Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Vekili ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi ile ilgili yaptığı basın açıklamasıdır.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU MU, HÜSEYİN ÇELİK Mİ?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, son günlerde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi ile ilgili çeşitli açıklamalar yapmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlerin, sitemlerinde ve taleplerinde haklı olduğunu belirten Çelik, kadroya alınmaları konusunda girişimde bulunacağını söylemiştir. Hüseyin Çelik’in, sözleşmeli öğretmenler ile ilgili açıklamalarını olumlu buluyoruz. Ancak, sözleşmeli öğretmenler konusunda aynı duyarlılığı, yine aynı partiye mensup Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan göremiyoruz.
Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı yapmış ve bugün AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Hüseyin Çelik bile sözleşmeli öğretmenlere arka çıkarken; Sayın Nimet Çubukçu’nun benzer bir tavır ortaya koyamaması, konuyla ilgili en küçük bir gayret göstermemesi, sessizliğe gömülmesi, kılını dahi kıpırdatmaması kendisini zor durumda bırakmaktadır. Ayrıca Hüseyin Çelik’in sözleşmeli öğretmenlerle ilgili açıklamaları, Çubukçu’nun Milli Eğitim Bakanlığı görevini yeteri kadar yerine getiremediğini de göstermektedir. Çubukçu bu haliyle etkinliği olmayan ve yetkisi tartışılır bir Bakan görünümündedir. Ne yazık ki bugün hepimizin aklında “Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu mu, yoksa Hüseyin Çelik mi?” sorusu vardır.
Biz eğitimciler, sözleşmeli öğretmenlere Hüseyin Çelik yerine, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun sahip çıkmasını isterdik. Öte yandan Hüseyin Çelik’in samimiyeti konusunda da derin kuşkularımız bulunmaktadır. Zira sözleşmeli öğretmenlik uygulaması Hüseyin Çelik döneminde getirilmiş ve bu dönemde on binlerce sözleşmeli öğretmen istihdam edilmiştir. Dolayısıyla Hüseyin Çelik’in sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi konusundaki açıklamalarında ne kadar samimi olduğunu bilmemiz mümkün değildir. Yoksa Çelik bu açıklamalarıyla günah mı çıkarmaktadır?
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınacağına ilişkin söz vermiş olmasına rağmen, bu sözü yaklaşık iki yıldır yerine getirememiş, adeta sözünü yutmuştur. Çubukçu bu sözü unutturmak için bugün büyük çaba harcamakta, sözleşmeli öğretmenleri adeta görmezden gelmektedir. Ancak bizler sözleşmelilere kadro sözünü hep hatırlayacağız ve her fırsatta hatırlatacağız. Çubukçu, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi konusunda Başbakanı ikna edemediği gibi, Bakanlarla da karşı karşıya gelmekten çekinmiştir. Şayet Sayın Nimet Çubukçu, bu konuda kararlı olsaydı, tüm sözleşmeli öğretmenleri, sendikaları ve kamuoyu desteğini arkasına alabilir ve sözleşmelilerin kadro sorununu çözebilirdi. Anlaşılan o ki, Çubukçu’da, yeterli istek ve gerekli irade mevcut değildir.
Sayın Çubukçu’dan sorumlu bir Milli Eğitim Bakanı gibi davranmasını ve gerekirse sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesine ayak direyen herkesle köprüleri atmasını beklerdik. Ancak Çubukçu, çalışanlarını koruyup, kollamak yerine, koltuğunu korumayı tercih etmiştir. Biz eğitimciler, kadro sözünün aslında yalandan ibaret olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Herkesin bilmesi gerekir ki, sözleşmeli öğretmenleri kadro yalanı ile oyalayanlar büyük vebal altındadır. Çubukçu’nun sözleşmeli öğretmenlere kadro sözünü rafa kaldırarak, hepimizi bir yalana inandırmış olmasını da içimize sindiremiyoruz.
Türk Eğitim-Sen olarak, 12 Haziran Genel Seçimleri öncesinde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan sözleşmelilere verdiği sözü yerine getirmesini bir kez daha talep ediyoruz. Bu sözün adresi de, muhatabı da bellidir. Çubukçu artık istese de bu sözden vazgeçemez, sözleşmeli öğretmenleri yarı yolda bırakamaz. Çubukçu’nun sözleşmelilere kadro borcu vardır. Bu borcun seçimlerden önce ödenmesi sözleşmeli öğretmenler için hayati öneme sahiptir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
