GENEL BAŞKAN: “GÜÇ SARHOŞLUĞU İÇİNDELER.”

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan ile birlikte 11.09.2019 tarihinde Kastamonu’da temaslarda bulundu.

Genel Başkan Geylan ve beraberindeki heyet Kastamonu Valisi Sayın Yaşar Karadeniz ve Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu’nu makamında ziyaret etti. Genel Başkan ayrıca Merkez Ortaokulu’nda da eğitim çalışanları ile sohbet etti. Geylan, “Okul müdürümüz Halit Özden ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Genel Başkan Talip Geylan akşam saatlerinde ise Kastamonu Şubesinin düzenlediği istişare toplantısında İlçe ve işyeri temsilcilerimizle buluştu. Toplantıya İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz ve yönetim kurulu üyeleri, Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan, Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan ve şube yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı diğer sendikaların şube başkanları ve şube yönetim kurulu üyeleri, TÜRKAV İl Başkanı, Kastamonu Şubemize bağlı ilçe ve işyeri temsilcileri ile şube kadın komisyonu üyeleri katıldı.

Her seçimde iradenizle İLKSAN’ın seçim sürecini tayin ediyorsunuz.

Geylan toplantıda yaptığı konuşmada, İKSAN’ın 1996 yılından bugüne kadar Türkiye sevdalıları tarafından yönetildiğini söyleyerek, “1996 yılından önce yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle anılan İLKSAN, bu tarihten sonra Allah’a şükür TES delegelerinin iradesiyle her geçen gün artan başarıları ile anılıyor. Dolayısıyla 1996’dan bugüne kadar İLKSAN’a hizmet veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yüzümüzü kara çıkarmadılar” dedi. 

Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her seçimde iradenizle İLKSAN’ın seçim sürecini tayin ediyorsunuz. Nitekim malum sendika son yapılan İLKSAN seçimlerine giremedi. Çünkü önceki iki seçimde tuş olmuşlardı. Malum-Sen’in üyeleri bile sandığa gittiği zaman hür iradeleriyle sizin gösterdiğiniz adaylara oy verdi. Üçüncü kez rezil olamamak için sandığa gitmediler, güya seçimleri boykot ettiler. Bunu beraber başardık. Desteğiniz bize güç veriyor, Sağ olsun, var olun” diye konuştu. 

Önümüzdeki süreçte sadece eğitimde değil, 11 hizmet kolunda hak ettiğimiz yetkiyi alacağız.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak yetki mücadelesi verdiklerini söyleyen Geylan, sendikamızın başarılarına değindi. Geylan, “Bugün muhatap olduğumuz siyasi konjonktürün başladığı 2002 yılında üye sayımız 125 bin 863 idi. Son mutabakat metnine göre üye sayımız 207 bin 500’e yükseldi. 16 yılda yaklaşık 100 bin net üye artışı gerçekleştirdik. 100 bin net üye artışı; emekli olanları, kurum değiştirenleri, çeşitli nedenlerle ayrılanları, vefat edenleri düştüğümüzde 350 bin yeni üye yaptığımız anlamına gelir. Bu büyük bir başarıdır. Arkanızda vali, milli eğitim müdürü, şube müdürü, mahalle muhtarı, belediye başkanı, milletvekili yok. Sadece eğitim çalışanlarından aldığınız güç ve gayretiniz var. 350 bin eğitim çalışanını ikna ettiniz ve üye yaptınız. Her türlü takdire layık olan bu başarıyı ancak TES teşkilatı gerçekleştirebilirdi. Yarınlarımız daha da güçlü olacak. Önümüzdeki süreçte sadece eğitimde değil, 11 hizmet kolunda hak ettiğimiz yetkiyi alacağız” dedi.

İçeride yürütülen pazarlığın, beceriksizliğin, öngörüsüzlüğün ifşa edilmesini istemiyorlar.

Toplu sözleşme sürecine değinen Geylan, “Yaşanan tiyatroyu, beceriksizliği, süreç yönetememeyi gördünüz. Bunu kamu çalışanlarının da görmesini sağlamalıyız” dedi. Toplu sözleşmede Türkiye Kamu-Sen’in 2020 yılı için yüzde 10+10 ve yüzde 3 refah payı, 2021 yılı için ise yüzde 8+8 ve yine yüzde 3 refah payı ve 2020 yılı için taban aylığa seyyanen 600 TL zam talebi olduğunu hatırlatarak, “Yetkili konfederasyon da taleplerini ortaya koydu koymasına ancak yetkili konfederasyon başkanı garip tutumlar içine girdi. Toplu sözleşme başlamadan önce yetkili olmayan sendikaların bağlı bulunduğu konfederasyonların masaya oturmamasını istedi. Bir sendika başkanı masadaki çalışanları temsil eden gücün azalmasını istiyor. Kamu çalışanlarının masada gücünün azalmasını aslında işveren ister. Ama bu durumdan işveren rahatsızlık duymuyor, sendika başkanı rahatsız olduğunu belirtiyor. Oysa ucube kanundan dolayı masada yetkili konfederasyon başkanı imzayı attığı an iş bitiyor. Bizim imza yetkimiz yok, itiraz hakkımız yok, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuramıyoruz, yani o masada adeta gözlemci sıfatıyla oturuyoruz. O halde bu rahatsızlığın nedeni ne? Nedeni çok basit: İçeride yürütülen başarısız pazarlığın, beceriksizliğin, öngörüsüzlüğün ifşa edilmesini istemiyorlar. Zira Türkiye Kamu-Sen masada olduğu zaman tüm sürece ve pazarlığa tanıklık ediyor. İşte bunun dışarı yansımasından endişe ediyorlar. Biz masada olmasaydık, siyasi lojistikle beraber medya bombardımanına tabi tutacaklar ve tüm kamuoyunu o tablonun başarı olduğuna ikna edeceklerdi. Tabi şunu da hatırlatalım: Biz oraya kimsenin ulufesiyle oturmuyoruz.  Biz o masaya, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 29. maddesinden aldığımız yetki ve 400 bine aşkın üyemizden aldığımız güç ile oturuyoruz. Türkiye Kamu Sen’in o masada oturmasını engellemek hiç kimsenin haddi değil”

Üye sayımız artıyor. Bu; her türlü baskıya, dayatmaya, sendikal ayrıma rağmen teşkilatımızın yeniden toparlanıp irtifa kazandığının göstergesidir.

Genel Başkan, toplu sözleşme masasından kamu çalışanları namına en büyük kazanımların çıkmasını arzu ettiklerini, yetkili sendikanın başarısızlığının kendilerini memnun etmeyeceğini bildirerek, “Fakat gelinen noktada maalesef bunu göremedik. Kamu çalışanları lehine kazanım elde etmeyi bırakın, problemlerimizin ve taleplerimizin yeterince konuşulmadığı bir süreci yaşattılar. Önümüzdeki iki yılı da iyi değerlendireceğiz. Toplu sözleşmede yaşananları kamu çalışanlarına tüm ayrıntıları ile anlatacağız. İnanıyorum ki, önümüzdeki süreçte dezavantajlar giderek azalacak. 2018 yılında üye sayısı açısından aşağı gidişi durdurduk. Bu yıl da yaklaşık 5 bin 800 yeni üye kaydettik. Bu; her türlü baskıya, dayatmaya, sendikal ayrıma rağmen teşkilatımızın yeniden toparlanıp irtifa kazandığının göstergesidir. Bu sene hep sahada olacağı ve büyük başarılar elde edeceğiz” diye konuştu.

 

Son Haberler

AKADEMİK ZAM PAS GEÇİLMESİN!

Genel Başkanımız Talip Geylan, ekonomik koşullarından dolayı, başarılı öğrencilerin akademisyenliği değil, geliri daha yüksek olan meslekleri tercih ettiğini kaydederek, bu durumun Türk akademisinin geleceği açısından önemli bir zafiyet doğuracağını söyledi.

SINAVSIZ ATAMAYA DANIŞTAY’DAN İPTAL KARARI

Türk Eğitim Sen olarak ilçe milli eğitim müdürü kadrolarına yapılacak atamalarda aranan sınav şartının...

KAMU ÇALIŞANLARINI SENDİKAL ESARETTEN KURTARACAĞIZ!

Türk Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Eğitim ve İstişare Toplantısı, 31 Ekim-3 Kasım 2024 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi.

OCAK AYINDA YAPILACAK ZAMMA EK YAPILMALI, ÜZERİNE REFAH PAYI EKLENMELİ

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Ekim ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.