“El Ele Çanakkale’ye” Büyük ve heyecan uyandıran bir projenin adı. Birçok iş yaparsınız çok azından haz alırsınız ve huzur duyarsınız. Tahmin ediyorum ki bu projeyi gerçekleştiren bütün şubelerimizin yöneticileri ve emeği geçenler bu hazzı ve iç huzuru yaşadı.
24 Mayıs 2008 günü Türkiye’nin dört bir tarafından gelen her yaşta ziyaretçilerle doldu taştı Çanakkale. Bu ziyaretçilerin büyük bölümünü Türk Eğitim – Sen’in organizasyonunu üstlendiği “El Ele Çanakkale’ye” projesi kapsamında gelen ziyaretçiler oluşturdu. Uykusuz ve kilometrelerce yolculuktan sonra Eceabat’ta buluştuğumuz anne, baba ve gençlerde zerre yorgunluk hissedilmiyor, bir an önce rehberlerini alıp aziz şehitlerimizi ziyaret etmek, fatihalar okumak için sabırsızlanıyorlardı.
Gençlerimiz için hazırlattığımız ve üzerinde şehitlerimizin adı yazılı künyelerin ve El Ele Çanakkale’ye projesinin bir hatırası olması amacıyla hazırladığımız tişörtlerin dağıtımı yapıldı. Ziyaret Mecidiye Tabyaları ve Mecidiye Şehitliği ile başladı. Rehberimiz anlattıkça gençlerin gözündeki heyecan ve hayranlık daha da artıyor sanki o günleri yaşıyorlardı.Gelen kafilerle şehitler abidesinde buluştuk.Burada da şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunduk ve coşkuyla istiklal marşımızı söyledik.Günün anlamı ile ilgili duygu yüklü konuşmalar yapıldı.Yahya Çavuş anıtı ve Ertuğrul koyu ziyareti ardından 57. alay şehitliğinde bir araya geldik. Burada 81 ilden ve Türk cumhuriyetlerinden getirilen toprakla iki çınar ağacı diktik. Çınar Türk figürasyonunda devleti temsil eder. Yapılmak istenen; Türkiye Cumhuriyeti’nin mayası olarak kabul edilen Çanakkale’nin Türklük bilincindeki önemini vurgulamaktır.Türk Eğitim-Sen İstanbul–5 no’lu şubeye bağlı Avcılar ilçesinde üyemiz ve aynı zamanda profesyonel dağcı olan Bilgehan OVA, Allahuekber Dağları tırmanışı sırasında askerlerimizin şehit olduğu araziye bayrak örtmüştür. Bu bayrak 57. Alay Şehitliği’nde bir şehidimizin kabrine örtülerek, böylece Sarıkamış şehitlerinin selamını Çanakkale şehitlerine ileterek onları manevi huzurda kucaklaştırmış olduk. Ziyaretin sonuna doğru ilk defa gelenler neden daha önce gelmediklerini kendi kendilerine sorar oldular.
Avustralya başbakanı bir ziyaretinde; Çanakkale savaşlarının kendilerini koloni ruhundan çıkarıp milli kimliğe bürüdüğünü itiraf ediyor ve Çanakkale’yi Çanakkale’de savaşan ülkelerin dönüşümlü yönetmesini dahi teklif edecek kadar cüretkâr davranabiliyor.
Çanakkale Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ön sözü olarak tanımlanan bir destan, okul sıralarından cepheye ülkelerini, namuslarını, onurlarını korumak için koşturan kınalı kuzuların yazdığı bir destan.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:"TÜRK ÇOCUKLARI ECDADINI TANIDIKÇA, ONA SAHİP ÇIKTIKÇA YİNE ÇOK BÜYÜK İŞLER YAPACAKTIR.” Bizlere düşen dünyaya gelen her çocuğu o ruhu, o heyecanı yaşaması için en az bir defa destan yazılan, tarihe not düşülen yerleri, Çanakkale’yi geçilmez yapan aziz şehitlerimizi ziyaret ettirmektir.
Bu milletin ve bu ülkenin üzerine sürekli oyunlar oynanıyor. Tuzaklar kuruluyor. İnsanlarımız Kürt-Türk, Alevi- Sünni gibi kavramlarla kavgaya ve ayrışmaya sürüklenmeye çalışılıyor. Çanakkale ruhu, gençlerimizin bu oyunlara gelmemesini sağlayacak bir güçtür. Çünkü kara toprağı vatan yapan aziz şehitlerimiz orada Türkü- Kürtü, Alevisi – Sünnisi ile yan yana yatıyor. Onlar bize bu vatanı omuz omuza şehit olarak emanet ettiler.
Çocuklarımızı, özellikle televizyonlar ve oyuncaklar vasıtasıyla sahte ve sanal kahramanlara uyandırılan hayranlıktan, onların olumsuz etkilerinden, kendi tarihimizin gerçek kahramanlarını tanıtabilirsek kurtarabiliriz. Kurtarmak zorundayız. Çünkü biliyoruz ki “Milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.” Bu sebeple çocuklarımızın atasını ve kendini tanıması adına ciddi çalışmalar yapmak, projeler üretmek zorundayız.
İl gezilerimizde, okul ziyaretlerimizde birçok soruya muhatap oluruz. Bu sorulardan biride; sizin diğer sendikalardan farkınız nedir? İşte fark. EL ELE ÇANAKKALE’YE projesi gibi bir projeyi ancak ve ancak Türk Eğitim –Sen düşünür ve uygular. Ve bu proje Türk Eğitim –Sen mensuplarında Edirne’den Şırnak’a, Van’dan İzmir’e aynı heyecanı, aynı duyguları uyandırır. Türk Eğitim-Sen bazı bölücü ve sarı sendikalar gibi Diyarbakır’da ayrı Ankara’da ayrı, Urfa’da ayrı Bartın’da ayrı ses çıkarmaz ve söz söylemez. Türk Eğitim-Sen’in söylediği söz ülkemizin birliği ve dirliği, eğitim çalışanlarının mutluluğu ve huzurunu hedef alır. Çünkü varlık sebebi budur.
El Ele Çanakkale’ye projesine emeği geçen tüm dostlara selam ve sevgilerimi sunuyorum. Şehitlerimizi bir kere daha minnetle, şükranla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun!