İktidar partisinin oy oranının azalmasında eğitim çalışanlarının ciddi bir etkisi olduğunu düşünüyoruz. Bu iddia, sendikamız Türk Eğitim Sen başta olmak üzere neredeyse bütün eğitim çalışanları tarafından kabul görmektedir.
Hüseyin ÇELİK’in bakanlık süresi 6.5 yılı doldurmuş bulunmaktadır. Sayın Bakanın hizmet süresi içerisinde yapmış olduğu çalışmalar eğitim çalışanlarının yüzde 95’lere varan, büyük bir çoğunluğu tarafından kabul görmemiş, infialle karşılanmıştır.
Hüseyin ÇELİK döneminde, eğitim çalışanlarının kazanılmış hakları geriye gitmiş bulunmaktadır. Gerek yönetici atama, gerekse öğretmenlerin yer değiştirme işlemlerinde yaşanan kargaşa, ailelerin parçalanması, ek derslerin hesaplanma yöneteminin öğretmenlerin aleyhine değiştirilmiş olması, ek ders esaslarının hakkaniyetten uzak olması, hizmetli, memur, şef gibi personelinin hak kayıplarına uğratılması; bir atama yönetmeliklerinin bulunmaması, görev tanımlarının olmaması, eğitime hazırlık ödeneğinin yaptığımız KİK toplantılarında karar altına alınmasına rağmen, hala bütün eğitim çalışanlarına ödenmemesi vb. problemler, eğitim çalışanlarında neredeyse huzur bırakmamıştır.
Kabine değişikliğinin gündeme gelmesi, kulislerde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in değişecek bakanlar arasında sayılması eğitim çalışanlarının da, Sayın ÇELİK’in değişeceği beklentisi içerisine girmesine sebep olmuştur.
Hüseyin ÇELİK’in 76. Maddeyi gerekçe göstererek yaptığı asil yönetici atamaları da, Hüseyin ÇELİK giderayak yandaşlarını atamaya çalışıyor diye yorumlanmaktadır. Sendikamızın tespitlerine göre şuanda 76. Madde gerekçesiyle atanan yönetici sayısı 100’ün üzerindedir ve bu kapsamda atamalar devam edecek gibi görünmektedir.
Sendikamıza gelen bazı ihbarlar, Milli Eğitim Bakanlığından bazı kişilerin illeri arayarak, “Sayın Bakanın değişeceği, bu değişimden önce 76 Madde kapsamında bir çok atama yapacağını ve illerden liste göndermelerini” istedikleri şeklindedir.
Bu iddiların ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz. Ancak, yaşananları görünce, ortaya atılan bu iddiaların yanlış olmadığı kanaati güçlenmektedir. Bugüne kadar 76 Madde kapsamında hemen hemen hiç atama yapmamış bir Milli Eğitim Bakanı şimdi ne oldu da yüzden fazla kişiyi asalaten atama gereği duymuştur. Yapılan bu atamalar ne anlama gelmektedir?
1-Hüseyin ÇELİK Milli Eğitim Bakanlığı görevinden alınacaktır.
2-Hüseyin ÇELİK 650 bin öğretmenin tepkisini dikkate almamakta, onlara açıkça hakaret etmektedir.
3-Bu atamalar incelendiğinde yandaş sendikanın üyelerinin yoğunluk kazandığı ancak, bugüne kadar atanacağı sözü alan yandaş sendika üyelerinin değil, bu sendika içerisinde bulunan daha dar grupların kendi adamlarının atanmasını sağladığı görülmektedir. Dolayısıyla yandaş sendika, üye yaparken verdiği yöneticilik sözünü yerine getirememiş, yandaş sendika içinde bulunan ve iktidar üzerinde daha etkili olan bazı dar gruplar 76. Madde kapsamında kendi kadrolarını atatmayı başarmıştır. Bu durum, 2008 yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığında 114 bin üyesi bulunan yandaş sendika üyelerinin de infialine sebep olmuştur. Bu sendikaya yönetici olmak umuduyla üye olmuş bu üyeler beklentilerinin neden karşılanmadığının, verilen sözlerin neden tutulmadığının hesabını sormaktadır. Bu doğrultuda tepki göstererek istifa edenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
4- 76. Madde kapsamında, makam onayı ile yapılan bu atamaların hukuksuz olduğu açıktır. İlkeli sendikacılığın tek adresi Türk Eğitim Sen, bu atamaları teker teker tespit ederek iptal davaları açmaktadır. Bazı davalar açılmış bazıları için hazırlıklar sürmektedir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun bu usulsüz atamalara sessiz kalmayacağı aşikardır. Açılan davaların daha etkili olması için atanma şartları taşıyan kişiler üzerinden dava açılması daha kesin sonuçlar alabilmemizi sağlayacaktır. Bu durumda, açılacak davaların tüm masrafı sendikamız tarafından karşılanacaktır. Sendikamızın, yapılan bu gayri ahlaki ve hukuksuz atamalara sessiz kalması beklenilemez.
5-Hüseyin ÇELİK yaptığı bu atamalarla, 650 bin öğretmene ne kadar saygı duyduğunu da göstermiştir. Asaleten atanma şartlarını taşıyan yönetici adaylarının gözünün içine baka baka yapılan bu hukuksuz ve gayri ahlaki atamalar, bizzat Milli Eğitim Bakanı sıfatı taşıyan Hüseyin ÇELİK tarafından yapılmaktadır.
6- Atanma şartlarını taşımadığı halde, asaleten atanan bu kişiler de, kendi arkadaşlarının hakkını gasp ettiklerini bilmek zorundadır. Eğitim çalışanlarının bu şekilde atanan kişilere saygı duyması beklenemez.
Türk Eğitim Sen olarak, hukuki mücadeleyi veriyoruz, her türlü tepkiyi oluşturuyoruz, ancak gerek bu haksız atamayı yapan Hüseyin ÇELİK ve haksız yere atanmayı kabul ederek kendi meslektaşlarının hakkını gasp eden bu kişilere, eğitim çalışanları adına hakkımızı helal etmiyoruz.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
