Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 11.04.2012 tarihinde yaptığı basın açıklamasıdır.
GENEL BAŞKAN KONCUK: DEVLETİN ÖZEL OKULLARA VERECEĞİ TEŞVİK, 200 BİN ÖĞRETMENİN 1 YILLIK MAAŞIDIR
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in özel okul formülü evlere şenliktir. Şöyle ki; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Örneğin ilköğretimdeki bir öğrencinin bize yıllık maliyeti diyelim ki 2 bin 500 lira. Öğrenci başına 1500 lira versek, durumu müsait olan vatandaşımız üstüne bir miktar daha koyup çocuğunu özel okula gönderse diye düşünüyoruz. Verdiğim 1500 liralık katkıyla vatandaş çocuğunu özel okula gönderme yolunu seçerse o zaman bizim yükümüz azalmış olur. Her ilköğretim öğrencisi başına 1000 lira devletin kasasında kalır.” Bakan Şimşek’in açıkladığıdahiyane(!) formül daha önce de kamuoyu gündemine gelmişti. Böyle bir formülü kabul etmemiz mümkün değildir.
Devletin asli görevi; devlet okullarının koşullarını iyileştirmek, okulların derslik ve öğretmen açığı sorununu çözmek, öğrencilerin iyi bir eğitim almasına imkân sağlamaktır.Bugün Hükümetin okullara yeterli ödenek ayırmadığı, okulları kaderlerine terk ettiği, bazı okulların öğretmensiz olduğu, öğretmen olmayanların ücretli öğretmen olarak derslere girdiği, kimi bölgelerde öğrencilerin 60-70 kişilik sınıflarda eğitim-öğretim yaptığı düşünüldüğünde Bakan Şimşek’in yaptığı açıklama son derece yanlıştır.
Mehmet Şimşek’in bu açıklaması devletin özelleştirme mantığı ile hareket etmesi ve asli görevinden uzaklaşması anlamına gelmektedir. Devlet bir işletme değil; Hükümeti yönetenler de tüccar değildir. Ayrıca bu tutum, devletin öğretmen, öğrenci, derslik gibi maliyetlere de sırtını döndüğünü ortaya koymaktadır. Eğitim, maliyet hesaplarına kurban edilmeyecek kadar önemli bir alandır. Bu alanda söz söyleme merci Maliye Bakanı ve onun ilginç hesapları hiç değildir.
Maliye Bakanı’nın “öğrenci başına 1500 lira versek, durumu müsait olan vatandaşımız üstüne bir miktar daha koyup çocuğunu özel okula gönderse diye düşünüyoruz” sözü çok düşündürücüdür. Çünkü biz sendika olarak Maliye Bakanı’nın özel okul fiyatlarından habersiz olduğunu düşünüyoruz. Bugün özel okul ücretleri yıllık ortalama 15 bin TL’dir. Dolayısıyla Bakanın, “üstüne bir miktar koysunlar” dediği rakam, 13 bin 500 TL’dir. Öte yandan yıllık 55 bin TL ücret alan özel okullarda bulunmaktadır. Bu durumda temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanan orta gelir grubunda olan bir ailenin bile çocuğunu özel okula göndermesi hayaldir. Bu parayı verebilecek olan zengin kesimdir. Çocuklarını bin bir zorlukla özel okullara gönderenler istisnadır. Bu durumda devlet alt ya da orta gelir grubuna değil, üst gelir grubuna 1500 TL yardım etmiş olacaktır.
Öte yandan Mehmet Şimşek, yüzde 2’lik özel okul kontenjanının yüzde 20’ye çıkarılması gerektiğini söylemektedir. 15 milyon öğrencinin okula gittiğini düşündüğümüzde, yüzde 20 oranı, 3 milyon öğrenciye tekabül etmektedir. Bu da öğrenci başına 1.500 TL’den, 4.5 milyar TL anlamına gelir. 4.5 milyar TL, 200 bin öğretmenin 1 yıllık maaşı demektir. Madem devletin parası var, o zaman 200 bin atama bekleyen öğretmenin ataması rahatlıkla yapılabilir.
350 bin öğretmen atama beklerken, Maliye Bakanı Şimşek’in böyle bir açıklama yapması akılla mantıkla açıklanacak bir durum değildir. Görünen o ki, Şimşek’in matematik hesabı şaşmıştır. Devlet özel okullara vereceği teşvikle, 200 bin öğretmenin atamasını yapmalı, ek ödemesi bir kuruş artırılmadığı için en düşük memur maaşını alan öğretmenlere destek olmalıdır.
Kaldı ki Türk Eğitim-Sen olarak bağış alan okul müdürlerine soruşturma açılması ile ilgili yaptığımız toplantıda; devletin öğrenci başına 100 TL vermesini, bu paraların da okulun temizlik, kırtasiye, güvenlik vb. giderlerine harcanmasını istemiştik. Bu önerimize olumlu hiçbir cevap gelmezken, Bakan Şimşek’in bugün özel okullara öğrenci başına destek verileceği açıklamasını eğitimde özelleştirme kapılarının aralandığını göstermektedir.
Devletin özel okulları teşvik etmek için çalışma yapması değil; tüm kaynaklarını devlet okulları için seferber etmesi önceliği olmalıdır. Öğretmen atamaları için kaynak ayırmayanların ve öğrencileri 60-70 kişilik sınıflara mahkum edenlerin tüm bu sorunları göz ardı ederek, özel okulları teşvik etmesi, devletin kendi okullarına yüz çevirmesi kabul edilebilir değildir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
