Doçentlik Başvuru Şartları Tekrar Gözden Geçirilmeli Akademisyenlere Makul Bir Süre Tanınmalıdır…!

Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15.06.2023 tarihli 10 sayılı oturumunda alınan 2023.10.183 sayılı kararı ile “Doçentlik Başvuru Şartları” değiştirilmiştir. Bu başvuru şartlarında bazı anlam karışıklığını giderecek olumlu taraflar olduğu gibi, akademisyenleri ciddi oranda zorlayacak yeni şartların da yer aldığı görülmektedir. Bu durum, doçentlik başvurusu yapmaya hazırlanan akademik personeli zorlu bir sürecin içine dâhil etmiştir. Doçentlik başvuru şartlarında köklü değişiklikler içeren bu karar uygulamaya konulmadan önce YÖK tarafından bütün paydaşların görüşleri alınmak suretiyle revize edilmelidir.

Doçentlik başvuru şartlarının değiştirilmesinde, akademik çalışmalarda TR dizin dergilerde yayınlanan makalelerin puanlarının artırılması, temel alanlar özelinde farklılaşan ve karmaşıklığa sebep olan alan indeksleri tanımının kaldırılması ve üniversitelerde görev yapma, ders verme gibi şartların etkisinin artırılması; atıfların, projelerin, tez danışmanlıklarının da değerlendirme kapsamında ağırlığının artırılarak alınması akademik camia tarafından olumlu karşılanmıştır. Ancak bu konuda YÖK tarafından, araştırma görevlilerinin ve ders veremeyen öğretim görevlilerinin doktora sonrası dönemde kurumlarında ders vermelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.

Bu kararın Mart 2024 başvuru sürecinde uygulanmaya başlayacak olması, akademik çalışmalarını önceki kriterlere göre başlatan ve yıllarca emek veren akademisyen ve araştırmacıların mağduriyetine neden olacaktır.  Bu çalışmaların bir kısmı da editörlük süreci halihazırda devam etmekte olup yayınlanmayı beklemektedir. Bu çalışmaların editörlerinin üniversiteden izin almış profesör olması şartının getirilmesi objektiflikten uzaktır. Bugüne kadar önceki kriterlere güvenerek yapılan çalışmalar yok sayılmakta ve önceki kriterlere göre eser hazırlayanların kamu otoritesine olan güvenini sarsmaktadır. Bunun yanında bu karar doktor ve doçent unvanlı akademisyenlerin editörlük yapma hakkını elinden almakta ve bunun için yasal ve haklı bir gerekçe gösterilmemektedir.

BKCI (WoS Book Citation Index) kategorisi çerçevesinde kitap yayınlama zorunluluğu veya zorlaması ulusal yayınevlerinin yaptığı uluslararası kitap yayıncılığını bitirecek bir tehdittir. Kitap ve kitap bölümü için WoS Book Citation Index referans alınması, Türk akademik yayın dünyasını yabancı bir şirketin tekeline mahkûm etmek anlamına gelmektedir. Bu kapsamda ülkemiz yayıncılarının dünya kütüphanelerine girmiş eserleri yok sayılarak WoS Book Citation Index’de yer alamayan kitaplar çok düşük katsayı ile puanlanmakta ya da hiç dikkate alınmamaktadır. Ayrıca bu kriter öncesindeki şartlara göre tezini kitap olarak bastıran adayların basılı eserlerinden aldıkları puan 20’den 3’e düşürülmüştür.

Bunun yanında bazı alanlarda SCIE veya SSCI kapsamındaki dergiler ve bunlar ile ilgili çeyreklik sınırlaması getirilmesi akademik camiada üzüntü ile karşılanmıştır. Çünkü bazı alanların bu kapsamda yayın yapan dergisi yoktur. Bazı alanlarda SCIE veya SSCI kapsamında Q1, Q2, Q3 sınırlaması getirilmesi de bu alanların söz konusu çeyreklikte yayınının bulunmaması durumu ile bağlantılıdır.

Doçentlik Yönetmeliği’nin 3/1. maddesinde yer alan “..Bilim/sanat alanlarındaki  güncellemeler  izleyen  dönemde,  doçentlik  kriterlerindeki  güncellemeler  ise  kabul edildikleri  tarihten  sonraki  ikinci  doçentlik  başvuru  döneminde  uygulanır.”  hükmü  gereğince bu karar önümüzdeki doçentlik başvuru dönemi olan Ekim 2023’de değil bir sonraki başvuru döneminde, yani Mart 2024’de uygulanacaktır. Buna rağmen pek çok akademisyenin şu an tatilde veya yakınlarının yanında bulunduğu varsayıldığında bu başvuru döneminde önceden hazırlanmaya başlanan dosyaların önümüzdeki döneme yetiştirilebilmesi mümkün değildir.  

Doçentlik başvuru şartlarında böylesine köklü bir değişiklik için en az bir yıl bir geçiş süreci tanınması gerekmektedir. Türk Eğitim Sen Genel Merkezi olarak süreci titizlikle takip etmekteyiz. Üyelerimiz ve teşkilatlarımızdan gelen talepler doğrultusunda, doçentlik başvuru şartlarındaki hukuka aykırı değişikliklerin iptal edilmesine yönelik yasal süreç başlatılacaktır. Cumhurbaşkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK Başkanlığına sorunları ileterek çözümü noktasında girişimlerde bulunacağız, şartların tekrar bütün taraflarca kabul görecek şekilde revize edilmesi ve uygulamaya konulmasına yönelik makul bir süre verilmesi konusunda ısrarcı olacağız.

Son Haberler

TARLADA İZİ OLMAYANIN HASATTA YÜZÜ OLMAZ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun ile birlikte  13-14 Aralık 2024 tarihlerinde Ordu ve Trabzon’da ziyarette bulundu.

ARALIK AYI ÜNİVERSİTE E-BÜLTENİ YAYINDA

Aralık ayı üniversite bültenimizi yayımladık! Sendikamızın güncel faaliyetlerini, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve üyelerimize yönelik...

ÖMK KILAVUZU YAYINLANSIN, ÖĞRETMENLERİMİZ DAHA FAZLA MAĞDUR EDİLMESİN!

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Bengü Türk Tv’de “Söz Hakkı” programına katılarak, eğitim gündemine dair önemli açıklamalar yaptı.

5. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI EĞİTİM BİLİMLERİ VE SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ

Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği işbirliğinde “Ziya Gökalp’in Vefatının 100. Yılı Anısına” 21-24 Kasım 2024 tarihinde Antalya/Türkiye’de düzenlenen 5. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi, yüz yüze çevrimiçi oturumlar şeklinde başarı ile gerçekleştirilmiştir.