GENEL BAŞKAN İSMAİL KONCUK’UN BASIN AÇIKLAMASIDIR
Okullar toz duman. Sendikamızı arayan bir çok öğrenci velisi, okul yöneticisi ve öğretmenler ne yapacaklarını şaşırdıklarını söylemektedir.
Bir çok okulumuz henüz planlamasını bile yapamamış durumdadır. Öğretmenler norm kadro fazlası olduklarını, ne olacaklarını bilmediklerini ifade ederek, bir çok il milli eğitim müdürlüğünün farklı uygulamalar yaptıklarından rahatsızlıklarını dile getirmektedirler. Bu belirsizlik öğretmenlerimizin moral, motivasyonunu alt üst etmiş durumdadır. MEB bir açıklama yaparak, norm kadro fazlası öğretmenlerin bulundukları okulda norm kadro fazlası olarak muhafaza edileceğini ilan etmelidir. Bu sistemin sorumluları sorumluluklarını taşımalı ve öğretmenlerimizin yaşadığı ızdıraba son vermelidirler. Bakan Ömer Dinçer, daha önce hiçbir öğretmen norm kadro fazlası olmayacaktır, sözünün gereğini yerine getirmelidir. Aksi takdirde Ömer Dinçer öğretmenler nazarında, sözüne güvenilmez bir bakan durumuna düşecektir.
Diğer yandan, artan ders saatleri farklı seçmeli dersler sebebiyle, okullarımızın giriş ve çıkış saatleri de büyük sıkıntı yaşatmaktadır. Bilhassa, her ikisi de çalışan velilerimiz ne yapacağını bilememektedir. Servisler, farklı ders çıkışları sebebiyle bir düzen kuramamaktadır. Sekiz çeşit seçmeli ders sebebiyle okullarımız seçmeli dersi okutacak derslik bulmakta zorlanmaktadır. Hala, tam gün mü, ikili eğitim mi yapayım diye düşünen ve karar vermemiş okullarımız bulunmaktadır.
Türk Eğitim Sen olarak aylardır söylediğimiz problemler bir bir yaşanmaktadır. Öngörülerimizin haklı çıkmasından, elbette mutluluk duymuyoruz. Ancak, masa başı kararların ülke eğitimini ne hale getirdiğini de gözler önüne sermemiz, beceriksiz yönetim anlayışını da deşifre etmemiz sorumluluğumuz gereğidir.
Acemi bürokratların, acemi bakan anlayışının, eğitim öğretimi tebeşir tozu yutarak öğrenmemiş, kağıt üzerinde bir şey bildiğini zannedenlerin, uyarılarımızı dikkate almayanların ülke eğitimini getirdiği yer burasıdır.
Matematikte şu kadar az ders yapıyoruz, fen de şu kadar, hadi bunları gelişmiş ülkeler seviyesine çıkaralım diyen, ama hiçbir alt yapı hazırlamadan eğitimimizi bulanık suyun içerisine atan Bakan Ömer Dinçer bu yaşanan tablonun baş mimarıdır. Okullarımızda öğretmen var mı, derslik yeter mi diye düşünmeden her 10 öğrenciye sınıf açılacaktır, okul yönetimi ve öğretmenler öğrenciyi yönlendiremez diye açıklama yapan Bakan Ömer Dinçer’in kulakları çınlasın.
Problemlerin ana sebepleri bellidir. MEB ve Ömer Dinçer inatlaşmaya girmeden tedbirleri almalı ve problemlerin çözümünü derhal sağlamalıdır.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
