Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte 22.05.2018 tarihinde Ankara 7 No’lu Şube’nin iftar programına katıldı. İftarda Ankara 7 No’lu Şube Başkanı Tayfun Fındık ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Gazi Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt ve Sosyal Bilimler Üniversiteleri ile TODAİ, ÖSYM ve YÖK’teki üye ve temsilcilerimiz de hazır bulundu.
Yaşasın Devlet. Var olsun millet.
İftar programında bir konuşma yapan Genel Başkan Talip Geylan, on bir ayın sultanı Ramazan ayı ile ilgili açıklama yaparak sözlerine başladı. Ramazan’ın oruç tutmanın yanı sıra, birlik ve beraberliğimize, dayanışmanın artırılmasına, huzurun hâkim kılınmasına önemli etkisi olduğunu söyleyen Geylan, “Ramazan ayınızı tebrik ediyor; bu mübarek günlerin ülkemize, İslam coğrafyasına huzur ve sükûnet getirmesini temenni ediyorum” dedi.
Genel Başkan, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde ve Kuzey Irak’ta 4 askerimizin şehit olması ile ilgili açıklamada yaparak, “Ruhları şad olsun. Ailelerine sabır ve başsağlığı niyaz ediyorum. Emperyalizmin hain maşaları, eninde sonunda yok olacaksınız! Konfederasyonumuz ve sendikamız, devletimizin terörle mücadelesinde en büyük destekçisidir. Topraklarımızda, sınır ötesinde son terörist unsur ortadan kaldırılıncaya dek terörle mücadele sürdürülmelidir. Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyen, küresel güçlerin maşalığını yapan, kanla beslenen hainlere geçit vermeyeceğiz. Yaşasın Devlet. Var olsun millet” diye konuştu.
İsrail ve destekçisi ABD’yi şiddetle kınıyorum.
Genel Başkan Geylan, Kudüs’te yaşanan olaylara da tepki göstererek, “Geçtiğimiz hafta Kudüs’te İsrail terör devletinin katliamı sonucunda onlarca kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. İsrail ve destekçisi ABD’yi şiddetle kınıyorum” dedi.
Malumunuz iktidarın lojistiğiyle yol almış bir konfederasyonun üye sayısı 1 milyona ulaşmış durumdadır. Üye sayıları arttı ama yine memurları sattılar.
Geylan, Türk Eğitim-Sen’in Ankara’da Sosyal Bilimler Üniversitesi hariç tüm üniversitelerde yetkili olduğunu açıklayarak, şunları söyledi: “Bugün itibariyle ODTÜ’de de mutabakat imzalandı. Sendikamız ODTÜ’de ilk kez yetkili sendika oldu. Yetki dönemindeki başarılı çalışmalarından dolayı şubelerimizi tebrik ediyorum. Türk Eğitim-Sen yetkiyi hak eden bir sendikadır. Malumunuz, iktidarın lojistiğiyle yol almış bir konfederasyonun üye sayısı 1 milyona ulaşmış durumdadır. Üye sayıları arttı ama yine memurları sattılar. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen ise hiçbir denge hesabı gütmeden her koşulda çalışanın yanında saf tutmaktadır. Etkiliyiz inşallah her alanda yetkili de olacağız. Hem toplu sözleşmede, hem KİK’lerde söz sahibi olacağız.”
Bu büyümeden kamu çalışanları da nasibini almalıdır.
Hükümetin emeklilere bayram ikramiyesi verecek olmasını olumlu buldukların söyleyen Geylan, kamu çalışanlarına da bayram ikramiyesi verilmesi gerektiğini ifade etti. Geylan, “Türkiye Kamu-Sen yıllardır gerek toplu görüşmelerde gerekse toplu sözleşmelerde bayram ikramiyesi talebini dile getirmiştir. Sendikamız bayram ikramiyesinin tüm kamu çalışanlarına verilmesini talep etmektedir. 12 milyon emekliye bayram ikramiyesi verebilen devlet, 2 milyon 600 bin kamu çalışanına da bayram ikramiyesi verebilir. Lafa gelince dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğumuz belirtiliyor, milli gelirin artmasıyla övünülüyor. O halde bu büyümeden kamu çalışanları da nasibini almalıdır” dedi.
Bölünme süreci paydaşlarla yeteri kadar istişare edilmemiştir.
Üniversitelerin bölünmesi hakkında da açıklama yapan Geylan, Türk Eğitim-Sen olarak üniversitelerin marka değerinin korunmasını istiyoruz. Bölünme süreci paydaşlarla yeteri kadar istişare edilmemiştir. Bu büyük bir eksikliktir. Şayet ihtiyaç var ise, öncelikle üniversite çalışanları ile istişare edilmelidir” diye konuştu.
Mülakatın olduğu yerde adalet olmaz.
Üniversitelerde idari çalışanların görevde yükselmelerine yönelik YÖK tarafından merkezi sınav yapılacak olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Geylan, “Merkezi sınav yapılmasını olumlu bulduğumuzu ifade ettik ancak inşallah üniversiteler ayrıca bir mülakat sınavı getirmezler. Türk Eğitim-Sen olarak mülakat uygulamasını doğru bulmuyoruz. Mülakatın olduğu yerde adalet olmaz. Türkiye son 15 yılda mülakatlarda nasıl hak ve hukuk gaspı yaşandığına, kul hakkı yenildiğine şahit oldu. Umuyoruz ki, üniversitelerimiz böyle bir tablo ile karşı karşıya kalmaz” dedi.