Başbakan Erdoğan grup toplantısında yaptığı beklenen konuşmasında şok etti. Dün Bülent Arınç’ın yaptığı konuşmanın bir benzerini yaparak, devlet ve hükümet düzeyinde korku, panik, kafa karışıklığı ve akıl tutulması olduğu bir kez daha ortaya çıktı
İsrail’in açık savaş ilanını, basit bir saldırganlık olarak kavrayan, üzerine alınmadan çok kızmış gibi yapan, sert tonda ama içeriksiz ve saldırıya Türkiye’nin cevabının ne olacağını söylemeyen bu tavır, toplumsal öfkenin yatışması ve hesap sorma talebinin de geri plana atılmasını sağlayacak bir sonuç üretecek. Devletten kararlı ve somut bir adım bekleyen halk, saldırıda şehit olanların isimlerini bile öğrenememişliğin acziyetini örtmeye çalışan sözde sert diskurlarla yatıştırılmaya çalışılıyor.
Sorunu sürekli içeriksiz bir hukuk, uluslar arası hukuk, dünya kamuoyu, uluslar arası kurumlar, AB, İKÖ, vb. boş adreslere postalayarak Türkiye’nin hiçbir şey yapmayacağını, bu olayı da çuval olayı gibi sineye çekeceğini, göstermelik söylemlerle kamuoyunun gazını alıp İsrail’in istediği ve istemediğini rahatça yapabildiği ve yaptıklarının da yanına kaldığı ‘normal'(!) günlere geri dönüleceği belli olmuştur. Eğer birkaç gün içinde bu tavrın dışında bilmediğimiz gelişmeler olursa, aşağıdaki tüm sözlerimiz için şimdiden özür diliyoruz. Eğer olmazsa, ki Erdoğan’ın konuşmasında bu açık ve nettir, o zaman çıkan sonuç şudur;
– Basit bir bölgesel kriz, üstelik yüzde yüz haklı olduğumuz bir anda, yönetilememiş, devlet olmanın ilk şartı yani savaş kararı alabilme, en azından alacağını ifade etmekten aciz bir görüntü verilmiştir.
– Türkiye, artık Ortadoğu’da ve dünyada hiç saygınlığı ve itibarı olmayan yüzlerce ülkeden biridir.
– Türkiye’ye İsrail denen terör şebekesi üzerinden ayar yapılmış, hadd bildirilmiştir.
– Türkiye’nin bundan sonra ne İslam dünyasında ne bölge ülkeleri nezdinde bir ağırlığı ve misyonu kalmamıştır.
– T ürk silahlı kuvvetleri, kendisine İskenderun’da ve milletinin masum ve yiğit çocuklarına da Akdeniz’de saldıran İsrail terör örgütü karşısında yenilmiş ve teslim olmuştur.
– Devlet, sadece vatandaşına gücünü gösteren rehin ve aciz bir düzenek olduğunu ilan etmiştir.
Ak Parti, kendisini besleyen koşullardan kopmanın bedelini, müesses düzenin parçasına dönüşüp bu acziyetin vitrin süsü olma madalyasını takarak, Milet vicdanın da bitmiştir.
Tayip Erdoğan, ‘One minute’nin Obama onaylı geçici bir şov olduğu ilan etmiş ve bilinmeyen korkuların esiri olarak özüne ve ruhuna uymayan bir markajın içinde intihar etmiştir.
AK Parti’yi destekleyen kitleler, cemaatler, grup ve örgütler, kendi kaderlerini bu partiye teslim etmekle ne büyük bir yanlış yaptıklarını görmelidir. Fareli köyün kavalcılarının peşinde biraz itibar, biraz meşrulaşma, biraz rant uğruna davalarını satmanın bedeli, bu onursuz tükeniştir.
Milletimiz, her şeyi hafızasına ve vicdanına kaydetmekte, herkese hak ettiği notu vermektedir.
Türkiye, yeniden doğuşunu, gladio, PKK ve İsrail denilen ve özünde aynı örgüt olan küresel şeytanları, en azından birini bile yeneceği güne saklayacaktır.
Bugünü de kaybettik..
Yarına Allah kerim…
Kaynak :