Türkiye Kamu Sen ve bağlı sendikaların her toplu görüşmede gündeme taşıdığı bu önemli konu, 2007 Toplu Görüşmelerinde de gündemi yoğun şekilde meşgul etmişti. Yapılan müzakereler sonucunda, dönemin Toplu Görüşme Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’de eşit işe eşit ücret verilmemesinin kamuda ciddi haksızlıklar oluşturduğunu kabul etmiş ve Türkiye Kamu Sen’in bu talebinin çok haklı bir talep olduğunu ifade etmişti. Görüşmeler sürecinde eşit işe eşit ücret probleminin çözümü için 360 YTL’lik( o tarihte) bir farkın 3 taksit halinde ödenmesi, bu konuda Temmuz 2008 tarihine kadar bir kanuni düzenleme yapılması bizzat Mehmet Ali ŞAHİN tarafından açıklanmıştı.
Gelinen noktada eşit işe eşit ücret prensibinin hayata geçirilmesi iddiası ile ilgili kanun TBMM’de kabul edildi. Hükümetin eşit işe eşit ücret problemini kabul ederek, düzeltilmesi için kanun çıkarması önemli bir gelişmedir. Bu süreçte Türkiye Kamu Sen, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Devlet Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU, Devlet Bakanı Nazım EKREN, Devlet Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’le görüşmeler yaparak, memurlar adına taleplerini ilettiler.
Türk Eğitim Sen olarak, kamu çalışanlarını umutlandıran bu gelişmenin ölü doğmaması gerektiğini söylüyoruz. Ancak, zikredilen rakamların eşit işe eşit ücret alınması sonucunu doğurmayacağı açıktır. 25-100 YTL iyileştirme yapılması bu hedefe ulaşmayı imkansız hale getirecektir. Endişemiz, eşit işe eşit ücret hedefine ulaşmaktan çok memurlar arasındaki ücret makasının bu uygulama ile daha da açılacağıdır. Üst düzey memurlara 631 sayılı KHK ile yapılan artışlar zaten makasın daha da açılmasına sebep olmuştur. Bu uygulamada da, üst düzey memura yapılacak iyileştirme ile makasın çok daha fazla açılacağı endişeleri yaşanmaktadır..
Eşit işe eşit ücret hedefine ulaşmak için, öncelikle sendikaların görüşlerine başvurulmalı yapılacak tespitler ve bu konuda oluşan problemlerin tespitinden sonra kimlere ne kadar iyileştirme yapılacağı kararlaştırılmalıdır. Memurlar arasında imtiyazlı gruplar oluşturmamaya dikkat edilmelidir. Yapılacak iyileştirmede açlık sınırı altında yaşayan kamu görevlilerinin durumu öncelikle göz önüne alınmalıdır.
Türk Eğitim Sen olarak diyoruz ki: Eşit işe eşit ücret kanununun ölü doğmaması için, iyileştirme oranlarının nasıl olacağı, sadece Maliye Bakanlığı bürokratlarının insiyatifine bırakılmamalı, yetkili sendikalarla oluşturulacak komisyon marifetiyle oranlar belirlenmelidir.