Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 16 Nisan tarihinde iş güvencemize sahip çıkmak için yapacağımız mitingle ilgili basın açıklamasıdır.
GENEL BAŞKAN KONCUK: 16 NİSAN’DA İŞ GÜVENCEMİZ İÇİN ALANLARDAYIZ
Kamu çalışanlarının iş güvencesinin elinden alınmaya çabalandığı bir dönem yaşıyoruz. İktidar, kamu çalışanlarını ahtapot gibi sarmış, onların haklarını gasp etmek için harekete geçmiştir. Kamu çalışanı kavramını ortadan kaldırmak, çalışanları iş güvencesinden yoksun olarak istihdam etmeye çalışmak için sahneye konulan oyun büyük tepki çekmektedir.
Bilindiği gibi bugün kamuda 400 bin’in üzerinde taşeron firma elemanı bulunmaktadır. 4/B’li yani sözleşmeli olarak çalıştırılanların sayısı ise 250 bin’dir. Yılın 11 ayı çalıştırılan, bir ayı da işsiz kalan 4/C’lilerin sayısı da 45 bin’dir. Bu çalışanların hiçbirinin iş güvencesi yoktur ve ne yazık ki kamuda 4/B’li, 4/C’li ve taşeron firma elemanı olarak çalıştırılanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Çünkü iktidar, iş güvencesiz ve kuralsız çalıştırmayı politika haline getirmiştir. Bu politikaya giderek bağlanan AKP iktidarı, tüm kamu çalışanlarını güvencesiz çalıştırmanın yollarını aramaktadır. Oysa ki; iş güvencemiz Cumhuriyet tarihi boyunca en büyük kazanımımızdır. Bu güvenceyi ortadan kaldırmak, kamu çalışanlarının can damarını kesmek demektir.
Anayasa Mahkemesi, kamu çalışanlarını sükut-u hayale uğratmıştır. Çok düşük ücretlerle, iş güvencesinden yoksun, kuralsız çalıştırılan, ekmek kavgasına düşen 4/C’liler, Anayasa Mahkemesi’nin 4/C düzenlemesinin iptal istemini reddetmesiyle ağır bir vurgun yemiştir. Zira bu karar, iktidarın elini kolaylaştıracak ve 4/C’li çalıştırmayı meşru hale getirecektir.
Kamu çalışanlarının güvencesiz ve kuralsız çalıştırılması iktidarın işine gelmektedir. Sesi çıkmayan, sorgulamayan, haklarının peşinde koşmayan, biat eden bir kamu çalışanı profili bu ülkeyi yönetenlerin hayalidir. Emir kulu ordusu yaratmak için hummalı bir çalışma başlatanlar, iş güvencesiz çalıştırmayı hareket noktası seçmiştir. Güvencesiz çalıştırma domino etkisi yaratacaktır. Herkes bilmelidir ki; sadece bizlerin değil, gelecek nesillerin de iş güvencesi tehdit altındadır. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için bu gidişata ‘dur’ dememiz ve mücadele etmemiz gerekmektedir.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu büyük kamuoyu baskısının ardından Haziran ayında ek öğretmen alımı için yeşil ışık yakmıştır. Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle Milli Eğitim Bakanlığı’na, “gerekli görülen durumlarda kadro imkânları ve ihtiyaçları çerçevesinde ağustos ayı dışında da atama yapabilme” yetkisi tanınmıştır. Bu durum ataması yapılmayan öğretmenler için umut ışığı olmuştur.
Bakanlığın tek atama inadından vazgeçtiğini görmek bizleri memnun etmiştir. Türk Eğitim-Sen olarak 30 bin ek alım sözünün, sözleşmelilerin kadroya geçirileceği konusundaki verilen söz gibi fos çıkmamasını umuyoruz. Sayın Bakan’ın verdiği sözleri tutma becerisinin sıfır olduğunu düşündüğümüzde, endişemizde haklı olduğumuz görülecektir. Sayın Çubukçu’ya güvenmememize rağmen, 30 bin ek öğretmen alımı konusunda ısrarcıyız. 30 bin ek öğretmen alımı seçimlerden sonraya kalmamalı, en geç Haziran ayına kadar yapılmalıdır. Aksi takdirde KPSS’de hakkı yenen öğretmenlerin vebali Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde olacaktır.
Tüm bu nedenlerden dolayı Türkiye Kamu-Sen; iş güvencemize sahip çıkmak, tüm alanlarda 4/B’li, 4/C’li köleliğe ve taşeronlaşmaya dur demek, işsiz, umutsuz, çaresiz bırakılan gençlerimizin sesi olmak, tüm kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını korumak, KPSS ve YGS’de yaşanan skandalları bir kez daha gündeme getirmek ve sorumluların yakasına yapışmak için 16 Nisan’da Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda miting yapacaktır. Binlerce çalışanın otobüslerle Ankara’ya geleceği eylemde, haklarımız için yürüyeceğiz, taleplerimizi hükümete duyuracağız.
16 NİSAN’DA ALIN TERİMİZ İÇİN, HAKLARIMIZ İÇİN, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN, İŞ GÜVENCEMİZ İÇİN TEK YÜREK OLACAĞIZ, MÜCADELECE EDECEĞİZ, DİRENECEĞİZ…
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.