Arama Yapın

GEYLAN: “CANLI DERS ANLATIMI BASKI UNSURU OLMASIN!”

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, uzaktan eğitim kapsamında öğretmenlere canlı ders anlatımı konusunda yaşanan birtakım sıkıntıları dile getirdi. Kimi okul yöneticilerinin canlı ders anlatımı faaliyetlerine dahil olmayan öğretmenlerin EK DERS ÜCRETLERİNİN KESİLECEĞİ şeklinde öğretmenleri adeta tehdit ettiğini, bazı ilçe MEM ve okul yöneticilerinin ise canlı ders anlatımı hususunda adeta skor tabelası tutar gibi bir tutuma girdikleri, istatistikleri hormonlayarak “yukarıya” şirin görünmek adına öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiğini belirten Geylan, “Dilerim MEB kısa zamanda uzaktan eğitim sürecinde yaşanan garipliklere müdahale eder.” dedi.

Genel Başkan açıklamasında şunlara yer verdi: 

 “Koronavirüs tehlikesinin baş göstermesi üzerine 16 Mart tarihi itibariyle okullarımızda eğitime ara verildi. Milli Eğitim Bakanlığı hızlı bir şekilde uzaktan eğitim hizmetini faaliyete soktu. Buradaki amaç öğrencilerimizin eğitime, okula, öğrenme sürecine, derse olan motivasyonlarını olabildiğince korumaktı.

Doğru olan da bu idi.

MEB ayrıca 8. ve 12. Sınıf öğrencileri için canlı ders anlatımı imkanını da sundu. Daha sonra 1. ve 2. Sınıf öğrencileri hariç olmak üzere ara sınıflar için de canlı ders işlenmesi hizmeti de hazırlanarak dileyen öğretmenlerimizin kullanımına açıldı.

Ancak uzaktan eğitim kapsamında öğretmenlerimizin canlı ders anlatımı konusunda bir takım sıkıntılar yaşanmakta.

Gün içerisinde MEB ÜST DÜZEY BÜROKRATLARIYLA GÖRÜŞME yaparak, yaşanan sorunları ve önerilerimizi ilettim. Ayrıca Bakanlığın bir duyuru yayınlayarak KRALDAN ÇOK KRALCI olan kimi yöneticilerin inisiyatif kullanmasını engelleyecek bir uygulama birliği sağlanmasını talep ettim.

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir: Bütün öğretmenlerimiz, pandemi gerekçesiyle eğitime zorunlu olarak ara verilen bu süreçte, sahip oldukları imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya gayret etmektedirler. Öğrencilerimizin kesintiye uğrayan eğitim süreçlerinin olabildiğince rehabilite edilebilmesi için büyük emek sarfetmektedirler.

Ayrıca ilçelerde oluşturulan vefa destek gruplarının da büyük çoğunlukla öğretmenlerimizin gönüllü hizmetleriyle yürütüldüğünü de gözden kaçırmamak lazımdır. Yani öğretmenlerimiz, eğitim hizmetinin dışında devletin şefkat elinin vatandaşımıza dokunması için de sağlık risklerini göze alarak fedakarca sahada koşturmaktadır.

Bu itibarla bütün öğretmenlerimize minnetlerimi sunuyorum.

Ancak uzaktan eğitimle ilgili şu hususların da görülmesi gerekir:

1-Kimi okul yöneticilerinin canlı ders anlatımı faaliyetlerine dahil olmayan öğretmenlerin EK DERS ÜCRETLERİNİN KESİLECEĞİ şeklinde öğretmenleri adeta tehdit ettiği duyumları almaktayız. Böyle bir şey mümkün değildir. Bakanlığın açıklaması canlı ders anlatımı hususunda öğretmenlere bir zorunluluk getirmemektedir. Ayrıca bir okul yöneticisinin, öğretmenlerimizin mevzuat gereği aldığı ek ders ücretlerini ödememek HAKKI DA değildir, HADDİ DE değildir.

Bazı ilçe MEM ve okul yöneticilerinin, canlı ders anlatımı hususunda adeta skor tabelası tutar gibi bir tutuma girdikleri, istatistikleri hormonlayarak “yukarıya” şirin görünmek adına öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiği izlenmektedir. Hatta bazı okul müdürlerinin, çeşitli “oyunlarla” EBA’daki öğrenci girişlerini şişirerek “başarılarını” göstermeye çalıştıklarını dahi duymaktayız.

Bu tür tutum ve davranışları sergileyen idarecilerin, Bakanlığın ortaya koyduğu gayretin amacını ve Sayın Bakanın işaret ettiği vizyonun hikmetini algılamaktan yoksun olduklarını düşünüyorum.

-Mış gibi yapmaya alışmış bu idareciler şunu bilmelidirler ki, öğretmeni huzursuz ederek bir başarı sağlanması mümkün değildir.

Ayrıca sözkonusu bu idarecilere şunu da sormak istiyorum; Bakanlık merkez teşkilatı aciz miydi ki, canlı ders anlatımını zorunlu bir görev olarak öğretmene bildiremedi de sizden rica etti?

2- Kimi okul yöneticileri öyle programlar hazırlamışlar ki, evlere şenlik! Sabah 7.30’da ya da akşam 19.30’da iftar saatinde hangi öğrenci derse iştirak edebilecektir? Bu programlar hazırlanırken, hem öğretmenin kanaati alınmalı hem de uygulanabilirliğine dikkat edilmelidir. Ayrıca siz kafanıza göre yaptığınız programı dayattınız; diyelim ki öğretmenimizin kendi çocuğunun da aynı saatte dersi var. Kim feragat edecek?

3- Önceki gün Ankara’nın göbeğindeki bir okulumuzun yöneticisiyle görüştüm. Dokuzuncu sınıfta yaklaşık 100 öğrenci mevcudu var, canlı derse iştirak eden öğrenci sayısı 10-12 civarında. Türkiye’nin önemli bir kısmında da gerçek tablonun bundan çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Bu gerçeği göreceğiz.

4-Yıllardır eğitimde fırsat eşitsizliğinden yakınırız. Biliyoruz ki, 18 milyon öğrencimizin her birinin kendi evinde bilgisayarı, ya da internet imkanı yok. Ya da birden fazla öğrencinin yaşadığı evlerde birden fazla bilgisayar yok. Böyle bir durumda biz eğitimde fırsat eşitsizliğini sınıflara kadar sokmuş olmayacakmışız? Mesela 30 öğrencili bir sınıfta yarısının bu durumda olduğu ihtimalini düşünürsek, ne yapacağız? Kurtardığımız kardır, kalan sağlar bizimdir anlayışıyla mı yaklaşacağız?

İşte bu noktada, ülkemizin sosyo ekonomik koşulları itibarisiyle, şu an için EBA TV en verimli uzaktan eğitim aracı olarak öne çıkıyor. Televizyonun olmadığı ev neredeyse yok denecek kadar azdır. MEB’in EBA TV üzerinden yürütülen eğitim hizmetini etkinleştirerek devam ettirmesi en uygulanabilir ve en verimli seçenek olarak görünüyor.

Bu vesileyle, bir kez daha EBA TV’yi hızlı bir şekilde faaliyete sokan MEB yönetimini ve bu sürece gönüllü katkı sunan tüm öğretmenlerimizi tebrik ediyorum Önemli bir hizmete imza atıyorlar.

Dilerim MEB kısa zamanda uzaktan eğitim sürecinde yaşanan garipliklere müdahale eder.

Takipçisi olacağız..”

Son Haberler

KASIM AYI E-BÜLTENİ YAYINDA

Kasım ayı bültenimizi yayınladık! Sendikamızın güncel faaliyetlerini, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve üyelerimize yönelik çalışmalarımızı...

ENFLASYON KARŞISINDA MAAŞLAR ERİYOR

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Ekim ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

CUMHURİYET, TÜRK MİLLETİNİN GÖĞSÜNDE İLELEBET PARLAYACAK BİR YILDIZDIR!

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır.

TÜRKÇE ÖĞRETİMİYLE KARDEŞLİK BAĞLARIMIZ GÜÇLENİYOR:KERKÜK’TE TÜRKMEN GENÇLERİN VE TÜRKMENELİNDEKİ TÜRKOLOGLARIN SERTİFİKA TÖRENİ YAPILDI.

Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği öncülüğünde, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Türkmeneli Öğrenci ve Gençler Birliği’nin paydaşlığında yürütülen Irak Türkmen Bölgesindeki Türkologlar için “Türkçe Öğretimi Programı (Eğiticilerin Eğitimi)” ile “Irak’taki Türkmen Gençlerin Geleceğe Hazırlanması: Türkçe Öğretim Projesi”ni başarıyla tamamlayan Türkmen öğrenciler ve Türkologlara yönelik sertifika töreni 26.10.2025 tarihinde Irak’ın Kerkük şehrinde gerçekleştirildi. Irak Türkmen Öğrenci ve Gençler Birliği’nin kuruluş yıldönümü ile birleştirilen törende; Türk Eğitim Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Yıldız, AYBÜ Genel Sekreteri Dr. Öğretim Üyesi Mümin Şen, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Mehmet Seman Ağaoğlu, Türkmeneli Öğrenci ve Gençler Birliği ile Türkmeneli Ülkü Ocakları Başkanı Murat İmadeddin Türkmen, Türkologlar, eğitimciler ve Türkmen gençler katıldı.