DANIŞTAY İDDK’NIN KARARI NE ANLAMA GELİYOR ?

Sendikamızca MEB Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği ile ilgili olarak Danıştay nezdinde açmış olduğumuz dava ile ilgili önemli bir karar verildi. Danıştay 2.dairesinin  yürütmeyi durdurma isteğimizle ilgili olarak vermiş olduğu red kararı vermişti.
Haksızlığa uğradıkları konusunda herkesin hem fikir olduğu yöneticilik hakkı elinden alınan arkadaşlarımız açısından son derece önemli olan bu dava da Danıştay’ın vermiş olduğu bu red kararını zaman kaybetmeksizin temyiz ettik. Temyiz sonucunda yapmış olduğumuz YD itirazımız Danıştay İdari Dava Daireler Kurulunca kabul edilmiş ve kurulun YD İtiraz No : 2014/1151 sayılı kararı verilmiştir.
Kararda Yönetmeliğin Müdürlük görev süresinin uzatılması ile ilgili 15. Maddesinde %60 nispetinde ağırlıklı olarak değerlendirme yapan İlçe Milli Eğitim Müdürünün, İnsan Kaynaklarından Sorumlu İlçe Milli Eğitim Şube Müdürünün, Değerlendirilecek Eğitim Kurumundan Sorumlu İlçe Milli Eğitim Şube Müdürünün belirlenmesinde aranmayan ancak yine bu değerlendirmede %40 lık değerlendirme içinde yer alan ve en kıdemli öğretmen, en genç öğretmen olarak belirlenenlerde aranan değerlendireceği okul müdürüyle 6 ay birlikte çalışma şartı arayan düzenlemenin eksik olduğuna hükmederek bu konudaki itirazımızı kabul etti.
Yine kararın bir başka önemli yönü de  Yönetmelikte müdür yardımcısı görevlendirmeleriyle ilgili sonuçlarıdır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararında duyuru yapılmadan görevlendirme yapılmaması ve yönetici görevlendirmelerinde herhangi bir kriter getirilmemesini de eksik buldu. Yönetmelikteki keyfi düzenleme ile adeta el altından yandaş seçme ve il içinde tayin yaptırmanın yeni bir yöntemi haline getirilen müdür yardımcısı görevlendirmeleri hukuksuz bulundu. Yine yönetmelikte her hangi bir kriter olmadan müdür yardımcısı olarak görevlendirilebilme imkanı getiren düzenlemeler de uygun bulunmadı, eksik bulundu. Yargının verdiği bu karar beklentilerimizin altında kalmakla beraber haksızlığın bir nebze de olsa giderilmesinin yolunu açtığı için önemlidir.
Bu kararla birlikte 6 ay çalışmamış yöneticiler tarafından yapılan değerlendirmelerin tamamı hukuken şaibeli hale gelmiştir. Bu değerlendirme sonuçlarıyla görevlendirilmesi devam ettirilen ya da görevine son verilen okul müdürleri ile ilgili işlemler hukuken tartışmalı hale gelmiştir.
Yine bu kararla duyuru yapılmadan ve herhangi bir kriter getirilmeden yapılan tüm müdür yardımcısı görevlendirmeleri tartışmalı hale gelmiştir. Hem görevlendirilenler bakımından, hem de görevlendirilmeyip idareciliği sonlandırılanlar bakımından çeşitli sonuçlar doğuracak olan bu karar yürütmesi durdurulan hükümler çerçevesinde tesis edilen işlemlerle ilgili yeni davaların da açılmasına neden olacaktır.
Bu karardan sonra MEB, aklı selim davranmalı ve hem okul müdürü hem de müdür yardımcısı görevlendirmelerinde yönetmeliğin uygulanmasından önceki konuma dönülmelidir. Yönetmelik uygulamasından önce Müdür ve müdür yardımcısı olanlar görevlerine iade edilmelidir. Yargı kararı doğrultusunda yapılacak değişiklikle yönetmelik düzenlenerek bu değerlendirme ve görevlendirmeler yeniden yapılmalıdır. MEB şube müdürlüğü kararlarında olduğu gibi yargı kararını uygulamama yada değerlendirme ile ilgili kararlarda olduğu gibi uygular gibi yapıp uygulamama anlayışından vazgeçmelidir. Yargı kararlarını uygulamamak suç olduğu gibi demokrasiyi ve şeffaflığı benimsemiş insanlara yakışmamaktadır. Yargı, hukuk herkese lazımdır. Yargıya saygı gösterilmeli, onun verdiği kararların gereği de eksiksiz yapılmalıdır.

 

Son Haberler

DEVLET MEMURUNUN SADAKAT GÖSTERECEĞİ TEK YER, DEVLETTİR!

Genel Başkanımız Talip Geylan, dışarıdan yapıların, kamu yönetiminin hissedarı olmayacağına dikkat çekerek, “Hiçbir kişi ya da oluşuma, siyasal/ideolojik/sosyal renklerinden ötürü müsamaha gösterilemez! Kamusal hayatı, kamu yöneticileri yönetir. Devlet ortak kabul etmez, kamu kurumlarını dizayn etme ve kamuyu yönetme hadsizliğine de müsaade edilemez!” dedi.

PROJE OKULLARI ATAMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR.

Genel Başkanımız Talip Geylan, proje okullarına atama süreci devam ederken, İl müdürlükleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilecek tekliflere müdahale edildiğini süreci sendikal/sosyal rant mekanizması olarak kullanıldığını söyledi.

“TÜRKİYE’DE KADIN EĞİTİM ÇALIŞANI OLMAK” ZOR

Türk Eğitim Sen, “Türkiye’de Kadın Eğitim Çalışanı Olmak” temasıyla, 28 Ocak-18 Şubat 2025 tarihleri arasında 1.535 kadın eğitim çalışanı ile anket çalışması yaptı.

MÜLAKAT GARABETİNE BU KEZ DE BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NDEN YD KARARI

Bilindiği üzere, Türk Eğitim Sen olarak sözlü sınav sonucunda mağdur olan adaylara verdiğimiz hukuki destek sonucu bir mahkemeden işlemin yürütmesinin durdurulması yönünde diğer davalara emsal teşkil edecek olumlu karar verilmişti.