Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un Peygamber efendimizin Hadis-i Şeriflerinden verdiği örnekler salondaki davetlilerden yoğun alkış aldı.
Devlet Personel Başkanlığı’nın ev sahipliğinde Bolu Abant’ta gerçekleştirilen “KAMU PERSONEL SİSTEMİNİN SORUNLARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE 2023 VİZYONU ÇALIŞTAYI” başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan çalıştaya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, akademisyenler, kurum ve kuruluş temsilcileri ile diğer konfederasyonların Genel Başkanları ile davetlilerde katıldı.
“SİSTEM DÜZENLENMELİ VE 21.YY’A UYGUN HALE GETİRİLMELİDİR”
Çalıştayın açılış konuşmacıları arasında yer alan Konfederasyonumuzun Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kamu personel sisteminin uzun yıllardır uygulandığını belirterek, değişen şartlar karşısında bu sitemin 21 yüzyıla uygun hale getirilmesinin zorunlu olduğuna vurgu yaptı. Koncuk, “Türk Kamu Personel Sisteminin temelini oluşturan 657 sayılı Kanun, 1965 yılında kabul edilmiş, mali hükümleri ise 1970 yılında yürürlüğe girmiştir. 40 yılı aşkın süredir uygulanan bu sistem, değişen şartlar ve teknoloji karşısında artık yetersiz kalmaktadır. Kamuda ücret sistemi karmaşık bir hal almış, kamu görevlileri mali haklarını dahi bilemez hale gelmişlerdir. Atama, sicil, yer değiştirme, terfi gibi birçok konuda ise ciddi sorunlar baş göstermiştir. Ortaya çıkan sorunların bir kısmının idarecilerin keyfi tutumundan kaynaklandığını göz ardı etmeksizin, bu sistemin düzenlenmesi ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın şartlarına uygun hale getirilmesi bir gereklilik haline gelmiştir. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır bunu savunuyoruz.” dedi.
“KAMUDA FARKLI STATÜLER ORTADAN KALKMALI”
Kamu Personel Sisteminde aynı işverenin farklı statülerde personel çalıştırmasına da dikkat çeken Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “Kamuda aynı işi yapan, aynı özelliklere sahip ama farklı farklı statülerde çalıştırılan personel vardır. Bu çalışanlarımızın hiçbirinin sahip olduğu haklar, bir diğeri ile aynı değildir. İdarecisi aynı, işvereni aynı, görevi aynı, yaptığı işi aynı ama hakları, maaşları, izinleri, bağlı oldukları kanunları farklı olan bir sistem ortaya çıkmıştır. Devlet kurumlarında, 657 sayılı kanunun 4/a; 4/b, 4/c, 4/d maddesi,1309 sayılı kanun, 2547 sayılı kanun, 3056 sayılı kanun, 4059 sayılı kanun, 5258 sayılı kanun, 209 sayılı kanun, 5393 sayılı kanun, 540 sayılı KHK, 399 sayılı KHK, 181 sayılı KHK’ya göre çalıştırılan personeller var. Bu kadar çok, çeşitli bir istihdam rejiminde, görev yapan personelin hiçbiri bir diğeri ile aynı haklara sahip değil. Devletin asli ve sürekli görevleri, iş güvencesi olmayan, yer değiştirme hakkı tanınmayan, nakil imkânı olmayan; annesi, babası, çocukları ve eşi ile işi arasında seçim yapmaya zorlanan, sözleşmeli personel, hatta taşeron firma işçileri eliyle gördürülmeye başlanmıştır. Tayin, atama, yer değiştirme, terfi gibi unsurlar idarecilerinin keyfiyetine göre belirlenmekte, terfilerde kariyer ve liyakat ilkesi göz ardı edilmektedir. Her bakanlık ve kuruluşta atama, yer değiştirme, görevde yükselme kriterleri büyük farklılıklar içermektedir ve uygulama birliği bulunmamaktadır. 657 sayılı Kanunun istisnai maddeleri, kadrolaşmak için bir araç haline getirilmiş, vekâletle görevlendirmeler neredeyse asaleten görevlendirmeleri geçmiştir. Son 10 yılda 4924 sayılı Kanunla, 4/b’li, 4/c’li gibi statülerle, kamuya 400 bine yakın sözleşmeli eleman alınmıştır.
Bunlar arasından 4/b’li olarak çalışanların bir kısmı 2011 yılında çıkarılan KHK ile kadroya geçirilmiş olsa da kamuya sözleşmeli personel alınmaya devam edilmektedir. Kamudaki taşeron şirketlerde çalışan eleman sayısı, 20 binden 500 bine dayanmıştır ve bu personelin pek çoğu kadrolu memurların yaptığı işi yapmaktadır. Çağrı usulüne göre, kısmi zamanlı, geçici, esnek istihdam modelleri dayatılmakta, kayıt dışı istihdam hızla artmaktadır. Sözleşmeli personelin dinlenme ve izin hakları ile ilgili sorunlar, insan hakkı ihlali boyutundadır. Yaptığımız araştırmaya göre sözleşmeli personelin %53’ü memleketinden; %55’i ailesinden ayrı çalışmak zorundadır.Her iki 4/C’li geçici personelden biri, sözleşmeli personelin %40’ı her gün işini kaybetme korkusu ile yaşamaktadır. Aynı iş yerinde aynı kadroda olup, ayrı birimlerde çalıştıkları için farklı döner sermaye alanlar var. Aynı iş yerinde, birlikte çalışıp, hiç döner sermaye alamayanlar da var. Eğer bugün devlet, 4/C gibi açlık sınırının altında ücretle personel istihdam ediyorsa, eğer bugün kamu kurumlarında asgari ücretli, geçici hatta kayıt dışı taşeron işçi çalıştırılıyorsa bu devletin sosyal bir devlet olduğunu söylemek mümkün değildir. Kamuda aynı işverenin farklı statüde personel çalıştırması devri artık kapanmalı. İşveren aynı, iş aynı ancak ücret, izin, tayin, terfi ve iş güvencesi farklı. Bu karmaşık yapı ortadan kaldırılmalıdır. Sözleşmeli istihdamına artık bir son verilmelidir.” dedi.
“İŞ GÜVENCESİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİMİZİ HERKES BİLSİN”
Genel Başkanımız İsmail Koncuk çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasında kamu çalışanlarının en büyük kazanımı olan iş güvencesine de dikkat çekti. Koncuk, “bu yönde gerçekleştirilecek düzenlemelerde kamu görevlilerinin kazanılmış hakları ve iş güvenceleri mutlak surette korunmalı, yeni düzenlemeler yeni mağduriyetler yaratmamalıdır. Bu bakımdan iş güvencesi, Türkiye Kamu-Sen’in kırmızı çizgisidir. İnsanların tek tek ihtiyaçları yanında birlikte yaşamaktan doğan, toplumsal düzeyde olan ihtiyaçları olduğu bilinen bir gerçektir. Bunlar kamusal ihtiyaçlar olup genele hitap etmektedir. Güvenlik, adalet, sağlık, eğitim, haberleşme, enerji, ulaşım gibi ihtiyaçlar, özelliği gereği geniş bir teşkilatlanma ve büyük bir yatırıma ihtiyaç göstermektedir. Bu ihtiyaçların karşılanmasında kâr, amaç olmayıp, toplumun genel menfaati esas alınmaktadır. Bu ihtiyaçların karşılanış biçimi, teşkilatlanışı, kamu hizmeti kavramını karşımıza çıkarmaktadır. Anayasanın 128. maddesi, Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür demektedir. Bu bakımdan kamu hizmetleri mutlak suretle iş güvencesi olan, ücretleri sadeleştirilmiş, tayin, atama, terfi gibi özlük hakları, sosyal hakları günün koşullarına uygun hale getirilmiş insanca yaşayabileceği ücreti alan memurlar eliyle gördürülmek zorundadır. Bu bakımdan kamu çalışanlarının iş güvencesinden taviz verilmeden, bütüncül bir yaklaşımla kamu personel sisteminin sorunlarının çözülmesi en büyük arzumuzdur.” dedi.
GENEL BAŞKANIMIZIN BU SÖZLERİ AYAKTA ALKIŞLANDI
Türkiye nüfusunun % 99’unun müslüman bir nüfustan oluştuğunu ifade eden Genel Başkanımız İsmail Koncuk’un Peygamberimizin Hadis-i Şeriflerinden verdiği örnekler ise salonda bulunan davetliler tarafından uzun süre alkışlandı. Koncuk, " Peygamberimiz emeğin hakkını alın teri kurumadan veriniz diyor. Yine Peygamber efendimiz bir diğer Hadis-i Şerif’inde ise, yanınızda çalıştırdıklarınıza kendi yediğinizden yediriniz, kendi giydiğinizden giydiriniz diyor. Bizde buradan hareketle Sayın Bakan, sayın Müsteşar ve sayın Genel Müdürün yedikleri, giydikleri ne ise helal olması kaydıyla kamu çalışanları için aynısı istiyoruz" dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk, “bu düşünceler ışığında, gerçekleştirilecek olan çalıştayın başta tüm kamu görevlilerimiz olmak üzere, devletimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
ÇALIŞTAY 2 GÜN SÜRECEK
2 gün sürecek Çalıştayın açılış konuşmalarının ardından farklı başlıklarda değerlendirilecek olan panelllere geçildi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “KAMU PERSONEL SİSTEMİNİN SORUNLARINA SENDİKAL BAKIŞ VE ÖNERİLER” konulu panelde konuşmacı olarak yer alıyor.
Devlet Personel Başkanlığı’nın ev gerçekleştirilen “KAMU PERSONEL SİSTEMİNİN SORUNLARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE 2023 VİZYONU ÇALIŞTAYI” na Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ile birlikte Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, Türk Enerji-Sen Genel Başkanı Celal Karapınar, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nazmi Güzel ve uzmanlarımız katılıyor.
Genel Başkanın Konuşması İçin Tıklayınız