Ana SayfaHABERLERMevzuatÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARI YÖK’ÜN OTORİTER YAPISINDAN ŞİKAYETÇİ

ÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARI YÖK’ÜN OTORİTER YAPISINDAN ŞİKAYETÇİ

Yapılan anketin ilk bölümü olan “YÖK ve Rektörler Arasında Üniversite” ve “Türkiye Algısı”nı şimdi açıklıyoruz. Anketin diğer bölümleri basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacaktır.
Ankara, Erzurum, Van, Rize, İstanbul, İzmir, Konya, Elazığ, Kayseri, Trabzon, Kars ve Kırıkkale olmak üzere toplam 12 ilde yapılan araştırmaya, 1.130 akademik ve idari personel katılmıştır. Araştırmaya katılanların yüzde 88.3’u akademik, yüzde 11.7’si de idari personelden oluşmaktadır.
ANKETE KATILAN AKADEMİSYENLERİN YÜZDE 37.5’İ YÖK YERİNE OTORİTER OLMAYAN BİR DÜZENLEME YAPILMASINI İSTİYOR
Akademisyenlere üniversitenin YÖK şeklinde bir otoriteyle yönetilmesini nasıl değerlendirdikleri sorusunu yönelttik. Akademisyenler YÖK yerine otoriter olmayan yeni bir düzenleme yapılmasını yüzde 37.5’lik bir oranla dile getirmektedir. Bunu sırasıyla YÖK otoritesinin bilimsel özgürlükle çeliştiği (yüzde 21.2) ve YÖK’ün üniversite kavramıyla uyuşmadığı (yüzde 19.5) görüşleri takip etmektedir. YÖK’ün koordinasyon sağlayan bir birim olarak var olması gerektiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 21.8’dir.
AKADEMİSYENLERE GÖRE REKTÖRLÜK EŞGÜDÜM İÇİN GEREKLİ
Akademisyenler üniversitede rektörlerin sahip olduğu otoriteyi de değerlendirdi. Buna göre araştırmaya katılan akademisyenlerin yüzde 33.6’sı rektörlüğün eşgüdüm için gerekli olduğunu düşünürken, yüzde 33.1’i rektörlükte aşırı otoriter bir yapının sözkonusu olduğuna inanmaktadır. Rektörlüğün bilimsel özgürlükleri engelleyebildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 15.2 iken, üniversite içi kurumları etkisizleştirdiğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 18.1’dir.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 33.1’İ ÜNİVERSİTE İÇİ DEMOKRASİNİN İŞLEMEDİĞİNİ SÖYLÜYOR
Üniversitelerin önündeki en önemli sorunun nedir? Bu soruya ankete katılanların yüzde 33.1’i üniversite içi demokrasinin işlemeyişi derken; yüzde 32.9’u üniversitenin özerkliği, yüzde 17.5’i üniversite içi otoriter yönetim, yüzde 16.5’i de üniversitede yönetime katılma sorunları cevabını vermiştir.
ÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARINA GÖRE TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU EKONOMİK KALKINMADIR
Üniversite çalışanlarına göre Türkiye’nin en önemli sorunu ise ekonomik kalkınmadır. Ankete katılanların yüzde 39.6’sı en önemli ülke sorununun ekonomik kalkınma olduğunu belirtirken, yüzde 35.5’i gelir dağılımı, yüzde 13’ü demokratikleşme, yüzde 11.8’i de bireysel hak ve özgürler olduğunu söylemiştir.
ANKETE KATILANLARA GÖRE TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI AŞMASI İÇİN EN UYGUN SEÇENEK LAİK VE DEMOKRATİK SİSTEMİ KORUMAK
Ankete katılanlara göre Türkiye’nin sorunlarını aşması için en uygun seçenek yüzde 37.6 ile laik ve demokratik sistemi korumaktır. Bunu yüzde 36.2 ile demokrasi içinde kalkınmak, yüzde 11.3 ile AB’ye üye olmak takip etmektedir. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı ise yüzde 14.9’dur. Anketi değerlendiren Genel Başkanı İsmail KONCUK şunları söyledi:
“Üniversite çalışanlarına yönelik yaptığımız bu anket çalışması Türkiye’nin gerçeklerine ışık tutmakta ve üniversitelerimizin geleceği açısından büyük önem kazanmaktadır. Bilim üreten kurumlar olan üniversitelerimiz demokrasinin beşiğidir, Türkiye’nin itici gücüdür. Bu kapsamda üniversitelerin daha fazla bilimsel başarıya imza atması, uluslararası alanda rekabet edebilmesi, çalışma barışının sekteye uğramaması için üniversite çalışanlarının görüşlerine önem verilmesi ve üniversite içi demokrasinin işletilmesi gerekmektedir.”Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi