Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Bloomberg HT’de Gündem programına katılarak, Eski Talim ve Kurulu Başkanı Ziya Selçuk’un “Üniversiteler 30 yıldır iyi öğretmen yetiştiremiyor” sözlerini değerlendirdi.
Koncuk, “öğretmenlerimizi rencide edecek açıklamalardan kaçınmalıyız” diyerek, Selçuk’un sözlerini eleştirdi. Koncuk şunları kaydetti: “Öğretmenlerimizi rencide edecek açıklamalardan kaçınmamız lazım. Sayın Ziya Selçuk’un ortaya koyduğu bu iddia toplum nazarında ‘öğretmenler işini yapamıyor’ algısını yaratıyor. Son zamanlarda öğretmenlerimize bir saldırı söz konusu. Kendi beceriksizliklerini örtmek için öğretmenlerimizi ortaya atıyorlar. Bugün Türkiye’de tartışılması gereken en önemli konu, ‘öğretmenlik mesleğinin yeniden itibar kazanmasını nasıl sağlarız?’ olmalıdır. Bunun için tedbir almamız lazım. Ziya Selçuk, “öğretmen yetiştirme ile ilgili problemlerimiz var ya da daha iyi öğretmen yetiştirebiliriz” deseydi, bu daha doğru bir yaklaşım olacaktı. Öğretmen yetiştirme sadece eğitim fakülteleriyle sınırlı süreç değildir. Öğretmenliğe başladıktan sonraki süreçte de MEB’in yıllara dayanan çok ciddi beceriksizlikleri var. MEB’in öğretmen yetiştirme ve hizmet içi eğitim konusunda görevlerini yerine getirmediğini çok iyi biliyorum. Öğretmen yetiştirme konusunda eğitim fakültelerinde de problem vardır. Ancak öğretmenlerimizi doğrudan suçlayarak ya da böyle bir algı yaratarak ortaya konan bu ifadeler son derece yanlıştır. Siyasi amaçla çok sayıda eğitim fakültesi açıldı. Eğitim fakülteleri incelendiğinde öğretim üyesi sayısı merkezden taşraya doğru gittikçe azalıyor. Taşrada 133 öğrenciye bir öğretim üyesi düşerken, merkezde 70-74 öğrenciye bir öğretim üyesi düşüyor. Ziya Selçuk sorunu bu rakamlarla ortaya koysaydı, daha iyi olurdu. İyi öğretmen yetiştiremiyoruz demek, 30 yıldır yetişen öğretmenler kötü demektir. Oysa öğretmen yetiştirmede yükselen bir trend vardır. Türkiye’nin öğretmen yetiştirme ile ilgili 160 yıllık tecrübesi vardır. Sayın Ziya Selçuk bu sözüyle 160 yıllık tecrübeyi paketleyip çöpe atıyor. Selçuk’un bu sözlerini doğrulacak hangi sağlam veriler elinde var? Kimse kendisini taca atmasın. İsterdim ki; Ziya Selçuk Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı iken bu sözleri söyleseydi. Mesele; o yürekliliği, o makamlardayken ortaya koymaktır.”
Öğretmen atamalarına da değinen Koncuk, “350 bin öğretmen atanamamıştır. Eğitim fakültelerinde şu anda okuyan çocuklarımızı gözümün önüne getiriyorum. 350 bin öğretmenin atanamadığını gören çocuklarımızın moral ve motivasyonu bozulmuştur. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer ile görüştüm. Sayın Bakana öğretmen atamaları ile ilgili bir tarih verip, veremeyeceğini sordum. Şu anda 2011 yılına ait hükümetten 44 bin öğretmen ataması alacağımız var. Bunun 20 bini bu dönem atanabilirdi. Bakan Dinçer inatla tarih vermiyor. Bakan Ömer Dinçer, “Sayın Çubukçu 55 bin öğretmen ataması sözü verdi. Mahcup oldu. Ben aynı mahcubiyeti yaşamak istemiyorum” diyor. Ancak bıçak kemiğe dayandı. Bakan Dinçer, 138 bin ihtiyaç olduğunu açıklamıştı. Öğretmen ataması konusunda Başbakan’ın ipleri eline almanın zamanı geldi. Sayın Başbakan’ın, Maliye Bakanlığı’nın merhametine bırakmadan öğretmen atamasına el atması lazım.”
Genel Başkan Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sağlık ve eğitim özrü tayinlerini vermediğini de belirterek, “Bakanı, ‘bu suistimale uğrayacak bir konudur’ diyerek yanılttılar. Oysa Bakan bir söz verdi. Bakanın bu sözünü tutmasını beklemek hakkımızdır. Bu söz yerine getirilmediği sürece, her platformda dillendiririz. Kanser hastasına “Haziran ayını bekle” deme hakkınız var mı? Bu durum insanlıkla bağdaşmaz” dedi. Koncuk, öğretmenleri kazanmanın en büyük vatanseverlik olduğunu da ifade etti.