil herkesin özgürleşeceği bu sürecin pratikleşmesi paralelinde silahın
tümden devre dışı kılınması ve PKK'nın silahsızlanması gündeme girecektir”.
Eee, hani ev hapsi, genel af sözkonusu
değildi? Adam bunları ön koşul olarak ortaya koyuyor.
Hem de İmralı’da yatan
bebek katilinden son gelen mektuplu talimat sonrası yaptığı açıklamada söylüyor
bunları.
Yani öyle
anlaşılmalıdır ki, bu kararlar sadece Kandil’deki pkk yöneticilerinin değil,
aynı zamanda doğrudan apo’nun da kanaatleridir!
Al sana bir kaya nerene
dayarsan daya!
Adamlar alenen ve kesin
bir dille diyor ki, ancak, bu üç aşamadaki hedeflerimiz hayata geçirildikten
sonra biz silahları bırakacağız!
Şimdi merak ediyorum;
sayın Başbakan ve Akil adamları hangi yüzle çıkıp bu zillet oyununu Çözüm ve
Barış Süreci olarak milletimize anlatacaklar?
Hala çıkıp, “Siz
bakmayın başkalarına. Bize güvenin. PKK Silahlarını bırakacak, barış olacak, analar
ağlamayacak” demeye hangi yüzle devam edecekler?
İşte, PKK yöneticileri
canlı yayında tüm dünyaya ilan ettiler; “Hedeflerimiz gerçekleşmeden silah
bırakmayacağız!” Bu açıklamalara rağmen hala silahlar susacak, evlatlarımız
şehit olmayacak, analarımız ağlamayacak diyebilecek misiniz?
Eğer hala aynı
iddianızı dile getiriyorsanız;
O halde bunun meali,
bugün Murat Karayılan’ın açıkladığı pkk terör örgütünün hedeflerini kabul
etmişsiniz ve anlaşmışsınız demektir!
Bunun başkaca bir izahı
yoktur.