Ankara 6 Nolu Şubeye bağlı olan Şereflikoçhisar İlçe Temsilciliği, 12.03.2013 Salı günü düzenlediği bir toplantıyla üyelerini bir araya getirdi.
Programa Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN, Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN, Ankara 6 Nolu Şube başkanı Veli KESKİN ile Şube Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
Şereflikoçhisar Kaymakamı Hasan Kürklü ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz da toplantıya iştirak ettiler.
İlçe Temsilcisi Erhan Oklu’nun açış konuşmasından sonra kürsüye gelen Şube Başkanı Veli Keskin, İstiklal Marşımızın TBMM’de kabulünün yıldönümü olması nedeniyle günün anlam ve önemine dair değerlendirmelerde bulundu. Şube faaliyetleri hakkında da bilgiler veren Keskin, Türk Eğitim-Sen’in ülke genelinde de Şerefli Koçhisar ölçeğinde de yetkili sendika olması gerektiğini ve bunun için yapılması gerekenlere değindi.
Daha sonra katılımcılara hitap eden Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaplan, Türk Eğitim-Sen’in çalışmalarından ve hizmetlerinden bahsederek, “Yüzde yüz milli ve yerli bir sivil toplum kuruluşu olan Türk Eğitim-Sen, ülkemizi ve eğitim çalışanlarını ilgilendiren her gelişmeye müdahil olan, iktidarların stratejilerine göre değil, temsil ettiği kesimini beklentilerine göre duruşunu belirleyen gerçek bir sendikadır. Sendika olarak, önemli hizmetler üretiyor, önemli kazanımlar elde ediyoruz. Ancak en az bu hizmetler kadar yaptıklarımızın tabana yayılması da çok önemlidir. Bu noktada biz Genel Merkez olarak kitle iletişim araçları vasıtasıyla hedef kitlemize ulaşmaya çalışıyoruz. Ancak bunun yeterli olduğu söylenemez. Bundan dolayı, sizlerin, yani işyeri temsilcilerimizin ve diğer teşkilat organlarımızın da etkin olması, hizmetlerimizi çalışanlara ulaştırması gereklidir. Türk Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarının gerçek temsilcisidir. Çalışanlar, kendilerini siyasi iktidarın politikalarına ipotek eden sözde yapılara prim vermemeli, sarı sendikacılığın ülkemizde kök salmasına izin vermemelidir.” Dedi.
Çalışanların yaşadığı ekonomik sıkıntılara da değinen Kocakaplan, “İktidar yetkilileri her defasında ağızlarını doldura doldura dünyanın en büyük 17. Ekonomisi olduğumuzu, milli gelirin son on yılda yüzde 219 arttığını söylemekteler. Ayrıca şu gerçeği de kimse milletimizin gözlerinden kaçırmasın ki; BM İnsani Gelişmişlik sıralamasında ülkemiz 83. sırada. Bize göre ülkemizin standartını gösteren asıl gösterge budur. Öyle rakamlara takla attırarak, sanal ekonomik verilerle insanlarımızı kimse kandırmasın. Peki iktidarın bu sanal bu iddialarının kamu çalışanlarına yansıması nasıldır, bir de ona bakalım: Bakın bunlar iktidara gelmeden önce, kamu çalışanlarının milli gelirden aldıkları pay %8,83 iken şimdi %5,6’ya düşmüştür. Yani milli gelir artıyor ama pastadan aldığımız pay tam aksine azalıyor. O halde bunlar kimin cebine gidiyor diye sormak gerekmez mi? İşte biz bu gerçeği sorguluyoruz, gelir dağılımındaki adaletsizliği sorguluyoruz, yandaşların semirmesini sorguluyoruz. İşte kamu çalışanları da bu dirayeti ortaya koyanlara destek vermelidir.” Şeklinde konuştu.
Programın son bölümünde söz alan Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip Geylan da konuşmasında çalışma hayatını tehdit eden tehlikelere dikkat çekerek şöyle konuştu: “Sendikamız ve Genel Başkanımız sayın İsmail Koncuk özellikle son iki yıldır önemli bir tehlikeye dikkat çekerek, memurun iş güvencesinin kaldırılmasının sözkonusu olduğunu söylemektedir. Başta sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in açıklamaları olmak üzere AKP iktidarının sergilediği yaklaşım bu ikazımızın ciddiyetini ispat etmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun artık köhnediği, ihtiyacı karşılamadığı ve yenilenmesi gerektiği söylemlerinin altında yatan asıl maksat, sahip olduğumuz iş güvencesinin kaldırılması arzusudur. Şimdi bazı kamu çalışanları bu ikazımızı abartılı karşılayabilirler. Ancak onlara Tekel işçilerinin durumunu hatırlatmak isteriz. Bir gecede kapı önüne bırakılan, yüksek maaşlarla çalışırken sefalet ücretiyle yaşamaya mahkum bırakılan bu arkadaşlarımızın da şimdi yaşadıkları akıllarına gelmiyordu. Şu an muhatap olduğumuz iktidarın, öğretmenliği dahi sözleşmeli olarak çalıştırdığını önümüze koyduğumuzda uyarılarımızın ne kadar yerinde olduğu görülecektir. Ayrıca geçtiğimiz hafta AKP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdiği teklifte, Anayasa’nın 128. Maddesinin değiştirilerek “Memurlar” ifadesinin yerine “Çalışanlar” ifadesini eklediğini de gözden kaçırmamak lazımdır. Yani artık AKP iktidarı, memurluk sıfatını tedavülden kaldırma niyetini açıkça ifade etmekten çekinmemektedir.”
Muhtemel Anayasa referandumuna da değinen Geylan, “Önümüze referandum paketi gelecek; 128. Madde değişikliğiyle memurluk sıfatımızın kaldırılması, başkanlık sisteminin ihdas edilmesi, 66. Madde değişikliğiyle Türk milli kimliğinin Anayasadan çıkarılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında Türkiye modeli bir özerk yapılanmanın getirilmesi gibi hükümler olacak. Ama bunun yanında bir de kamusal alanda başörtüsü serbestiyeti sağlayacak bir madde koyacaklar. Yani insanlarımızı bir ikileme sokacaklar. Vatandaşımız, evet dese, iş güvencesi başta olmak üzere inandığı bir takım temel değerlerin de Anayasadan çıkarılmasını onaylamış olacak; hayır dese, başörtüsüne karşıymış gibi bir duruma neden olacak. Bu çirkin bir tezgahtır. Hükümet, ahlaki davranmalı ve Bakanlar Kurulu’nun uhdesinde olan Kamu Görevlileri Kıyafet Yönetmeliğini değiştirerek kamusal alanda yaşanan kıyafet sorununu çözmelidir. Hepimiz biliyoruz ki, başörtüsünü yasaklayan ne bir Anayasa maddesi ne de herhangi bir yasa sözkonu değildir. AKP, Anayasa referandumunda başörtüsünü bir anahtar olarak kullanma düşkünlüğüne sapmamalıdır” dedi.
Programın sonunda ise Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ve Şube Başkanı tarafından, emekliye ayrılan üyelerimize şükran plaketleri takdim edildi.