BAYRAM GELMİŞ NEYİMİZE

Bayram neşe sevinç günü anlamına gelir.
Bizde ise dini bayramlar Cenab-ı hakkın bize bahşettiği iki günde insanların mükafatlandırılması, sevinç ve neşe günüdür.
Milli günlerimiz ve Milli bayramlarımız ise milletimizin unutmaması gereken, çocuklarımıza, torunlarımıza nesillerimize anlatılması, aktarılması gereken toplumsal sevinç günleridir.
Allah nasip ederse şu anda içinde Bulunduğumuz 11 ayın Sultan'ı olan Ramazan ayının sonunda da Ramazan Bayramı'nı Milletçe kutlayacağız.
Şimdiden Müslüman TÜRK Milletinin ve İslam aleminin bayramlarını tebrik ediyor, huzurun, Mutluluğun hakim olduğu, ülkemizin ve insanımızın problemlerinin kalmadığı nice bayramların hayırlara vesile Olmasını temenni ediyorum.
Dedik ya bayramlar sevinç günü, neşe günüdür ve öyle olmalıdır.
Ülkemize ve dünyaya baktığımızda ise bayram kutlayacak halimiz kalmamış.
Ülkemiz insanı mutsuz,
TÜRK milleti umutsuz,
kardeşlik Ayında bile Yangını hala körükleyen, koltuk sevdasına ülkemizi ve DÜNYAYI Ateş'e sürükleyenler var.
Dünya'da bu mübarek ramazan Ayında bile oluk oluk Müslüman Kanı akıyor.
Mısır'da Rabia için göz yaşı dökenlerin, Kobani için ağlayanların, Suriye'de kargaşa çıkartıp 2.5 milyon Suriyeliyi ülkemize getirip ülke insanımızı ve Suriyeli mültecileri huzursuz edenlerin,
Mursi için yas tutanların Doğu Türkistan'da oruç tuttukları için zulüm gören, şehit edilen kardeşlerimiz için gözleri adeta kör, kalpleri mühürlenmiştir.
Suriye'den ve Irak'tan gelen her türlü millete kucak açanlar TÜRK kökenli kardeşlerimize akla gelmedik zorluk çıkarmaktadır.
Ülkemizde ise 78 milyon insanımızın neredeyse 25-30 milyonu sosyal yardımla geçinirken,
Taşeron işçisinin kaderi birilerinin iki dudağının arasında iken,
Asgari ücretli evine ekmek götürmenin derdine düşmüş iken,
Emekli dul ve yetim perişan durumda yaşarken,
350 bin ataması yapılmayan öğretmen mağdur ve ailesinin yüzüne bakamaz durumda iken,
İşçi ölümünde ülke olarak Dünya'da ilk İlk sıralara gelmiş iken,
Resmi İşsiz sayısı 3 milyonu aşmış iken,
Adalet sakatlanmış,
Adalet yönetenlerin iki dudağının arasına hapsolmuş iken,
Adaletin terazisi düzgün tartmıyorken,
Hırsızlık normal hale gelmişken,
benim hırsızım iyidir mantığı yerleşmiş iken,
Ülkemin etrafı düşmanlaştırılmışken,
Kamu çalışanları idareci ve Yandaş sendikalardan dolayı gelecek endişesine düşmüş iken,
Yeni kayıt yaptıracak öğrenci ve veli huzursuz ve ne yapacağını bilemez durumda iken,
Öğretmen tayin ve atamaları arap saçına dönmüş,
Eşler ayrı kalmış,
25-30 yıllık idarecilerin Görevine bir gecede son verilmiş iken,
İdarecilikler ve makamlar
yandaşlara peşkeş çekilmekte iken,
Hizmetli memur iş güvencemiz elimizden alınacak korkusuyla yaşarken,
Memur sadakaya muhtaç halde iken.
Ülkenin kaymağını 12 yıldır türedi zenginler yerken.
Toplanana hayır Paraları Mercedeslere ve lükse harcanırken,
Bayram bizim neyimize.

Son Haberler

DYK’DA GÖREV ALAN MEMURLARA ÜCRET ÖDENMELİDİR

Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan 7....

MEB BÜTÇESİ İHTİYAÇLARI KARŞILAYACAK MI?

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, MEB Bütçesi hakkında yaptığı değerlendirmedir.

ATATÜRK, TÜRKİYE’DİR!

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 10 Kasım dolayısıyla yaptığı basın açıklamasıdır.

AKADEMİK ZAM PAS GEÇİLMESİN!

Genel Başkanımız Talip Geylan, ekonomik koşullarından dolayı, başarılı öğrencilerin akademisyenliği değil, geliri daha yüksek olan meslekleri tercih ettiğini kaydederek, bu durumun Türk akademisinin geleceği açısından önemli bir zafiyet doğuracağını söyledi.