Milli Eğitim Bakanlığınca Öğretmen ve Yöneticilerin Ek Ders Ücretlerine Dair Esaslarda değişiklik yapılması için bir süredir çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda konu ile doğrudan ilgili kuruluşlar olarak sendikaların görüşleri de istenerek geçtiğimiz günlerde Bakanlığa ulaştırıldı. Bu kapsam da Türk Eğitim Sen olarak bizlerde çok ciddi bir çalışma yaparak oluşturduğumuz raporu, MEB’e ileterek görüşlerimizi dikkate alınmak üzere sunduk. MEB’e sunduğumuz rapor şubelerimizin oluşturdukları komisyonlar eliyle eğitim çalışanlarının talep ve görüşlerinin bir araya getirilmesi ve bu verilerin genel merkezimizce değerlendirilmesi ile oluşturulmuştur.Ayrıca üyelerimizden ve diğer eğitim çalışanlarından gelen mailler de değerlendirilmiş ve uygun olan taleplerin raporumuza yansıması sağlanmıştır.
43 maddelik raporumuz eğitim çalışanlarının ek dersler konusunda yaşamış oldukları mağduriyetlere son verecek çeşitli talepleri içeriyordu.Bu taleplerin dikkate alınması ile hem mağduriyetler sona erecek hem de bu konudaki pek çok sıkıntının yargı konusu yapılmasının önüne geçilecekti.Ancak bir süre önce bazı haber sitelerine yeni ek ders taslağı olduğu söylenen metinler dolaşmaya başladı.Taslak bu ise bir kere konunun doğrudan tarafı olan sendikalarla paylaşılıp tartışılmadan haber sitelerine sızdırılarak tartışmaya açılması son derece yanlıştır.Ayrıca taslak bu ise sendikalardan sadece görüş alındığı ancak bu görüşlerin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
Türk Eğitim Sen olarak mutlaka dikkate alınmasını istediğimiz ve bizim için vazgeçilmez olan taleplerimizin dikkate alınmadığını gördüğümüz bu taslak,bu haliyle, bizim için kabul edilmezdir.
Sendika olarak ek ders düzenlemelerinde üzerinde durduğumuz ve değiştirilmesini istediğimiz hususlardan biri okul yöneticilerinin maaş karşılığı derse girme zorunluluğudur .Hem verimlilik açısından hem de idari işlerin aksamaması açısından uygulamada pek çok sıkıntı yaratan bu zorunluluk yeni ek ders düzenlemesinde ya tamamen kaldırılmalı,ya da eskiden olduğu gibi’’ 6 saate kadar’’ şeklinde düzeltilmelidir.
Öğretmenlerimizin girdikleri dersler önceden maaş karşılığı ve ek ders ücreti karşılığı girilen dersler olarak ayrılmalı, öğretmenlerin sevkli ,raporlu ve izinli olduğu günlerde sadece ek ders ücretinin kesileceği ve bu konudaki hesaplama yönteminin eskiden olduğu gibi günlük yapılacağı bir sisteme geçilmelidir. Ayrıca öğretmenin elinde olmayan nedenlerle( Kar tatili,hastalık tatili seçim sonrası tatili,ya da sınavlar nedeniyle öğrencilerin izinli sayıldığı günlerde) okulların tatil edildiği günlerde ek ders ücretlerinin kesilmeyeceği bir düzenleme yapılmalıdır.
Ek ders esaslarında öğretmenlerimizin maaş karşılığı girmek zorunda olduğu ders yükümlülüğü branşlara göre farklılık göstermektedir.Hepsinin 15 saat olarak değiştirilmesi ve bu alandaki farklılıkların giderildiği düzenlemenin mutlaka yapılması gerekir.
Taslakta bulunması gerektiğine inandığımız bir diğer konu da öğretmenlerimizin yüksek lisans ve doktora yapmasını ve bilimsel başarılara imza atmasını teşvik amacıyla ek ders ücretinin yüksek lisans yapana %25 , doktora yapana %40 ve önemli bir buluş yaparak bu buluşu yetkili makamlarca da onaylanan personele de %50zamlı ödenmesi uygulaması getirilmelidir.Bu husus ek ders esaslarında yeniden düzenlenmelidir.
Bir başka önemli talebimiz bugün en fazla 3 saat olarak ödenen hazırlık ve planlama ücretinin bütün öğretmenlere girdikleri toplam ders saatine bakılmaksızın haftada 6 saat karşılığı ek ders ücreti olarak ödenmesidir.Böylece girebileceği ek dersi bulunmayan öğretmenlerimiz de en azından 6 saat ek ders ücretinden yararlanabileceklerdir.
Ek ders konusundaki çok büyük ve düzeltilmesi gereken bir mağduriyet de ikili öğretim yapan okullarımızda yaşanmaktadır.Mesai saatinden çok önce başlayan ve mesai saatinden çok sonra biten bir zaman diliminde görev yaptıkları halde normal eğitim yapan okulların idarecileri ile aynı ölçüde ek ders ücretinden yararlanan ikili öğretim yapan okul yöneticileri mağduriyet yaşamaktadırlar.Bu nedenle ikili öğretim yapan okullarda görev yapan yöneticilerin ek ders ücretleri gece ücreti üzerinden ödenmelidir.Böylece yaşanan mağduriyet önlenebilir.Bu durum yeni ek ders esasları çıkarılırken mutlaka göz önüne alınmalıdır.
Ek derslerle ilgili olarak sendikamızın talepleri arasında yer alan önemli bir konu da Endüstri Meslek liselerinde görev yapan ve atölye çalışmaları esnasında çok önemli işlevler üstlenen atölye teknisyenlerinin ek ders problemleridir. Bu teknisyen arkadaşlarımız da mutlaka ek ders imkanından yararlandırılmalı ve Endüstri Meslek Liselerinde çalışan atölye teknisyenlerine haftalık 10 saate kadar ek ders ücreti ödenmelidir.
Ek ders esaslarında yeniden düzenlenmesi gereken başka bir husus ise sınıf rehber öğretmenliği ek ders ücretleri konusudur.Branş öğretmenlerine verilen sınıf rehber öğretmenliği ek ders ücretleri sınıf öğretmenlerine de verilmelidir.Bununla birlikte sosyal faaliyetler ve sınıf öğretmenliği aynı öğretmene verildiğinde ayrı ayrı ve 3’er saat ücret ödenmelidir.Çünkü bunlar ayrı ayrı ve önemli görevlerdir.Bu görevlerden birini yerine getirenle,ikisini birden yerine getirene aynı ücretin ödenmesi hak ve adalet duygusuyla bağdaşmaz..
Belki ek ders esaslarının dışında bir kanuni düzenleme yapılarak çözülmesi gereken bir başka konu da sözleşmeli öğretmenlerin ek ders ücretlerinden SGK kesintisi yapılması konusudur.Böylece sözleşmeli öğretmene farklı,kadrolu öğretmene farklı ek ders ücreti ödenmektedir.Sözleşmeli öğretmenlerin ek ders ücretlerinden SGK kesintisi kaldırılarak kadrolu öğretmenlerin ek ders ücreti ile uyumlu hale getirilmelidir.
Ek ders ücretinin birim fiyatını yükseltecek ve bu ücretten yararlanan çalışanları ekonomik olarak rahatlatacak olan ve yapılmasını istediğimiz bir başka düzenleme de her türlü ek ders ücreti ödemesinden yapılan gelir vergisi kesintisi kaldırılmasıdır.Ek ders ücretleri sadece damga vergisi kesilerek ödenmelidir.Eğitim çalışanlarının ekonomik olarak sıkıntı içinde olduğu bu dönemde bu uygulama ile ek ders ücretlerine yapılacak ilave ile sıkıntıların bir nebze azalacağına inanıyoruz.
Türk Eğitim Sen olarak MEB in sendikalardan görüş alıp,ancak bu görüşleri dikkate almadan bir taslak oluşturacağına inanmak istemiyoruz.Eğer MEB böyle yaparak bir taslak hazırladı ve bunu da el altından haber sitelerine servis ettiyse sendikaların değil eğitim çalışanlarının taleplerine kulak tıkamış demektir.Biz de taleplerimizi bir bütün olarak savunmaya ve duymayan kulaklara haykırmaya devam edeceğiz.