Habere göre adı geçen sendikanın Adıyaman, Bingöl, Hakkâri, Diyarbakır, Muş, Mardin, Elazığ, Van, Batman, Bitlis ve Şanlıurfa şubeleri 1-2 Aralık 2007 tarihlerinde Şanlıurfa’da bir istişare toplantısı düzenliyor. Toplantının bitiminde de bir sonuç bildirgesi yayınlanıyor. Ancak bildirideki şu hususlar dikkat çekici:
* Yerel dil ve lehçelerin seçmeli ders olarak okutulması sağlanmalıdır. Eğitimin tüm kademelerinde herhangi bir ideolojinin dayatılmasından vazgeçilmeli, ideolojik eğitimden demokratik eğitime geçilmelidir.
* İlköğretim okullarında okutulan öğrenci andı yeniden gözden geçirilmeli, etnik farklılıklar ve evrensel değerler dikkate alınarak yeniden dizayn edilmelidir. Öğrencilerin törenlere katılma zorunluluğuna son verilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter yapısının devamının en önemli sağlayıcılarının başında eğitim dili gelmektedir. Dolayısıyla, Türkçe’den başka dillerde eğitim yapılabilmesi hususunda öne sürülen talepleri ülkemizin üniter yapısını sorgulayan girişimler olarak değerlendirilmek en doğru yorumdur. Bilindiği üzere, ülkemizde etnik dillerde eğitim talebinin sahipleri uzun yıllardır bölücülükleri toplumca tescillenmiş olan oluşumlardı. Dolayısıyla bu tip faaliyetlere halkımızın tepkisi çok net olmaktaydı. Ancak yasal ve meşru görüntüdeki bir kısım kuruluş ve oluşumların da aynı paralelde gayretler içerisine girmiş olmaları çok manidardır.
Sendikanın(!) talepleri arasında öğrenci andının sulandırılması isteği de bulunmakta. “Etnik farklılıkların” varlığı şeklinde sözde masumane bir gerekçe ve “evrensel değerler” gibi süslü vurgularla öğrenci andının gözden geçirilmesi talep edilmekte. Öğrenci andında dile getirilen hususların bir tanesi bile, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne sadakatle bağlı olan, Anayasamızda ifadesini bulan milli kimlik vurgusundan rahatsızlık duymayan hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını rahatsız etmeyecektir. Dolayısıyla rahatsızlık duyanların niyetlerinin ve amaçlarının sorgulanması gerekmektedir. Ayrıca yine aynı maddede öğrencilerin törenlere katılma zorunluluğuna son verilmesi istenmekte. Okullarımızda yapılan törenler bellidir. Bunlar; resmi kutlama ve bayramlar için yapılan törenler, haftada iki kez yapılan İstiklal Marşı törenleri ve öğrenci andının okunduğu törenlerdir. Acaba sendikacı arkadaşlarımızı huzursuz eden törenler bunlardan hangisidir ki, öğrencilerimizi –kendilerince- bir eziyetten kurtarmak istemektedirler?
Bu sendikanın(!) milli hassasiyet sahibi üyelerinin bu duruma tepkilerinin nasıl olacağını merak ediyor, takdiri eğitim çalışanlarına bırakıyoruz.
İLGİLİ HABER İÇİN: