Bugünlerde kamuoyu, seçim öncesinde yapılan açıklamanın bir seçim propagandası olduğunu konuşuyor. Dün dündür anlayışıyla yapılan seçim propagandaları toplumun devlet adamlarına güvenini azalttı. Bu tavır demokratik-parlamenter düzenin de yara almasına sebep oldu. Siyasetçilerin her vaadi, bu anlayış sebebiyle, inanılmaz bulunur oldu.
Bugün, yaklaşık 200 bin öğretmen adayı atanmak için, bir umut içerisinde 30 bin öğretmen alımını dört gözle bekliyor, sayının birdenbire 20 bine düşürülmesi binlerce genç öğretmen adayını büyük bir hayal kırıklığına ve umutsuzluğa sürükledi. Atanmak için, kimisi, belki de 8-10 yıldır bekleyen aday öğretmenler büyük bir hüsran içerisinde Devleti yönetenlere bir kere daha küstü. Atanamadığı için bir aile kuramayan, geleceğe yönelik plan proğram yapamayan bu gençlerin yaşadıklarını bu ülkeyi yönetenler de görmeli ve değerlendirmelidir.
Türk Eğitim Sen olarak, Hükümet’in; “Ağustos ayında 30 bin öğretmen alınacaktır.“ sözünün arkasında durmasını istiyoruz. Hangi mevki ve makamda olursa olsun hiç kimsenin insanlarımızın umutlarını yok etmeye hakkı yoktur. Hükümet bu konuda sorumludur ve sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır