Ana SayfaHABERLERGüncelEBS, MEB’İN AVUKATLIĞINA MI SOYUNDU?

EBS, MEB’İN AVUKATLIĞINA MI SOYUNDU?

        Sendikacılık üyelerinin hak ve menfaatleri için çaba göstermektir. Yetkili ama etkisiz malum sendika gündemi değiştirmek, yapmaya cesaret edemediklerini ört bas etmeye çalışmaktan sendikacılık yapmaya vakit bulamıyor olsa gerek…

        Bugün malum sendikanın internet sitesinde trajik komik bir haber yapılarak Türk Eğitim-Sen karalanmaya çalışılmaktadır. Yapılan haberde Türk Eğitim-Sen üyesi olan ve memurlar net sitesinde yaptığı 2012 Öğretmenlerin İl İçi Yer Değişikliği Kılavuzunun 4. maddesi hakkında eleştirel bir yazısı bulunan bir kişi ile güya 2012 Öğretmenlerin İl İçi Yer Değişikliği Kılavuzun 4. maddesini hazırlayan bakanlıkta görevli olan sendika üyemizden söz edilerek “Maddeyi yazanda, maddeye kızanda aynı sendikadan, dayağı yiyen Milli Eğitim Bakanlığı, mağdur olan ise bütün öğretmenler…Bu durum ister istemez  MEB’de Tezgâhı Kuranla Tezgâha Vuran Aynı mı? sorusunu akıllara getiriyor. İpin altında ve üstünde kim var sorusunun cevabını ve takdiri öğretmenlere bırakıyoruz.”sözleri ile habere son verilmiştir.

        Bu haberi okurken haberi yazana, bu haberi sitesinde yayınlayana ve bu tip haberlerden medet umana çok acıdık. Bu sendika, neredeyse kılavuzu Türk Eğitim-Sen hazırladı demek istemektedir. Bu zavallılar Türk Eğitim-Sen’in hazırlayacağı bir kılavuzun öğretmenlerden yana olacağı gerçeğini bile görememektedir. Keşke böyle bir imkanımız olsa da, nasıl bir kılavuz hazırlanabiliyor dosta düşmana gösterebilseydik.

        19.07.2012 tarihinde Öğretmenlerin İl içi Yer Değiştirme Kılavuzu yayınlandıktan sonra kılavuzda gördüğümüz eksiklikleri haber haline getirdik. Bakanlığın kılavuzla ilgili yanlışlıları düzeltme girişiminde bulunmamasından dolayı kılavuza 23.07.2012 tarihinde dava açtık.          

        MEB bazen yönetmelikler çıkarmadan sendikalardan görüş almaktadır. Türk Eğitim-Sen olarak her zaman üyelerimizin lehine olan görüşler Bakanlığa iletilmektedir. Ancak; yönetmelikleri ve kılavuzları hazırlayanlar ve uygulayanlar sendikalar değil, Bakanlıktır. Bir yönetmelik veya kılavuz Bakanlığın ilgili birimlerinin görüşü de alınarak çıkarılır. 5-6 kişiden oluşan komisyonlar marifetiyle hazırlanır. Komisyonda görevli olanlar sendika üyeliklerine göre değil, Bakanlıkta çalıştıkları birimlere ve aldıkları görevlere göre belirlenmektedir. Bu komisyon tarafından hazırlanarak Bakanlık onayına sunulan ve verilen onayla yürürlüğe giren bir kılavuz maddesinin sorumluluğu şahıslara mal edilemez. Bakanlığın sorumluluğu kişilere indirgenemez. Ortada bir yanlışlık varsa bu Bakanlığın iç meselesidir. Komisyonda olan bir üyeyi ortaya çıkararak, bu kılavuzu bu şahıs hazırlamıştır, bu şahıs da şu sendikadandır diyerek suçlanırsa, suçlayanların akıl ve izanından şüphe etmek gerekir.

        Sendikalar büyük düşünmelidir. Bir sendika Bakanlıkta yönetmeliğin ve kılavuzun nasıl hazırlandığını bilmiyorsa, kurumu ve gerçek sorumluları gölgeleyerek, kılavuzu sadece bir şube müdürünün hazırladığına inanıyorsa, o sendikanın yöneticilerinin nasıl bir akıl tutulması yaşadığını, varın siz hesap edin.  Bir şahsın yazmış olduğu yazıyı Eğitim Bir-Sen haber haline getiriyorsa, bu durum, o sendikanın ne duruma düştüğünün bir göstergesidir.

        Türk Eğitim-Sen, bakanlık tarafından çıkarılan kılavuza tepkisini göstermiş, yanlış demiştir. Bakanlığı suçlamıştır. Bu kılavuzda Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’in imzası vardır. Anlaşılan o ki; Ömer DİNÇER’in eleştirilmesine gönlü razı olmayan Eğitim Bir-Sen, ne idiğü belirsiz bir internet sitesine haber yaptırarak, kendince Türk Eğitim-Sen’i suçlamaya kalkmıştır. Kaldı ki, bu, ne idiğü belirsiz internet sitesinin bir malum sendikanın, hangi genel merkez yöneticisinin kontrolünde olduğu bizim malumumuzdur.   

         Acı olan, bir sendikanın, sahte isimlerle yazılmış, kimliksiz internet sitelerinin saçma sapan haberlerine bel bağlamasıdır. Bu durum ancak “zavallılık” kelimesi ile ifade edilebilir.  Bakanlık kendini savunamıyor olsa gerek ki; bu görevi bir sendikaya vermiştir. Eğitim Bir-Sen “Dayağı yiyen Milli Eğitim Bakanlığı” diye ifade ederek, Milli Eğitim Bakanlığını açıkça korumaya çalışmaktadır. Bu sendikaya hatırlatıyoruz, sendikanın görevi hatalı kılavuzu hazırlayan, iş ve işlemleri eline yüzüne bulaştıran MEB’i savunmak değil, eğitim çalışanlarının mağdur edilmesini kınamak ve engel olmaya çalışmaktır.

        Yetkili ama etkili olamayan bir sendikanın bu tip haberler peşinde koşmaktansa, öncelikle, yanlış gördüğü hususlar ile ilgili, açıkça, tepkisini göstermesi daha uygun olacaktır. Bu konuda henüz dava bile açmayan, ciddi bir tepki ortaya koymayan bu zatların, Türk Eğitim-Sen’den öğreneceği daha çok şey bulunmaktadır.

           

            TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi