15 Mayıs tarihi itibariyle yetkili sendikalar belirlenecektir. Türk Eğitim Sen 2009 yılında üye sayısını net 9000 bin artırarak 155.021 üye ile eğitim öğretim hizmet kolunun tek yetkili sendikası olmuştur. 2006 yılında devraldığımız yetkiyi kimseye bırakma niyetimiz yoktur. Yorgun, yalanlardan usanmış yapıların hevesi yine kursaklarında kalacaktır.
Türk Eğitim Sen teşkilatları, şube başkanından il temsilcisine kadar, inanmış insanlardan oluşmaktadır. Mücadeleci kişilikleriyle, aynı zamanda birer gönül adamı da olan teşkilat yöneticilerimiz, bulunduğu her il, her ilçede sendikacılık denince akla gelen isimlerden oluşmaktadır.
1992 yılından bu yana, memur sendikacılığının tarihini yazmış olan yöneticilerimiz, son 8 yılda yaşadıkları onca saldırıya, ahlaksız politikalara karşı sağlam duruşunu dost düşman herkese göstermiştir. Bugün, şu sözü söylemek abartı olmayacaktır; Sendikacılık denince akıllara Türk Eğitim Sen gelmektedir. Türk Eğitim Sen her alanda vardır. Milli Eğitim Bakanlığında, üniversitelerde, Yurt Kur’da Türk Eğitim sen’in sesi ve duruşu vardır.
Türk Eğitim Sen, varlık sebebi, ülkesine, bölünmez bütünlüğüne ve aziz milletimizin can verdiği, kan döktüğü milli ve manevi değerlere saygı temelinde sendikacılığın tek ve en önemli adresidir. Milletimizin taşıdığı değerleri, milletimiz adına savunan Türk Eğitim Sen, bu değerleri istismar etmek yerine, bu değerleri kırmızı çizgileri olarak ilan etmiş, bu ilanına sadık kalarak, bölgesel tenakuzlar yaşamamıştır. Bölgesel farklılıkları istismar ederek, üye yapma anlayışına asla tenezzül etmemiş olan, Türk Eğitim Sen, bundan sonra da aynı anlayışla yoluna emin adımlarla devam edecektir. Bu temel fark, bizi muadillerimizden ayıran en önemli özelliğimizdir.
"Türk Eğitim Sen neyi yapmamıştır?" sorusunun cevabı yoktur. Ülkemiz ve eğitim çalışanları adına, her türlü gündemi oluşturmaya çalışan sendikamız, milli birlik ve beraberliğimizin teminatı ve eğitim çalışanlarının gür sesi olmuştur. Sözleşmeliden, kadrolusuna, hizmetlisinden, üniversite çalışanına tüm eğitim çalışanlarının temsilcisi olduğunu asla unutmayan Türk Eğitim Sen, yaptığı eylem ve etkinliklerle de göz doldurmuştur. Haksızlık karşısında asla geri adım atmayan sendikamız, ortaya koyduğu 13 Mart Haklarımız ve Geleceğimiz İçin Büyük Ankara Yürüyüşü ve Mitingi ile eğitim çalışanlarının tüm problemlerini kamuoyu gündemine taşımıştır. Sözleşmeli öğretmenlik gibi, kuralsız ve güvencesiz çalıştırmanın sona erdirilmesi, sözleşmelilerin kadrolu yapılması hala konuşuluyorsa, bunda Türk Eğitim Sen’in mücadelesi, azmi ve alınteri bulunmaktadır.
Türk Eğitim Sen’in tüm teşkilatları, 2009-2010 eğitim öğretim yılının en başından beri alanlardadır. Sürekli alanlarda olan Genel Merkez, şube ve il temsilciliklerimiz eğitim çalışanları ile yüz yüze gelmekten asla çekinmemiştir.Genel Başkanından, şube başkanına, il temsilcisinden, işyeri temsilcisine kadar, tüm Türk Eğitim Sen teşkilatları, iş yerlerini çalışma alanı olarak görmekte, sürekli eğitim çalışanları ile diyalog halinde olmaktadırlar. İl, ilçe müdürlerinin, şube müdürlerinin odalarında, kapalı kapılar ardında ısmarlama üye yapmayan sendikamız yöneticileri, eğitim çalışanlarına mücadelesini, hak ve hukuku hakim kılma kararlılıklarını anlatarak üye yapmayı tercih etmektedir. Bu özelliğimiz sebebiyle, sağlıklı büyüdük ve geriye gitmeyen bir teşkilatımız var. "Dayılarımız giderse halimiz ne olur?" korkusunu yüreklerinin her hücresinde hissedenler, bu büyümeyi ve mücadele azmini hala anlayamıyorlar ve anlayamayacaklar.
Türk Eğitim Sen sendikacılığa getirdiği yeni anlayışla, bu ülkeyi severek, milli ve manevi değerlere saygı duyularak, yanlışa yanlış diyerek, hiç kimseden korkmadan, çekinmeden sendikacılık yapılacağını da herkese göstermiştir. Eğitim çalışanları, Türk Eğitim Sen’e güvenmekte, bu güvenle, Türk Eğitim Sen’in varlığının daha da güçlenmesini istemektedir. Eğitim çalışanlarının ümitlerini asla boşa çıkarmayacak, bu güvene layık olmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Sizinle daha güçlüyüz.