ERMENİ SEVDALILARI İŞBAŞINDA

Türk milletinin tarihini sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla kirletme telaşına düşen sözde aydınlar, yeni bir ihanet peşinde.
Kampanyanın mimarları ise Türkiye’yi “soykırımcı” ilan eden Ermeni diasporasının içerideki işbirlikçileri; Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Yenişafak Gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu. 1915 yılındaki tehcir olaylarıyla ilgili internet üzerinde imza kampanyası başlatmaya hazırlanan sözde aydınlar, “Özür diliyorum” adını verdikleri kampanyayı “tarihi sorumluluk karşısında bireysel bir tavır” olarak yorumladılar.
Sözde aydınların Türkiye’yi karalama kampanyasına, gerçek aydınlardan sert tepki geldi. Sözde aydınlar tarafından sergilenen bu çabaların, Türkiye’nin yeni dış politika anlayışıyla doğrudan bağlantılıdır. Burada amaç Ermenistan ile başlatılan ilişkileri daha ileri bir boyuta taşıyabilmek için kamuoyu oluşturmaktır. Baskı altına almaktır. Daha önce de gördük. Ancak bu çaba ters de tepebilir.
İnternette Türk milletine “özür diletmeye çalışanlara karşı” farklı bir kampanya başlatılması durumunda çok çarpıcı sonuçlar elde edilebilir. Sözde aydınların özür dileten kampanyasına 500 bin kişi imza atar, karşı kampanyaya ise on milyon insan destek verirse ne olacak?
Burada sorulması gereken konulardan biri de, kampanyada Ermenilerden özür dilemek isteyenlerin tarihi gerçeklerden haberdar olup olmadıklarıdır. Tehcir tarihi olan 1915 yılına kadar öldürülen insanların sayısı 22 bindir. Bunlar için de özür dileme kampanyası başlatılacak mı acaba? Ya da Osmanlı İmparatorluğu dünyaya karşı savaş verirken, Ermeniler kimlerle işbirliği yaptıklarını açıklayacaklar mı? Fransız, Rus ordusunda ne kadar Ermeni olduğunu söyleyecekler mi?
Ermeniler, kendi ülkelerinde düşmanla işbirliği yapan insanlar savaşı kaybetmiştir. Bugünkü durum bundan ibarettir. 
Sözde soykırım iftiralarını kabul ettirmek için hazırlanan bu planın daha önce hataya geçirildi. ve çirkin iftiraya karşı aynı safta duran Türk milletinin birliğini bozmak amacıyla tezgahlandı.
Soykırım iddialarıyla ilgili olarak ilk önce belli kesimler tarafından konferanslar düzenlendi, karşılıklı diplomatik ziyaretler gerçekleştirildi ve sözde soykırım iddiaları ’Bazı şeyler yaşanmış’ kıvamına getirildi.
Burada hedef, Türk milletini suçlu duruma düşürmeye çalışmaktır. Bu, bizim atalarımıza yapılabilecek en büyük ihanetlerden biridir. Türk tarihinin verilmeyecek bir hesabı yoktur.
Meseleye, 1915 olaylarında Ermenilerin çektiği sıkıntılar vardı diye yaklaşan bir kesim olursa bunu zaten inkar eden yok. Amaç Ermenilerden çok daha fazla Türkler sıkıntı çekmiştir. Ne yazık ki, bir kesim çıkıp, sanki atalarımızın bilerek ve isteyerek işledikleri suç varmış gibi bunu bütün dünyaya gösterme gayretine düşüyor.
Sormak gerekir:-Sadece kendi adınıza özür diliyorsanız, neden bu işi bir yıl sürecek geniş katılımlı bir kampanyaya dönüştürüyorsunuz?
-”Hedef internette bir yıl boyunca en yüksek katılımı sağlamak” diyorsunuz. Bu hedef bireysel tavır olarak açıkladığınız kampanya gerekçesiyle çelişmiyor mu? Bu bireysel bir hareket olsaydı tek başınıza özür dileyip geçmeniz yeterli olmaz mıydı? Neden “özür dileyen” sayısını artırmaya çalışıyorsunuz?
-Kampanyaya sağlanan her katılım size bireysel olarak ne katacak?
-Gazetelere yaptığınız açıklamalarda tarihi sorumluluk karşısında “resmi politikadan bağımsız” bireysel tavır sergilediğinizi ifade ediyorsunuz. Resmi politikadan bağımsız olmanızı gerektiren farklılık nereden kaynaklanıyor?
– Siz kimden kim adına özür diliyorsunuz?
Kendilerine “aydın” süsü veren bir takım insanların başlattığı bu kampanya “Çok çirkin” bir kampanyadır. Kampanyanın mimarlarını aydın olarak kabul etmek mümkün değil.
Bu çabalar Türkiye’ye zarar vermez, aksine içimizdeki bu tip insanların ortaya çıkmasına yardımcı olur. Türk milletinin böyle bir kampanyaya hiç bir şekilde ilgi göstermeyeceğinden eminim.
Ama ne yazık ki Türkiye’de milletin ne düşündüğünü merak eden, bir irade yok.

Son Haberler

AKADEMİK ZAM KAÇINILMAZDIR!

Genel Başkanımız Talip Geylan, 2024-2025 akademik yılının açılışı dolayısıyla bir açıklama yaptı.

ÜNİVERSİTE İDARİ PERSONELİNİN NAKİL SORUNU ÇÖZÜLSÜN

Bilindiği gibi 2022-2023 yılları 6. Dönem Toplu Sözleşme ve 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem...

SİNOP ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİNDE İRADE KİMDE?

Genel Başkanımız Talip Geylan, Sinop Üniversitesi’nde aynı sendikanın yöneticileri, temsilcileri ve üyelerinin üniversite yönetiminde yer aldığına dikkat çekerek, “Bu yönetim tablosuyla birlikte, söz konusu sendikanın, çok kısa sürede %100 sayısal artış sağlamasını da ‘sendikal cazibeyle’ açıklamazsınız sanırım” dedi.

MEDENİYET BİR YILDIR İNSANLIK DRAMINA KÖR, SAĞIR, DİLSİZ!

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Gazze'de bir yıldır devam eden İsrail zulmünü bir kez daha lanetledi.