Ana SayfaHABERLERMevzuatMİLLETİN VİCDANINDA GEÇERLİLİĞİ OLMAYAN YGS'NİN İPTAL EDİLMEMESİNİ KINIYORUZ

MİLLETİN VİCDANINDA GEÇERLİLİĞİ OLMAYAN YGS’NİN İPTAL EDİLMEMESİNİ KINIYORUZ

         Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un YGS ile ilgili yaptığı basın açıklamasıdır.  

TÜRK EĞİTİM-SEN OLARAK, MİLLETİN VİCDANINDA GEÇERLİLİĞİ OLMAYAN BİR SINAVIN İNATLA İPTAL EDİLMEMESİNİ KINIYORUZ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YGS’deki şifre skandalıyla ilgili incelemesini tamamladı. Savcılık, 1 milyon 700 bin adaya ait cevap anahtarlarının incelendiğini belirtti. Bunun ardından ÖSYM, YGS sonuçlarını açıkladı. LYS başvuruları ise yarından itibaren başlayacak.

 

Skandallara doymayan ÖSYM’nin YGS’yi inatla iptal etmemesi ne anlama gelmektedir? Tümüyle şaibeye bulaşmış olan bir sınavın iptal edilmemesi büyük bir rezalettir. 

 

Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soru kitapçıklarında adayların şifreleme yöntemi ile işlem yapmadığı ve sınavda şaibeli bir durumun söz konusu olmadığı kanaatine mi varmıştır? Soruşturma henüz tamamlanmadan, ÖSYM YGS sonuçlarını niçin açıklamıştır? Ortada ÖSYM’nin bildiği ancak bizim bilmediğimiz ne vardır? Kamuoyu öncelikle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan net bir açıklama beklemektedir. Savcılık, soruşturma ile ilgili tüm detayları en kısa sürede açıklamalı ve kamuoyunu bilgilendirilmelidir.

 

Bu noktada adaylar ister şifrelemenin farkına varsın, ister varmasın şifrelemenin varlığı bile sınavı şaibeli hale getirir. Dolayısıyla böylesi bir sınavın sonuçlarına da asla güven duyulmayacaktır. ÖSYM’nin sınav sonuçlarını açıklamak yerine, sınavı iptal etmesi gerekiyordu. Zira YGS milletin vicdanında geçerliliği olmayan bir sınav haline gelmiştir. TÜRK EĞİTİM-SEN OLARAK, MİLLETİN VİCDANINDA GEÇERLİLİĞİ OLMAYAN BU SINAVIN İPTAL EDİLMEMESİNİ KINIYORUZ. Bu sınav ÖSYM tarihinde kara bir lekedir.

 

ÖSYM’nin yaptığı affedilmez hataların faturası ne yazık ki gençlerimize kesilmektedir. Sınav yapmayı beceremeyen ÖSYM, sınav mağdurları yaratmayı çok iyi becermektedir.

 

Türk Eğitim-Sen olarak, gençlerimizin geleceği ile oynayan ÖSYM Başkanı Ali Demir’in büyük bir pişkinlikle görevinin başında olmasını anlayamıyoruz. YGS’yi iptal etmeyen ÖSYM Başkanı Ali Demir’in görevini bırakmayacağı da ortadadır. Oysa bundan sonraki sınavların sağlıklı ve şaibesiz bir şekilde yapılması gerekmektedir. Ali Demir ÖSYM’nin başında bulunduğu müddetçe ÖSYM’nin yapacağı sınavlara hiçbir şekilde güven duyulmayacaktır ve sınavlarda yeni skandallar ortaya çıkacaktır. Bu nedenle ÖSYM Başkanı Ali Demir istifa etmeli ve ÖSYM’nin başına Ölçme Değerlendirme konusunda uzman, işin ehli bir akademisyen atanmalıdır. Önümüzde birçok sınav vardır. Herşeyi eline, yüzüne bulaştıran, beceriksiz ÖSYM yöneticileri ile Türkiye daha çok sınav skandalları yaşar. Herkes kabul etmelidir ki, ÖSYM’nin mevcut başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile yola devam etmesi mümkün değildir.

 

YGS’de mağdur olan ve dava açmak isteyen tüm öğrencilerimiz, Türk Eğitim-Sen Hukuk Bürosundan gerekli desteği alabilecektir. Bu süreçte, hakkını aramak isteyen öğrenciler Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’ne başvurabilirler.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Son Haberler

TÜRK’ÜN MEVCUDİYETİ 30 AĞUSTOS’LA TARİHE MÜHÜRLENDİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili yaptığı basın...

GENEL BAŞKANIMIZDAN MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE ZİYARET

Genel Başkanımız Talip Geylan, 28.08.2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, eğitimin ve eğitim çalışanlarının gündemine dair bilgilendirmelerde bulundu.

ÜCRETLİ KÖLELİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ!

Genel Başkanımız Talip Geylan, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisinin ücretli öğretmenlik uygulaması olduğunu söyleyerek, "Korkarım ki, geçen yıl 80 bine ulaşmış olan ücretli öğretmen sayısı, bu öğretim yılında 100 binlere dayanacaktır."dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ NEDEN HALA GÖREVE BAŞLATILMADI?

Genel Başkanımız Talip Geylan, öğretmen atamalarının gecikmiş olmasını açılan davalara bağlamanın haksızlık olduğunu belirterek, “Danıştay’ın kararından hiçbir şekilde etkilenmeyecek şekilde 20 bin öğretmenimizi daha fazla bekletmeden öğrencileriyle buluşturmanın en makul yolu, mülakata giren tüm adaylara KPSS puanı ölçüsünde sözlü puanı vermektir.” dedi