Kamu Personeli Danışma Kurulu Mart ayı toplantısı yapıldı. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlık ederken toplantıda yetkili sendikaların Genel Başkanları ile en çok üyeye sahip üç Konfederasyonun Genel Başkanları da hazır bulundu.
Kamu Görevlileri Danışma Kurulu toplantısına Türkiye Kamu-Sen adına Genel Başkan İsmail Koncuk, Türkiye Kamu Sen Toplu Sözleşme Sekreteri ve Türk İmar Sen Genel Başkanı Necati Alsancak ile uzman heyetimiz katıldı. Toplantıda 2012 yılında yapılan Toplu sözleşme görüşmelerinde Toplu Sözleşme kapsamı dışında tutulup üzerinde çalışma yapılması kararlaştırılan 161 konu ve 657 sayılı kanunda yapılması planlanan değişiklikler ile ilgili gelinen süreç tartışıldı.
Toplantının açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sivil Toplum Örgütlerinin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu belirtti. Çelik, "12 Eylül 2010 referandumunda yapılan düzenlemelerle kamu çalışanları çok önemli haklar elde etmişlerdir. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda yapılan değişiklikle memurlara toplu sözleşme hakkı getirilmesi bu yönde atılan son derece önemli bir adımdır. Yapılan bu düzenlemeler Kamu Personel Sistemine yön vermiş ve 2012 yılında ilk toplu sözleşme görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Bir anlamda buyurgan devletten istişare eden devlete geçilmiştir. Kasım ayında yapılan Kamu Personel Danışma Kurulu toplantısında ele aldığımız 161 madde ile ilgili talepler Aralık ayında ilgili Bakanlıklara gönderilerek neticelerini aldık. İnşallah bu aldığımız neticelerle kamu çalışanlarının birçok sorunu çözülecektir." dedi.
Toplantının açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise, Bakan Faruk Çelik’in "buyurgan devletten, istişare eden devlete geçildiği" sözünü çok önemsediğini belirtti. Koncuk, "Kamu çalışanları son günlerde çıkan birçok haberden ciddi rahatsızlıklar duymaktadır. Bu rahatsızlıkların giderildiği ve huzurlu bir ortamın sağlandığı bir ortam diliyorum. Ancak kamu çalışanlarını ilgilendiren konularda biraz ağır kalındığını düşünüyorum. Özellikle bu toplantıda ele alınacak günden konularının toplantıdan bir gün önce akşam saatlerinde ulaşmasını bir talihsizlik olarak niteliyorum." dedi.
Kamusal alanda başörtüsü tartışmalarına da değinen Genel Başkanımız İsmail Koncuk, yıllardır Türkiye’nin enerjisini bitiren bu konunun artık gündemden düşürülmesi gerektiğini vurguladı. Koncuk, " elbette kamusal alanda insanlar rahat olmalı ve bu başörtüsü zulmü artık bitmelidir. Ayrıca yıllardır istismar konusu yapılan bu mesele artık istismar edilmekten de çıkmalıdır. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır bu konudan sıkıntı duyuyoruz. Yapılacak yönetmelik değişikliğiyle başörtüsü sorunu çözülmeli, istismarcılar da hem dinimizin hem de başörtüsünün yakasından düşmelidirler" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından toplantıya geçildi. Toplantı gündeminde yer alan Personel statülerinin değerlendirilmesi, personelin dengeli dağılımı, üst düzey yöneticilerin görev süreleri, disiplin sistemi, kariyer unvanlarında ki pozisyonlara atanma şartları ve 657 sayılı kanunda yapılması istenilen diğer değişiklikler Bakan Faruk Çelik tarafından katılımcılara ifade edildi. Faruk Çelik’in açıklamalarının satır aralarında Türkiye Kamu-Sen’in yıllardır bir tehlike olarak kamu görevlilerini uyardığı iş güvencesinden yoksun bir kamu istihdam mantığının izleri görüldü. Kamu görevlilerinin statüleri ile ilgili olarak bütün kamu görevlilerinin çalışan olarak değerlendirilebileceği ya da sözleşmeli ve geçici personelin kadroya geçirebileceği gibi birtakım ifadelerle kamu görevlileri sendikaları temsilcilerine görüşleri soruldu.
Personelin dengeli dağılımı konusunda rotasyon uygulaması gündeme geldi. Bakan Faruk Çelik, personelin daha verimli çalışması ve hizmetine ihtiyaç duyulan bölgelerde yeterli sayıda kamu görevlisi istihdam edilebilmesi için memurların rotasyona tabi tutulabilmelerinin önünün açılması gerektiği görüşünden yola çıkarak “bu uygulama bütün memurlar için mi geçerli olsun yoksa belli unvanlarda ki memurlar için mi geçerli olsun? Rotasyon süresi ne kadar olsun? Yeni başlayanlar için mi yoksa daha tecrübeli olanlar mı rotasyona tabi tutulsun?” şeklindeki sorularla nabız yokladı.
Üst düzey yönetici olarak atanabilmek için gerekli süre sınırlamasında da birtakım değişiklikler yapılabileceğinin sinyallerini veren Faruk çelik, Genel müdür ya da bir kurumun başkanı olarak atanabilmek için neden 12 yıl çalışma şartı aranıyor da 5 yıl aranmıyor? Şeklinde bir soru ile düşündükleri sistemi ifade etti. Çelik ayrıca üst düzey yöneticilerin merkezde Hükümetlerle birlikte yerelde ise Belediye Başkanlarıyla birlikte gelip gitmelerinin yöneticilerin birlikte çalışacakları kamu görevlilerini kendileri seçmeleri açısından önemli olduğunu kaydetti.
Memurların disiplin cezalarının uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesini durdurma ve memurluktan çıkarma şeklinde sıralandığını hatırlatan Bakan Faruk Çelik, uyarma ve kınama cezalarının herhangi bir yaptırım içermediği gerekçesiyle kaldırılması konusunu gündeme taşıyarak “aylıktan kesme cezasıyla başlayacak bir disiplin sisteminin personelin verimliliğini daha çok artıracağını savundu.
Kariyer mesleklere atanma şartlarının da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, kariyer unvanlara atanabilmek için gerekli şartların değiştirilmesinin, bazı unvanlarda yabancı dil şartının kaldırılmasının, sınav, tez gibi şartların hafifletilmesinin, uzman yardımcılığından uzmanlığa geçiş için gerekli olan 3 yıllık süre şartının kısaltılmasının uygun olup olmadığı konusunda sendikaların görüşlerini sordu.
Bununla birlikte 657 sayılı kanunda değiştirilmesi gerekli görülen başka hususlarda da tekliflere açık olduğunu belirten Faruk Çelik, bu konuları en geç Haziran ayına kadar netleştirerek kanun değişikliğini gerçekleştirme taraftarı olduklarını söyledi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise söz alarak, son derece kapsamlı ve üzerinde derin çalışmaların yapılması gereken bu konuların toplantıdan bir gün önce akşam saatlerinde sendikalara iletilmesinin büyük bir yanlışlık olduğunu belirtti. Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısının gündeminde yer alan ve Bakan Faruk Çelik tarafından sorulan sorularla tartışmaya açılan maddelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “bu konular bir toplantıda ele alınarak sonuçlandırılacak türden konular değildir. Uzun tartışmalar ve değerlendirmelere ihtiyaç duyulmaktadır. Elbette Türkiye Kamu-Sen’in yıllardan gelen tecrübesi ile burada bu konular hakkında görüş bildirmemiz mümkündür, ancak memurlar için hayati önem taşıyan kanun hakkındaki değişiklikler oldu bittiye getirilemez.” dedi.
Türkiye Kamu-Sen’in iş güvencesi noktasındaki hassasiyetini bir kez daha yineleyen Koncuk Bakan Çelik’in sorduğu sorularla ilgili olarak şunları söyledi. “ Kamuda sözleşmeli, geçici, vekil gibi statülerde bulunan tüm çalışanlar kadroya geçirilmelidir. İş güvencesi noktasında asla taviz vermeyeceğimizi bu masada bir kez daha ifade ediyorum. Memurların en büyük kazanımı iş güvenceleridir. Burada memurların iş güvencelerinin herhangi bir şekilde tartışmaya açılmasına asla müsaade etmeyiz. Bizim talebimiz kamuda her ne ad altında olursa olsun, 4/B’li, 4/C’li, sözleşmeli, geçici, vekil tüm personelin iş güvencesine sahip memur statüsünde çalıştırılması yönündedir. Bu konudaki tavrımız çok net ve açıktır” dedi.
Genel Başkan Koncuk, üst düzey yöneticilerin göreve Hükümetle gelip gitmeleri konusunda ise ”bu, her iktidar değişikliğinde yığınla atıl kadroların oluşması demek olacaktır. Bu tip bir adım parti devleti oluşturma noktasına gider. Memurlar misyonlarından sapar. Bir ilçe Milli Eğitim Müdürü yarın çıkar ben okul müdürlerini kafama göre atarım der. Bunun önünü alamazsınız. Eğer devlet memurluğu kavramı ve bu yapı kalkarsa ülkeyi nereye götüreceği tam bir muammadır. Böyle bir adım ciddi kaos yaratır. Şu anki memur statüsü kaybedilmemelidir. Eğer bu yapı kaybedilirse, çok farklı bir Türkiye olur.Bu tür girişimlerin ardında farklı niyetler seziyorum. Şu anda bir müsteşar devlet memurları kanununun hükümlerine göre bu göreve gelmiştir. Elbette buraya gelmesinde Hükümetin de payı vardır. Ancak, belli bir noktada ben devletin memuruyum şeklinde bir duruş sergiler. Hükümetlerle gelip hükümetlerle gidecek bir Müsteşardan böyle bir davranış beklemek mümkün değildir” dedi.
Rotasyon uygulamasına kesinlikle karşı olduğunu belirten Koncuk, “kamuda sürekli cezalandırmayla verimliliğin artırılması gibi bir anlayış yanlıştır. İhtiyaç duyulan bölgelere gönderilmek istenen memurlara cazip şartlar getirilmesi daha uygundur. Bu bölgelerde görev yapacak personele daha yüksek maaşlar ödenebilir, kademe ve derece ilerlemesi gibi kolaylıklar sağlanabilir. Rotasyona tabi tutulan, iş güvencesi olmayan personelin daha verimli olacağına dair kimin garantisi vardır? Personeli daha verimli hale getirmek için sistemi değiştireceğinize sistem içindeki uygulamaları hayata geçirmek daha doğru olacaktır. Hizmet içi eğitim bunlardan biridir. Bugüne kadar kamuda gerçek anlamda bir hizmet içi eğitim programı uygulanmamıştır. Ben otuz iki yıllık öğretmenim, bir kere bile hizmet içi eğitime çağrılmadım. Korku ile verimlilik bir arada bulunamaz.” dedi.
Uyarma ve kınama cezalarının kaldırılarak aylıktan kesme cezasının en alt ceza dilimi olarak uygulanmasının kabul edilemeyeceğini belirten Genel Başkan Koncuk, “657 sayılı kanunun 125. maddesinde Uyarma ve kınama cezalarında tanımlanan eylemlerin kaldırılması mümkün olamayacağına göre, bu cezalar daha ağır yaptırımlara tabi tutulacaktır. Böyle bir uygulama memurun iş güvencesinin zayıflatılması, işten çıkarmanın kolaylaştırılması anlamına gelir ki, bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Her fiilin kendine has bir değerlendirmesi vardır, her fiil için en ağır ceza verilmez. Böyle bir istihdam sisteminin sağlıklı yürümesi mümkün değildir” dedi.
Kariyer mesleklere atanma şartları konusuna da değinen Koncuk, bu konuda atılacak adımların getiri ve götürülerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
657 sayılı kanunda yapılacak diğer değişikliklere ilişkin olarak Türkiye Kamu-Sen’in geniş çaplı bir çalışması olduğunu ifade eden Genel Başkan İsmail Koncuk, önümüzdeki toplantıya diğer sendikalarla birlikte bu talepleri sunacağını kaydetti. Bu arada Kamu Görevlileri Danışma Kurulu Toplantısı için Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi tarafından hazırlanan 2 adet rapor Bakan Faruk Çelik’e ve bürokratlara sunuldu.
Yapılan değerlendirmelerin ardından toplantı noktalanırken, taraflar önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelerek
Kamu görevlilerinin statüleri, (Burada ifade edilmek istenilen ana konu, devlet memurluğunun iş güvencesiz hale getirilerek, kadrosuz ve güvencesiz adı devlet memuru olmayan, çalışan, sözleşmeli olan bir istihdam model getirmektir.)
Üst düzey yöneticilerin atanma şartları ve görev süreleri,
Kamu görevlilerinin dengeli dağılımı,(Rotasyon)
Kariyer mesleklere atanma şartları,
Disiplin cezalarının yeniden tanımlanması ve
657 sayılı Kanunda yapılması öngörülen diğer değişiklikler
konularını değerlendirecek. Yapılacak toplantılarda Haziran ayına kadar yasal değişikliklerin yapılabileceği somut bir metnin ortaya çıkarılması öngörülüyor.