Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 10.01.2012 tarihinde yaptığı açıklamadır.
ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERE DEVLETİN KANALINDA BÜYÜK AYIP
TRT Haber’de yayınlanan Sosyal Medya isimli programın sunucusu, ataması yapılmayan öğretmenlerin twitterda kendilerini ifade etmeleri ile ilgili olarak haddini aşan sözler söyledi.
Kendini bilmez sunucunun şu sözleri eğitim camiasını ayağa kaldırdı:
– Milli Eğitim Bakanlığından biri var mı aramızda şu anda? Bu nasıl bir şeyse öğretmenler (atanamayan öğretmenleri kastederek) bütün sorumluluğu buldukları herkese yüklüyor. Bir de burada adı geçse ne olur geçmese ne olur. Sanki işin muhatabı bilmiyor. Herkes neyin ne olduğunu biliyor. Bizim burada konuşmamızın ‘Masturbasyon’dan öte bir anlamı yok.
Bu ifadeler devletin kanalı TRT’de kullanıldı. Öncelikle bu büyük rezaletin yayınlandığı kanalı, başta ataması yapılmayan öğretmenler olmak üzere tüm öğretmenler adına şiddetle kınıyoruz, lanetliyoruz. TRT’nin ağzından çıkanı kulağı duymayan, saygısızlığı şiar edinen, ataması yapılmayan öğretmenlere düşmanca tutum sergileyen kişilere program yaptırmasını kabul edemiyoruz.
Program sunucusu şahsa da öğretmenler olarak bir çift sözümüz olacak: Siz görmek isteseniz de, istemeseniz de ataması yapılmayan öğretmenler bu ülkenin bir gerçeğidir. Bugün sayıları 350 bini bulan, yüreği meslek aşkıyla yanıp tutuşan, yıllarca dirsek çürüttüğü okulundan öğrencilerine ders vereceği hayaliyle mezun olan öğretmenlerimize yönelik ‘küçümseme’ kokan sözlerini aynen size iade ediyoruz.
Her platformda sesini duyurmak için çabalamasını hor gördüğünüz ataması yapılmayan öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları siz nereden bileceksiniz? Siz belki de birilerinin torpiliyle program yaparken; bu insanlar KPSS puanıyla, yani bileğinin hakkıyla atanmak için mücadele ediyorlar. Cebinde kalan son paralarını hak aramak için kullanıyorlar. Onların babalarının holdingleri, şirketleri ya da hatırlı dostları yok. Onlar yıllarca ailelerinin kıt kanaat imkânlarıyla okuyarak, başarıyla mezun oldular. Şimdi de emeklerinin karşılığını almak istiyorlar. Atanmak için il, bölge ayrımı yapmıyorlar. Köyde tezekle ısınan bir okulda da öğretmenlik yaparlar, hayatlarını kaybetme pahasına deprem bölgesinde de. Nitekim Van’da yitip, giden gencecik canları ömrümüz boyunca unutmayacağız. Hayatının baharındaki öğretmenlerimizin büyük bir kısmının ataması yeni yapılmıştı. Onlar, ailelerinden kilometrelerce uzakta olmayı sadece öğrencileri için göze almışlardı.
Siz şimdi kanserden yaşamını yitiren Şafak öğretmeni de bilmezsiniz. Şafak öğretmenin son isteği öğrencilerine ders vermekti. Şafak öğretmen, atanmak için benzersiz bir mücadeleye girdi, ataması yapılmayan arkadaşlarına her zaman destek oldu, hastayken bile açlık grevi yaparak milyonların yüreğini dağladı. Ancak sistem Şafak öğretmene izin vermedi. Şafak öğretmen, bir gün bile öğretmenlik yapamadan aramızdan göçüp gitti.
TÜRK EĞİTİM-SEN OLARAK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Şimdi tüm bu gerçekleri görmezden geleceksiniz, sonra fildişi kulenizde ataması yapılmayan öğretmenlerin sorununu küçümseyerek, onların bu konuyu abarttığı izlenimi vererek caka satacaksınız. Buna öğretmenler olarak asla müsaade etmeyiz. Türk Eğitim-Sen olarak konuyla ilgili inceleme başlattık. Gerekirse program sunucu ve sorumlular hakkında SUÇ DUYURUSUNDA bulunacağız. Kİmse öğretmenler üzerİndeN rEYTİNG HESABI YAPAMAZ, öğretmenlerİn temİz emellerİnİ kİrlİ ağIzlarIna malzeme yapamaz.
Öte yandan program konuğu olan tiyatrocu Cem Davran’a ise ataması yapılmayan öğretmenlere gösterdiği duyarlılıktan ve program sunucusuna “Büyük haksızlık yaparsın” diye cevap vermesinden dolayı teşekkür ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.