Türk kamuoyu birkaç aydır türban tartışmalarına kilitlendi. Konuyla ilgili farklı görüşler, farklı düzlemlerde sık sık dillendiriliyor. Üniversitelerde türbanın serbest bırakılması ile ilgili teklif ise bugün ve Cumartesi günü TBMM’de görüşülecek.
Günlerdir yaşanan sert tartışmalar, eğitimcileri ve eğitim camiasının en büyük sendikası olarak Türk Eğitim-Sen’i kaygılandırmaktadır. Zira türban konusu ne yazık ki uzun zamandır siyasi istismar aracı olarak kullanılmaktadır. Gerek üniversitelerde türbana karşı olanlar, gerekse türbanı savunanlar bu meseleden beslenmektedir. Hatta bu mesele, toplum kesimleri arasında büyük kutuplaşmalara yol açmakta, bir yerlerden siyasi rant sağlamaya çalışanların iştahını kabartmaktadır.
Bu tablo biz eğitimcileri korkutmaktadır. Zira ülkemiz insanları arasına nifak tohumları ekmeye çalışanlar bunu yavaş yavaş başarmaktadır. Bu olumsuz sürecin önü alınmadığı takdirde başta üniversiteler olmak üzere, toplumun çeşitli katmanları arasında ciddi çatışmalar olması, türban yasağını savunanlar ve türban yasağına karşı çıkanlar şeklinde kamplaşmalar ortaya çıkması ve gerilimler yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Türk Eğitim-Sen, üniversite öğrencilerinin başörtüsünden dolayı eğitim haklarının engellenmesine baştan beri karşı çıkmaktadır. Öte yandan bu meselenin siyasi rant aracı haline getirilmesini ve birbirlerinden çok farklı görünen siyasi kesimlerin bu araç üzerinden yıllardır nemalanmasını da şiddetle kınıyoruz.
Bu nedenle seviyesiz siyaset düsturunu ilke edinenlere, bunu strateji unsuru olarak kullananlara, hatta bu uğurda başörtüsünü elinde oyuncak yapanlara karşı eğitim hakkının güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.
Ayrıca bu konudaki iyi niyetli girişimleri önemli buluyor; TBMM’deki diğer siyasi partilerimizin de ülkemizde huzur ve mutluluk sağlanması adına buna saygı göstermesini ve destek vermesini bekliyoruz. Çünkü bu sorun, sadece birkaç siyasi görüşü değil; toplumun tamamını ilgilendiren bir konudur. Dolayısıyla tüm kesimlerin problemin çözümüne katkı sağlıyor olmaları toplumsal barışa da katkı sağlayacaktır.
Artık bu konu bir problem olmaktan çıkarılmalı ve üniversiteler kısır tartışmalardan uzaklaştırılarak, asli görevlerini yerine getirebilmelidir. Aksi taktirde ülkemiz çok ciddi krizlerle karşı karşıya kalacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.