Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık’ın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili açıklamasıdır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınların sosyal, siyasal, ekonomik ve mesleki alanlarda göstermiş oldukları gelişmelerin ele alındığı, başarılarının konuşulduğu gün olması gerekirken; ne yazık ki kadınların yıllardır çözülemeyen sorunlarının konuşulduğu gün olmuştur.
Kadın ve erkekten oluşan toplumu, sırf cinsiyetinden dolayı ayırıp, birine ayrıcalık tanıyıp, diğerine tanımadığınızda toplum barışı sağlanamaz; hatta o toplum ilerleyemez, gelişemez.
Kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün, istismarın, kadın cinayetlerinin, çocuk yaşta gelinlerin her geçen gün arttığı ve bunları normalleştiren bir zihniyetin fütursuzca konuşabildiği bir dönemde Kadınlar Günü anlamını yitirmektedir.
Kadınlar sosyal hayatta, çalışma hayatında, iş gücü piyasasında hak ettiği yeri almadıkça; kadınların TBMM’de, yerel yönetimlerde, siyasette, sivil toplum örgütlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında, üniversitelerde, bürokraside üst düzey karar verici konumlarda bulunma oranları artmadıkça Kadınlar Günü anlamını yitirmektedir.
Çalışan kadınların yarıdan fazlası sosyal güvenceden uzak, kayıt dışı istihdam edilmeye, ucuz iş gücü olarak köle gibi çalıştırılmaya devam edildiği sürece Kadınlar Günü anlamını yitirmektedir.
Aslında kadınların yaşamış olduğu bütün sorunlar kadının sorunu değil, insanlığın sorunudur.
Kadınlar Günü’nün gerçek anlamda kutlanabilmesi için; her yıl hamasi nutuklarla günümüzü kutlayan karar mekanizmalarındakilerin sözlerinin hayatta karşılığını bulmuş olması gerekir.
Bu düşüncelerle başta şehit anneleri, kız kardeşleri ve eşleri olmak üzere bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Saygılarımızla.