Ankara’nın Altındağ İlçesinde bulunan Ankara Anadolu Lisesi, Ankara’nın köklü okullarından.
Ancak bu okulumuz, son zamanlarda eğitim başarısı ve sosyal faaliyetleriyle değil; çok daha ilginç gelişmelerle gündeme geliyor.
Sendikamıza ulaşan bilgilere göre, okulun cephe duvarında yer alan “Ne Mutlu Türküm diyene” sözü okul müdürünün talimatıyla kaldırılmıştır.
Okulun sayın müdürü, gönüllü akil olmaya karar vermiş anlaşılan.Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ün vecizesini kaldırarak, 63 kişilik akiller listesine dahil olamasa da belki bir taltifle ödüllendirilebileceği ihtimalini düşünmüş olsa gerek.
Son zamanlarda artık sıkça rastladığımız; ‘Öğrenci Andı’, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ve ‘Türk’ alerjisine şimdi de bir eğitim yuvamızda şahit olduk. Sözde siyasetçi, sözde gazeteci, sözde aydın ve sözde sendikacılardan sonra şimdi de bir sözde okul müdürü zıpçıktılık yapıyor…
Sayın akil müdüre Cumhuriyetin Başkentinde yaşadığını hatırlatmakta fayda mülahaza ediyoruz. Akil değil, akıllı olmasını tavsiye ediyoruz. Destanlara namzet Kurtuluş Savaşı’nın komuta karargahı ve Anadolu’daki son Türk Devleti’nin yeşerdiği ocak olan Ankara’nın göbeğinde, sırf belli makamlara yaranmak adına Türk’e hakaret edilmesi adamlık değildir. Bütün mazlum milletlere umut aşılayan istiklal mücadelesinin ateşinin körüklendiği Ankara’da, milletimizin birlik ve beraberliğinin şemsiyesi olan Türk milli kimliğini kaldırmaya kimsenin haddi de hakkı da yoktur. Köhnemiş zihniyetlerin ve idraklerini çok uluslu projelere ipotek etmiş olan zavallıların çocuklarımızın ruhunu ve irfanını kirletecek çirkin davranışları mazur görülemez. Akil müdürümüze bir başka tavsiyemiz de; gayri milli arzularını geleceğimizi yeşerttiğimiz okullarımızda tatmin etmeyi bir yana bırakması; mesela, akillerin Başbakanla yapacağı ikinci toplantı öncesinde Dolmabahçe önünde takla atmasıdır. Eminiz, bu şekilde emeline daha tez kavuşacaktır.
Türk milli kimliğinden rahatsız olduğu ayan olan bu sayın akil müdüre önerimiz; öğretmenlik mesleğinin amacı ve ruhu ile bağdaşmayan bu tavırlarından vazgeçmesi; sorumluluğu altındaki okulda öğretmen ve öğrencileri huzursuz eden yönetim zafiyetlerini giderecek tedbirleri almasıdır. Eğer bunu beceremiyorsa, emekli olması ve çok haz duyduğu anlaşılan siyaset rengine dahil olarak politikaya atılmasının hem kendisi için hem de eğitim hayatımız için önemli bir fayda sağlayacağı aşikardır.
Ayrıca, okulda yürütüldüğü söylenen soruşturmalarla ilgili olarak da personelin oldukça huzursuz olduğu bilgisi de sendikamıza iletilmiş durumdadır. Okul müdürünün yanlı ve yönlendirmeli tutumlarıyla personele yönelik taraflı davranışlarının da soruşturma konusu olduğu ve İl Denetmenleri tarafından incelendiği bilinmekte.
Dileriz bu yaşananlar akil müdürün aklini başına getirir.
Öte yandan bu okulumuzun, Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Altındağ Kaymakamlığı ile sırt sırta olmasına rağmen, bu yaşananların sayın İlçe Milli Eğitim Müdürünün ve İlçe Kaymakamının gözlerinden kaçmış olmasını da anlamak mümkün değildir. İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Erol Bozkurt ve İlçe Kaymakamı Sayın Ali Fuat Türkel’i de göreve davet ediyor; boyundan büyük icraatlar peşinde koşan bu müdüre sorumluluklarını hatırlatmalarını bekliyoruz.
TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ