Devlet; bir vatan dahilinde yaşayan insanları kuvvetli bir organizasyonla bir arada tutan siyasi kurumdur. Devlet pek tabi ki soyut bir kavramdır. Devleti somutlaştıran ise organlarıdır. Bunların başında; Cumhurbaşkanı, Başbakan, yürütme, yasama, yargı ve kamu hizmetini yürüten bütün kurumları sayabiliriz.
Devleti oluşturan öğeler ise:
1. Toprak
2. Millet
3. Kuvvet
4. Bayrak ve Milli Marş
5. Egemenliktir.
Bunlardan biri dahi olmazsa devlet de olmaz.
Devlet, insanoğlunun toplumsal yaşamı için vazgeçilmez bir organizasyondur. Dolayısıyla toplumsal hayat açısından bu derece önem taşıyan bir organizasyonu idare edenlerin de nitelikleri çok önem arzetmektedir.
En basit iş için bile, o işin gerektirdiği ustalık, bilgi ve beceri aranırken; devleti idare edecek ve milleti yönetecek kimselerde yeterli vasıflar aranmazsa hata edilmiş demektir.
İnsanı idare etme sanatı öyle bir sanattır ki; sanatların en zoru ve hüner isteyen bir marifettir. Onun içindir ki; gerek İslam öncesi gerekse İslam dininde devlet adamında olması ve olmaması gereken vasıflar üzerinde çok fazla ve önemle durulmuştur.
Sühreverdi’ye göre Devlet Adamı:
1. Adaletli olmalı
2. Akıllı olmalı
3. Cesur olmalı
4. Cömert olmalı
5. Yumuşak huylu olmalı
6. Vefalı olmalı
7. Doğru olmalı
8. Şefkatli ve merhametli olmalı
9. Affedici olmalı
10. Sabırlı olmalı
11. Şükredici olmalı
12. Olgun davranmalı
13. Bilgili olmalı
14. Namuslu olmalı
15. Vakur sahibi olmalıdır.
Sühreverdi, yöneticilerde bulunmaması gerekenleri de şöyle sayar:
1. Zalim olmamalı
2. Bilgisiz olmamalı
3. Cimri olmamalı
4. Müsrif olmamalı
5. Sözünde durmalı
6. Yalancı olmamalı
7. Gıybet etmemeli
8. Hiddet olmamalı
9. Kendini beğenmişlik olmamalı
10. Büyüklenme olmamalı
11. Haset olmamalı
12. Acelecilik olmamalı
13. Gereksiz davranışı olmamalı
14. Ahdi bozma olmamalıdır.
Nizamülmülk ise Seyahatname’sinde devlet başkanına şu öğütleri verir:
1. Yönetici hiçbir zaman memurlarının durumundan gafil olmamalı
2. Yönetici bir memur tayin ettiğinde peşini bırakmamalı müfettiş göndermeli
3. Yönetici idare ettiklerine asla zulmetmemeli, adil olmalı. Yönetici zulümle asla ayakta kalamaz.
4. Hükümdar memleketin yıkılmasına çalışanlara fırsat vermemeli
5. Yönetici, maaşların ve yollukların ve ücretlerin vaktinde ödenmesini sağlamalı
6. Yönetici yetişmiş insanları kolayca harcamamalı
7. Yönetici devlet malını özel işlerinde kullanmamalı
8. Haksız yere kan dökülmesine mani olmak farzdır.
9. Yönetici orta yolu takip etmeli
10. Yönetici yapacağı her işte siyaset değil Allahın rızasını gözetmelidir.
Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig’te Hükümdara yönelik olarak; “Bir yönetici için en kötü şey adının yalancıya çıkmasıdır. Yönetici doğru olmalı, davranış ve yaptıkları itimat telkin etmelidir ki, halk ona inanabilsin. Halkın yöneticiye inanması ülke huzurunun temelidir. Yalancı insanlar vefasızdır. Vefasız yöneticiler de hayırlı olmayan işler yaparlar. Etrafına cefa eden kimse insan değil hayvandır.” der.
Velhasıl..,
Yukarıdaki öneri ve telkinler göstermektedir ki; devlet yönetmek ciddi sorumluluk gerektiren, yeter vasıflara haiz olmayanlarca yürütülebilecek bir “iş” değildir. Bu gerçek, yüzlerce yıldır olduğu gibi, bugün için de geçerlidir. Hatta bugün için daha da büyük önem kazanmıştır. Toplumların yönetim süreçlerine daha fazla müdahil olduğu, bilgiye daha hızlı erişebildiği günümüzde devlet yöneticilerin vasıflı, doğrucu ve tutarlı olmaları çok ama çok mühimdir.
Hak ettiğimiz gibi yönetilmek dileğiyle…