Türk Eğitim Sen üyesi bir öğretmenimizin 25 Kasım 2009 tarihinde katıldığı iş bırakma eyleminden dolayı kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava neticesinde, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 2010/1013 E., 2011/703 K. Sayılı ve 30.03.2011 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiş; bu kararın temyiz edilmesi üzerine ise Danıştay 12.Dairesi’nin 2011/7720 E., 2012/12398 K. Sayılı ve 27.12.2012 tarihli kararıyla davanın reddine ilişkin karar bozulmuştur. Ancak, İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2013/871 E., 2013/798 K. Sayılı ve 24.04.2013 tarihli kararıyla, ilk kararında ısrar ederek yine davanın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine Türk Eğitim Sen olarak ısrar kararının bozulması talebiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2013/4031 E., 2014/975 K. Sayılı ve 20.03.2014 tarihli kararıyla ısrar kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının gerekçesinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına atıfta bulunularak, Türk Eğitim Sen üyesi olan davacının, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar sonucunda gerçekleşen göreve gelmeme eylemine katılmasının “özürsüz olarak göreve gelmemek” fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerektiğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.