Türkiye Kamu-Sen, 25 Kasım tarihinde Türkiye genelinde KESK’in de desteğiyle bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
2.5 milyon kamu çalışanı toplu sözleşmeli hakkı, ekonomik ve sosyal haklar için alanlardaydı. Eyleme Birleşik Kamu-İş, Bask ve Hak-Sen, Türk-İş, Hak-İş ve Disk, Türk Tabipler Birliği ve Türk Eczacılar Birliği destek verdi.
Uyarı grevi kapsamında öğretmenler, akademisyenler derslere girmedi, eğitim çalışanları iş bıraktı, trenler durdu, hastanelerin acil servisleri dışındaki hiçbir birimi hizmet vermedi, vergi daireleri, köprü ve otoyol gişelerinde hayat durdu. Son yılların en büyük eylemine vatandaştan da destek geldi.
Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalar, sabah saatlerinden itibaren bağlı bulunduğu Bakanlıklar önünde biraraya geldi. Bu kapsamda Türk Eğitim-Sen üyeleri de MEB önünde sabah saat 10:00’da toplanarak protesto eylemini başlattılar. Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Ankara Şubeleri ve kalabalık bir üye topluluğu Milli Eğitim Bakanlığı önüne gelerek, “PKK’ya değil, memura açılım”, “ Bakan istifa”, “Gün gelecek devran dönecek, hükümet memura hesap verecek”, “hükümet zammını al başına çal” şeklinde sloganlar atarak Hükümeti protesto ettiler.
Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapan Genel Başkan İsmail Koncuk; en son iş bırakma eylemini 1 Aralık 2000 tarihinde yaptıklarını hatırlatarak, Başbakan Erdoğan’ın dokuz yıldır iş bırakma eylemi yapmayan memurlar için “aldığımız tedbirler memurları memnun etmiyor mu acaba? Memurları üzdük mü?” diye düşünmediğini, bunun yerine memuru “tehdit ettiğini” söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın 2004 yılında memurlara grev ve toplu sözleşme hakkı vereceğine dair söz verdiğini ifade eden Koncuk, Başbakandan bu sözlerini yerine getirmesini beklediklerini kaydetti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iş bırakma eylemiyle ilgili memurlara yönelik tehditlerine ise “bedeli neyse öderiz” diyerek cevap verdi.
Kamu çalışanlarının talepleri yerine getirilene kadar, grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkı elde edilene kadar eylemlerine devam edeceklerini ifade eden Koncuk, “310 bin öğretmen adayı atama beklemektedir. 510 bin üniversite mezunu işsizdir. Türkiye’de toplam işsiz sayısı 8 milyona ulaşmıştır. Kepenk kapatan esnaf sayısı gün geçtikçe artmaktadır. İşsizliğe, açlığa, yoksulluğa daha ne kadar dayanacağız? Bunun hesabını sormayacak mıyız?” dedi.
Hükümetin bir avuç yandaşa kucak açtığını, memuru görmezden geldiğini ifade eden Genel Başkan, “kamu çalışanlarını hesaba katmayanları sandıkta boğacağız” dedi.
Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’yu da eleştirerek, “verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Bu sözleri yerine getirmeden hala nasıl Milli Eğitim Bakanı olarak o koltukta oturuyorsunuz?” diye sordu.
Türk Eğitim-Sen üyeleri daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı önünden Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’na kadar yürüdü. Abdi İpekçi Parkı’nda Türkiye Kamu-Sen’e bağlı tüm sendikalar biraraya gelerek, hükümeti alkışlar, ıslıklarla ve sloganlarla protesto etti. Türkiye Kamu-Sen’e MHP Milletvekilleri Akif Akkuş, Ahmet Duran Bulut, Kadir Ural, CHP Milletvekilleri Mustafa Özyürek, Ali Rıza Öztürk, Bayram Meral, DSP Milletvekilleri Hasan Macit, Hasan Erçelebi, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Türk-İş Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Başkanı Şemsettin Yelmen, Ülküm İşçiler Derneği genel Başkanı Refik Üstün ile Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, TESK, Birleşik Emeklileri Derneği ve Bağ-Kur Emekliler Derneği yöneticileri destek verdi.
Burada bir konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan AKYILDIZ, Türk memurunun toplu sözleşme ve grev hakkına giden yolda en büyük adımı attığını, sendikacılığa bir mihenk taşı daha eklediğini söyledi.
Memurların üzerlerine atılan her türlü yaftayı parçaladığını ifade eden Akyıldız, ”(Memur ne iş yapıyor ki! Yan gelip yatıyor) diyenler, memurların ne iş yaptığını görecektir” dedi. Hükümetin diyalog mekanizmalarını tahrip ettiğini savunan Akyıldız, şöyle konuştu: ”Müzakereden anlamayan, hoş görüyü acziyet sayanlara karşı eylem zorunlu haline gelmiştir. Bugün verdiğimiz mücadelede gücümüzü haklılığımızdan almaktayız. Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık, bizler de demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz. Yıllardır memursuz bir ülke özlemiyle yanıp tutuşanlar, şimdi memursuz Türkiye’yi görsünler” diye konuştu.