Türkiye Kamu-Sene Genel Başkanı Önder Kahveci ve eşi, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve eşi sendikaların Genel Başkanları ve eşleri, Genel Merkez Yöneticileri ve eşleri, Kadın Komisyonlarımızın Başkan ve Yöneticileri, Türk Kadın Hareketi Derneği Genel Başkanı, Harp Malulü ve Şehit Aileleri Kadın Kolları Başkanı ile bir çok üyenin katıldığı Anneler Günü özel programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından coşku doruğa çıktı.
Depremde yaşanan hatıralar ile anne sevgisini harmanlayarak yazdıkları mektuplarla hepimizi duygulandıran depremzede öğrencilerimiz de aileleri ile birlikte programımıza katılırken, böylesine güzel bir organizasyon içerisinde bulunmaktan duydukları mutlulukları dile getirerek konfederasyonumuza teşekkür ettiler.
Anneler Günü programında, katılımcılara hitap eden Türkiye Kamu-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Leyla Polat, Anneler Gününün kutlu olmasını dileyerek Türkiye Kamu-Sen’in düzenlemiş olduğu mektup yarışmasında dereceye giren tüm öğrencilerimizi tebrik etti.
ÖNDER KAHVECİ: TÜM ANNELERİMİZİN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’de hem Anneler Günü’nü hem de Anneme Mektup yarışmasında dereceye giren bütün öğrencilerimizi ayrı ayrı tebrik etti.
Kahveci, “En değerli varlığımız annelerimiz, sevgili yavrularımız, kıymetli hanımefendiler, Türkiye Kamu-Sen Kadın Komisyonumuzun düzenlemiş olduğu “Anneler Günü” etkinliğimize ve “Anneme mektup” konulu yarışmamızın ödül törenine hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Bütün annelerimizin anneler gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Annelik, sevgi, şefkat ve merhamet duygularının harman olduğu, fedakârlığın ve vefanın kaynağı, yüce bir makamdır. Yaşımıza, işimize, statümüze bakmaksızın, başımızı okşayan sıcacık ellerini aradığımız, dertlere düçar olduğumuz her an şefkatine sığındığımız, yanında olmasak bile varlığından güç aldığımız, her hayal kırıklığının ardından sevgisini, sadakatini hatırlayıp teselli bulduğumuz annelerimizin hakkını ne yapsak ödeyemeyiz.
“Cennet anaların ayakları altındadır” demiş Peygamber Efendimiz. Anne; sevginin her türlüsünün bir araya toplandığı, eşsiz sevgi kaynağı, uzakta dursa da yakın hissedilen, hep özlenen, asla vazgeçilmeyen, dizinin dibinde olmak istenilen, kısacası bizden bir parçadır. Kelimelerin duygularımızı ifade etmekte yetersiz kaldığı durumlar vardır; işte anne sevgisi de kelimelere sığmayacak kadar özel bir duygudur. Biz, her anneler gününde annelerimize duyduğumuz sevgiyi anlatırız da bir annenin evladına duyduğu sevgiyi anlatacak kelime bulamayız.
Çoğu zaman hayat kaygısı; bizleri derin bir koşuşturmanın içine çekiyor ve her an bizleri düşünen, evlatlarını karşılıksız, beklentisiz, menfaatsiz, çıkarsız seven annelerimizi ihmal etmemize neden oluyor. Günlük koşuşturmalar, bizleri annelerimizden uzaklaştırırken, insanlığa almadan vermeyi, karşılık görmeden sevmeyi ve merhameti de unutturuyor.
Bir hikâye var, çoğumuz duymuşuzdur: “Amerika’daki ünlü doğa parkı Yellowstone Park’da çıkan bir yangın sonrası görevliler, hasar tespiti için ormanda gezerken bir ağacın dibinde küller içinde, neredeyse kömürden bir heykele dönüşmüş bir kuş görürler.
Görevli, elindeki çubukla kömürleşmiş kuşa hafifçe dokunur. Dokunur dokunmaz kuşun kanatları altından üç küçük kuş yavrusunun cıvıldayarak çıktığına şahit olurlar. Anne kuş, gelen tehlikeyi fark ederek, yavrularını bir ağacın arkasına getirmiş, kendisinin yanacağını bile bile onları kanatlarının altında saklamıştır. Yangın yayılmadan, çok rahatlıkla uçup oradan uzaklaşması mümkünken, anne kuş, yavrularının yanında kalmayı tercih etmiştir.
Alevler, bulunduğu yere varıp küçücük bedenini kavurmaya başladığında da hiç kıpırdamadan alevlere göğüs germiştir. Bedeni, yanıp kavrulmuş, ama geriye hiç ölmeyecek bir ‘anne’ heykeli bırakmıştır.” Yüce Allah, akıl fikir sahibi olmayan bir kuşa bile böylesine bir analık duygusu bahşederken annelerimize çok daha yüce bir sevgi sunmuştur.
Bizler bu sevginin en canlı ve taze örneklerini geçtiğimiz yıl yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde gördük. Evlatlarını kaybeden anneler gördük; annesiz kalan yavrular gördük. Hayatlarını yavrularına feda eden annelere şahit olduk. Evlatları için her türlü zorluğa katlanan anneler gördük.
Bu ağır felaketin çocuklarımızda bıraktığı derin izleri bir nebze olsun hafifletmek, yavrularımızın o felakette ve sonrasındaki hislerine tercüman olabilmek ve belki de annelerine söylemek isteyip de bir türlü söyleyemedikleri düşüncelerini ifade edebilmeleri için depremden etkilenen yavrularımıza yönelik olarak “Anneme Mektup” adıyla bir yarışma düzenledik. Yarışmamıza çok sayıda öğrencimiz iştirak etti. Gerçekten bu güzel mektuplar arasından bir değerlendirme yapmak oldukça zordu ama her biri alanında otorite sahibi olan akademisyenlerimizin değerlendirmesiyle ödüle layık görülen öğrencilerimizi tespit ettik.
Onlar da sağ olsunlar bizleri kırmadılar ve bu anlamlı günde ülkemizin dört bir yanından kalkıp gelerek etkinliğimize katıldılar. Ben yarışmamıza katılan bütün öğrencilerimize teşekkür ediyor, ödüle layık görülen evlatlarımızı tebrik ediyorum. Birazdan ödül törenini gerçekleştireceğiz ve ilkokul kategorisinde birinciliğe layık görülen evladımızdan annesine yazdığı mektubu dinleyeceğiz.
Bu müstesna günde şehit analarımızı anmadan edemeyiz. Koklamaya kıyamadığı yavrusunu, gencecik yaşında toprağa veren şehit anasının yaşadığı acı ne dayanılmaz, duyduğu özlem ne derindir!
Bu acıya dayanan yürek, ciğerparesini toprağa verirken, gözünden süzülen yaşları silip, “vatan sağ olsun” diyen o anne ne yücedir! Ama ne mutludur ki ona, vatanına ihanet etmeyen, askerine, polisine kurşun sıkmayan; vatanı, milleti, namusu uğrunda canını vermekten çekinmeyen bir evlat yetiştirmiştir. Bugün dünyada yaşanan savaşlar, katliamlar, şiddet ve terör olaylarını düşündüğümüzde, insanlığın anne sevgisini keşfetmeye ve dünyaya anne elinin değmesi gerektiğine olan inancımız bir kat daha artıyor. Bizler, türlü hırslarla hayatımızı güçleştirirken en değerli varlığımız annelerimiz, belki de sıcak bir gülümsememizin özlemini çekerek göçüp gidiyorlar bu dünyadan. Bu bakımdan hayatın getirdiği olağan dertleri bir tarafa bırakarak sevdiklerimize gerekli ilgiyi göstermek, bizleri doğuran, büyüten ve bugünlere getiren annelerimize duyduğumuz minneti zaman kaybetmeden ve çok geç olmadan dile getirmek gerekiyor.
Bu duygu ve düşünceler içinde başta şehit anneleri ve deprem bölgesinde bin bir güçlük içinde ailesini ayakta tutmaya çalışan depremzede anneler olmak üzere Türk milletinin temel direği olan annelerimizin anneler gününü kutluyor, ellerinden öpüyorum” dedi.
Serap Gül: Anne, aile kuran, toplumu ve aileyi ayakta tutan, yaşatandır.
Tüm kadınlarımızın Anneler Günü’nü kutlayan Türk Eğitim Sen Merkez Kadın Komisyonu Genel Koordinatörü Serap Gül, “Şehit annelerinin, eşlerinin önünde de saygıyla eğiliyorum” dedi. Gül, “Varlığı, merhameti, sevgi ve şefkatiyle hayatımıza anlam katan annelerimizi en derin sevgi ve. hürmetle kucaklıyor, Anneler Günü’nü kutluyorum.
Bizler anneye büyük hürmetler ve mukaddes düşünceler atfeden bir milletin ferdi, bir dinin mensubuyuz. Peygamber efendimizin ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ diye müjdelediği, milletin en önemli unsuru olan ailenin kurucu ve kollayıcısı olarak anneyi gören milletimiz, annelerin kıymetini ve önemini her şartta vurgulamıştır.
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifadeleriyle; “Bu millet esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.”
Ulu Önderimizin bu düşüncesi kadınlarımıza ilham olmuş ve yüzyıllardır olduğu gibi daima büyük ve kutlu nesiller yetiştirme azmiyle annelik vazifesini layıkıyla yerine getirmişlerdir.
Metehanları, Alparslanları, Fatih Sultan Mehmetleri, Mehmetcikleri doğuran analarımız
Canlarından can parçalarını bu ülke için şehit veren analarımız
Mustafa Kemalleri doğuran analarımız,
Bütün güzelliklerin başlangıcı analarımız,
Herşey sizlerle başlar.Çünkü anneler aile kuran, toplumu ve aileyi ayakta tutan yaşatandır.
Anneler, dünyadaki en büyük sevgi ve özveriyle çocuklarını ellerinden geldiğince koruyan, kollayan ve onlara en iyi yaşamı sunmak için çaba harcayandır. Geceleri uykusuz kalan, hastalıklarında bile önce çocuklarını düşünen, onların mutluluğu için kendinden her türlü ödünü verendir.Çocuklarına ilk adımlarını attığından itibaren destekleyen ve hayatlarının sonuna kadar yol gösteren ışık olandır annelerimiz.
İyiliği, doğruluğu, güzel ahlakı, sevgiyi, merhameti, dürüstlüğü bize aşılayarak iyi bir birey, iyi bir vatandaş ve her ne iş yapıyorsak yapalım en iyisi olmayı öğreten annelerimizin hakkını hepimiz biliyoruz ki ne yaparsak yapalım ödeyemeyiz.
Vatanı kurtarsın diye eline kına yakıp cepheye yollayan,Türk milletine öncü olan kahramanlar yetiştiren, ilmin ve fennin ışığında Türk milletinin aydınlık yarınları için kalem tutanlara ömürlerini vakfeden başta şehit anneleri olmak üzere varlıklarıyla hayatımıza anlam katan tüm annelerimizin anneler gününü bu duygu ve düşüncelerle en içten dileklerimle kutluyor saygılarımı sunuyorum.”dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Önder Kahvecinin konuşmasının ardından kategorilerde dereceye giren öğrencilerimize Genel Başkanımız Önder Kahveci, Genel Sekreterimiz ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanımız Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanımız Yücel Kazancıoğlu, Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Enerji-Sen Genel Başkanımız Şuayip Deniz Demir, Kamu-Sen Yönetim Kurulu üyemiz Kadir Şahin, Kadın Komisyonu Başkanımız Leyla Polat, Türk Kadın Hareketi Derneği Genel Başkanı Mine Bayram öğrencilerimize ödüllerini ayrı ayrı takdim ettiler.
Hatay’dan yarışmamıza katılan İlk Okul kategorisi birincisi Aybegüm Yanık şiirini okurken, katılımcılar göz yaşlarına hakim olamadı.
Orta Okul kategorisinde Osmaniye’den Mansiyon ödülüne layık görülen ancak mazereti nedeniyle katılamayan Ecrin Ala’ya ise ödülü Genel Başkanımız Önder Kahveci adına İl Temsilcimiz Fatih Üstüner tarafından takdim edildi.
Buna göre;
İlkokul Kategorisi
1. Hatay’dan “Aybiş31” rumuzlu Aybegüm Yanık
2. Isparta’dan “06Şubat” rumuzlu Barış Leventcanlı
3. Hatay’dan “Kelebek18” rumuzlu Deva Nergiz
Mansiyon, Eskişehir’den “BLKN88” rumuzlu Nurcihan Balkan
Ortaokul Kategorisi
1.Muş’tan “mns4941”rumuzlu Mannessa Peynirci
2.Adana’dan “Turan602” rumuzlu Alperen Ömer Girgeç
3.Elazığ’dan “MİKADO324” rumuzlu Miraç Kadir Doğan
Mansiyon, Osmaniye’den “ECALA012” rumuzlu Ecrin Ala
Lise Kategorisi
1.Gaziantep’ten “Buacı017” rumuzlu Şule Kalkan
2.Hatay’dan “SAHRA” rumuzlu Mevlüde Nur Köseli
3.Adana’dan “Atsız923” rumuzlu Duru Irmak Girgeç
Mansiyon, Balıkesir’den “Rumay53” rumuzlu Yağmur Derya jüri tarafından ödüle layık görüldü