Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığının hukuka aykırılıkları, gerek genel düzenleyici gerekse bireysel işlemlerinde hat safhaya çıkmıştır. Kişiye özel uygulamalar milli eğitim sistemine olan güveni zedelemiş ve eğitim çalışanları bakanlığın tüm yaptığı işlemlere şüpheyle bakar olmuştur. Yıllardır objektiflikten, liyakatten uzak ve yandaşlarına hak etmedikleri üstünlükleri sağlama düşüncesiyle çıkarılan bütün yönetmelikler, yargıya sevk edilmiş ve yargı kararları ile hukuka aykırılıkları tespit edilmiştir. Bu hukuksuzluğun somut göstergesi olarak, çıkarılan yönetici atama yönetmeliklerinin atamaya esas maddeleri objektif olmadığı gerekçesi ile iptal edilmiştir.
Bakanlık tarafından yapılan Anadolu Liselerine öğretmen seçimi, müdür ve müdür yardımcılığı sınavları gibi sınavlarda bazı sorular yanlış hazırlanmış, yanlış soruların iptali için yine yargıya gidilmiştir. Açılan davalar neticesinde sınav sorularındaki yanlışlıklar yargı mercilerinde onaylanmıştır.
Yine bakanlıkça yönetmeliklere aykırı genelgeler ve kılavuzlar yayınlanmış, bu hukuka aykırı mevzuat Türk Eğitim-Sen tarafından yargıya taşınmış ve yargıdan döndürülmüştür.
Hiçbir sebep gösterilmeksizin sözleşmeli personelin sözleşmelerinin feshedilebileceği yönünde bakanlıkça işlem tesis edilmiş hatta bir ayda dört günü geçen sevklerde eğitim çalışanlarının ek ders ücretleri kesilerek hasta olmalarına dahi müsaade edilmemiştir. Tüm bu işlemler sendikamızca yargıya intikal edilmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştır.
Eğitim çalışanlarının maaşları karşılığında verilen banka promosyonları dahi çalışanlara yargı kararları ile verilmiştir. Sendikamız bu konuda öncülük etmiş ve verdiği hukuk mücadeleleri sonunda bu haktan tüm eğitim çalışanları yararlanabilmiştir.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK, bakanlığının son günlerinde 657 Sayılı Devlet Memuru Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca 998 kişinin keyfi olarak atamasını yapmıştır. Bu kapsamda yapılan tüm atamaların iptali için dava açılmıştır ve bu dava halen devam etmektedir. Üyelerimiz adına da ülke genelinde onlarca dava açılmış ve açılan davalar lehimize sonuçlanmıştır. Her türlü istismara açık olan bu madde sebebi ile atanma şartını taşımayan yüzlerce kişi, halen bu kadroları işgal etmektedir. Türk Eğitim-Sen olarak, tüm usulsüz atamaları yargıya intikal ettirmeyi ve tüm hakkaniyetsiz uygulamaların karşısında olmayı bir görev addediyoruz.
Yine kurumlar arası, açıktan atama ve ilk atamalarda gerek atama dönemlerinde gerekse atama dönemleri dışında da bakan onaylı olarak hukuka aykırı atamlar devam etmektedir. Örneğin; Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde memur olarak görev yapmakta iken 2008/2 döneminde Van Kahraman Çocuklar Kız YİBO okuluna sınıf öğretmeni olarak ataması yapılan Nuran YAVUZ’un atanma işlemi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde memur olarak görev yapmakta iken 2008/2 döneminde Van Kahraman Çocuklar Kız YİBO okuluna sınıf öğretmeni olarak ataması yapılan Lale KAHRAMAN’ın ataması, Serpil ARDOĞAN ERZİN’in atamalarının iptali için sendikamızca davalar açılmış ve açılan davalar neticesinde bu atamalar iptal edilmiştir. Yine KPSS sınavından çok düşük puan almalarına rağmen ataması yapılan Beytullah YAĞIZ ve Yahya ERDOĞANLI isimli kişilerin atamalarının iptali için dava açılmış olup açılan davalar halen devam etmektedir.
Usulsüz olarak iller arasında ve il içinde görevlendirmeler yapılmakta ve artık bu durum olağan hale gelmiş bulunmaktadır. İhtiyaç olmamasına ve atama şartları taşımamasına rağmen, 214 şube müdürü rağmen görevlendirme sureti ile çalıştırılmakta ve bu kişiler sebebi ile devletimiz zarara uğratılmaktadır. Bu sebeple 214 şube müdürünün ihtiyaç olmamasına karşın yapılan görevlendirmeleri için sendikamızca iptal davası açılmış bulunmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yargı karalarında ısrarlı bir şekilde uygulanmayarak açıkça suç işlenmektedir. Örneğin; 12.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren, 04.03.2006 günlü, 26098 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinin 1/c maddesi Danıştay 12. dairesinde yürütmesi durdurulmuştur. Ancak bakanlık yargı kararını uygulamayarak bu madde ile ataması yapılmış kişilerin atamaları iptal etmemiştir. Sendikamız bu yönetmeliğin yürürlük tarihi olan 12.12.2008 tarihinden sonra sınavsız olarak atanan şube müdürlerinin atamalarının iptal edilerek yargı kararının uygulanması amacı ile dava açmış ve Ankara 1. İdare Mahkemesince yargı kararının uygulanması ve 12.12.2008 tarihinden sonra ataması yapılanların atamalarının iptal edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı sadece mevzuat ve bu mevzuatın uygulanmasında hukuksuz davranmakla kalmamaktadır. Aynı zamanda yandaş kayırmacılığı da, yandaş görmediklerine baskı ve yıldırma gayretleri de had safhaya ulaşmıştır. Yandaş olanlar siyasi faaliyetlerin göbeğinde, her türlü etkinliğe katılırken ve bunlar görmezden gelinirken, sırf yandaş olmadıkları için bir siyasi partinin, siyasi olmayan ve toplumsal konularla ilgili bir toplantısında misafir olarak dahi bulunmak suç kabul edilmekte ve tetikçi olarak kullanılan –sözde denetçiler- tarafından cezalandırılabilmektedir.
İşte tüm bu örneklerden anlaşılacağı gibi, bu hükümet döneminde bir ‘’üstünlerin hukuku’’oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ancak Türk Eğitim Sen’in yürüttüğü onurlu hukuk mücadelesiyle dün buna izin verilmediği gibi yarın da buna izin verilmeyecektir. Er ve ya geç mutlaka hukuk galip gelecek ve hukukun üstünlüğü sağlanana dek mücadelemiz devam edecektir.