BAKAN DİNÇER ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili açıklamalarını değerlendirdi.

 

MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER’İN SÖZLERİ ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ataması yapılmayan öğretmenlere ‘kabiliyetlerine uygun iş bulsunlar’ şeklinde çağrıda bulunmakta ve öğretmenlerin kamuyu istihdam alanı olarak görmekten vazgeçmesini söyleyerek, onlara özel sektörü adres olarak göstermektedir.

Bugüne kadar ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili olur olmaz yorumda bulunan ya da az sayıda atama yaptığı için eleştiri bombardımanına tutulan birçok Milli Eğitim Bakanı gördük, ancak ataması yapılmayan öğretmenlere öğretmenlik mesleği dışında başka meslekleri işaret eden bir Milli Eğitim Bakanına ilk kez tanık oluyoruz. Türkiye’de bu bir ilktir ve tarihe not olarak düşmelidir.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, ataması yapılmayan öğretmenlerin sorununa çözüm bulmak için yeni bir atama politikası belirlemesi ve onların istihdam edilmesi için başta Başbakan olmak üzere kabine üyelerine ciddi baskı yapması gerekirken, kolay yolu seçerek, öğretmenlere başka iş alanlarını adres göstermesini yadırgıyoruz. Anlaşılan o ki, Sayın Bakan Milli Eğitim Bakanlarının asli görevinin temsil ettiği kitlenin dertleriyle dertlenmek, yaralarını sarmak, sıkıntılarına çözüm üretmek olduğunu unutmuş görünmektedir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e bu açıklama hiç yakışmamıştır.

Sayın Bakan Dinçer, sanki Milli Eğitim Bakanı gibi değil de, hükümet sözcüsü gibi açıklamalar yapmaktadır. Türkiye’de sadece öğretmenlerin değil, diğer meslek gruplarının da iş bulmak gibi bir derdi olduğunu anlatan Bakan, öğretmenlere ‘bu sevdadan vazgeçin’ mesajı göndermektedir. Bakan’ın açıklamaları biz öğretmenleri şoke etmiştir. Bir Milli Eğitim Bakanının sarf etmemesi gereken sözleri böylesine rahat dile getirmesi, ataması yapılmayan öğretmenlerin sahipsiz olduğunu ortaya koymuştur. Sadece öğretmen olmak için okuyan, mesleğini yapmak için yıllarca atanmayı bekleyen, öğrencilerine ders vereceği günün hayallerini kuran öğretmenlere başka iş bulun demek, onların yüreklerini yangın yerine çevirmektir.

Sayın Bakan sanıyoruz ki, özel sektörde işlerin nasıl yürüdüğünü de pek bilmemektedir. Örneğin ataması yapılmayan öğretmenlerimizin bir kısmı dershanelerde iş bulmaktadır. Ancak düşük ücretlerle çalıştırılan, hafta sonu bile tatil yapamayan, iş garantisi olmayan dershane öğretmenleri adeta sömürülmektedir. Sayın Bakan; mesleğine âşık, pırıl pırıl bu gençleri sömürü düzeninin tam kucağına itmekte sakınca görmemektedir.  

Öte yandan Bakan Dinçer öğretmen açığını ücretli öğretmenlerle giderdiğini, tüm hedeflerin gerçekleşmesi durumunda ise 150 bin öğretmene ihtiyaç duyulacağını belirtmiştir. Öncelikle ücretli öğretmenliği bir istihdam politikası olarak gören zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenlerle gidermeye çalışmak hem vicdansızlıktır, hem de eğitim-öğretim kalitesini düşürmek anlamına gelmektedir. Bu nedenle sendika olarak tüm öğretmenlerin kadrolu olarak görev yapması ve ücretli öğretmen gibi ucube bir istihdam politikasına son verilmesi isteğimizi bir kez daha yineliyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in öğretmen açığı ile ilgili sözlerini de gerçekçi bulmuyoruz. Türkiye’de öğretmen açığı Dinçer’in telaffuz ettiği rakamlardan çok daha fazladır. Bakanlık, ataması yapılmayan öğretmenlerle ile ilgili samimi olsa, bu öğretmenlerin istihdamını kolayca sağlayabilir. ‘Kadro yok’, ‘kaynak yetersiz’, ‘öğretmen açığımız az sayıda’ gibi klişe söylemler inandırıcılığını kaybetmiştir. Bu nedenle Sayın Bakan Dinçer’i ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili sözlerini yeniden gözden geçirmeye çağırıyoruz. Hiç kimse, öğretmen olmak için varını yoğunu ortaya koyan, yıllarca eğitim fakültelerinde dirsek çürüten, ailesinin kıt kanaat imkânlarına rağmen okulundan başarıyla mezun olan gençleri bir kalemde silip atamaz. Türkiye’nin, yüreği öğrenci sevgisiyle atan bu gencecik öğretmenlere ihtiyacı vardır. Milli Eğitim Bakanının da görevi ataması yapılmayan öğretmenlere farklı iş alanları önermek değil, sistemden kaynaklanan sorunları çözerek, onları öğretmen olarak istihdam etmektir.

 

Saygılarımızla.

 

Son Haberler

3600 EK GÖSTERGE SÖZÜ HAVADA KALMASIN!

Genel Başkanımız Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcımız Cengiz Kocakaplan ile birlikte 10-11 Ocak 2025 tarihlerinde İstanbul’da bir dizi etkinliklere katıldı.

MÜLAKAT MAĞDURU ÖĞRETMENLERE DESTEK VERDİK

Türk Eğitim Sen, mülakat mağduru öğretmenlerin 12.01.2025 tarihinde Ankara Ulus Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasına destek verdi.

DOĞUMUNUN 120. YILINDA HÜSEYİN NİHAL ATSIZ’I ANIYORUZ

Türk fikir dünyasına, edebiyatına ve tarihine derin izler bırakan Hüseyin Nihal Atsız’ın hatırasını yaşatmak ve onu minnetle anmak amacıyla “Doğumunun 120. Vefatının 50. Yılında Hüseyin Nihal ATSIZ’a Vefa” temasıyla “Millî Ruh, Milli Kimlik ve Kahramanlık” Şiir Yarışması düzenliyoruz.

ÖMK YÖNETMELİĞİNDEKİ EKSİK DÜZENLEMELERİ YARGIYA TAŞIDIK

Türk Eğitim Sen olarak Danıştay 12. Dairesinin 2025/261 Esas sayılı dosyası ile açtığımız davada,...