Ana SayfaHABERLERGüncelGENEL BAŞKAN: “BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ’NDE NELER OLUYOR?”

GENEL BAŞKAN: “BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ’NDE NELER OLUYOR?”

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde bir kısım ötekileştirici uygulamalar yaşandığını, bunun da üniversite çalışanları arasında büyük huzursuzluğa neden olduğunu söyledi.

Üniversitenin değişik kademelerdeki bazı yöneticilerin, bir takım yapıların kontrolü altında hareket ettiği ve sendikal bağnazlık içerisinde ayrımcılık yaptığı iddialarını gündeme getiren Geylan, “Tüm bu yaşananlar, üniversite yönetiminin, Türk Eğitim Sen’in yetkili olmasını hazmedemeyenlerin dümenine su taşıdığı kanaatlerini pekiştirmektedir” dedi.

YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç’a çağrıda bulunan Genel Başkan, “21. yüzyıla girdiğimiz bu zamanlarda Türk üniversitelerinde ötekileştirici ve ayrımcı yönetim anlayışlarına müsaade etmemesi istiyoruz” diye konuştu.

Genel Başkan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Son zamanlarda Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde yaşanan bir kısım ötekileştirici uygulamalar üniversite çalışanları arasında büyük huzursuzluklara neden olmakta.
Üniversitenin değişik kademelerdeki bazı yöneticilerinin, bir takım yapıların kontrolü altında hareket ettiği, sendikal bir bağnazlık içerisinde ayrımcılık yaptıkları iddiaları akademisyenlerimiz ve diğer çalışanlar tarafından her düzeyde dile getirilmekte.
Doktorasını bitiren ve doçentliğini ÜAK’dan alan öğretim elemanlarının, hak ettikleri halde Doktor Öğretim Üyesi ve Doçentlik kadrolarına ataması yapılmamakta ve hatta anabilim dallarına bu kişiler için kadro talebinde bulunma izni bile verilmemektedir.
Yaşanan süreçte özellikle Türk Eğitim Sen üyesi bir kısım öğretim elemanlarına haksız yere disiplin cezaları verilmiştir. Çalışanlar bu haksız disiplin cezaları neticesinde idare mahkemelerine açtıkları davaları kazandıkları ve hatta Bölge İstinaf Mahkemelerine taşınan davaları da kazandıkları halde hala hakları teslim edilmemektedir.

Rektör ve rektör yardımcıları “Bize iftira attılar” diye bazı öğretim elemanlarını mahkemeye vermiş ama öğretim elemanları tüm bu davaları kazanmıştır. Defaatle başvuru yapılmasına rağmen maalesef YÖK tüm bu haksız uygulamalar için görevi kötüye kullanma soruşturmalarına izin vermemektedir.

Tüm bu yaşananlar, üniversite yönetiminin, Türk Eğitim Sen’in yetkili olmasını hazmedemeyenlerin dümenine su taşıdığı kanaatlerini pekiştirmektedir.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yönetimine çağrıda bulunuyoruz: Yükümlülüğünüz, size emanet edilen görevinizi ehliyet ve liyakat esasına dayalı olarak adaletle yerine getirmenizdir.

Demokratik ve bilimsel ölçütlerin dışına çıkmadan, tüm akademisyenlerimizin hak ettiği kadro ve pozisyonları verilmelidir.

Öte yandan YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç’a da çağrıda bulunuyor ve 21. yüzyıla girdiğimiz bu zamanlarda Türk üniversitelerinde ötekileştirici ve ayrımcı yönetim anlayışlarına müsaade etmemesi istiyoruz.”

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi