Genel Başkan İsmail KONCUK İstanbul programı kapsamında, 13 Şubat Çarşamba günü İstanbul Üniversitesi’ni, 14 Şubat Perşembe günü ise İstanbul Teknik Üniversitesi’ni ziyaret etti.
Genel Başkana, ziyaretlerinde, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN, Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN ile İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hanefi BOSTAN eşlik ettiler.
Genel Başkan Koncuk, İ.Ü. Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ve İ.T.Ü. Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ile de bir araya gelerek görüşmelerde bulundu.
Üniversitelerdeki işyeri temsilcileriyle de istişare yapma imkanı bulan Koncuk, sendikal gelişmeler hususunda temsilcileri bilgilendirmesinin yanı sıra, temsilcilerin istek ve görüşlerini de değerlendirdi.
YÖK Yasa Tasarısı, Üniversitelerimizle Alay Etmektedir!
Özellikle, Bakanlığa sunulmuş olan YÖK yasa tasarısı hakkında üyeleri bilgilendiren Genel Başkan, yaşanacak muhtemel problemler hakkında ikazlarda bulundu. Hazırlanan tasarının, üniversite çalışanlarıyla alay etmek anlamını taşıdığını ifade eden Koncuk, “Görülmüştür ki, yüzlerce kişi ve kuruluştan görüş toplayan Kurul, öne sürülen değerlendirmeleri ciddiye almamış ve yüksek öğretim kurumlarımızı, “üniversiteleri nasıl kontrolüm altında tutarım” kaygısında olanlara altın tepside sunmayı amaçlamıştır. Tasarı bir çok yönüyle mevcudu dahi geriye götürmektedir. Bu tasarı, güdük bir tasarıdır. Bu tasarı, gücü elimizden bırakmayacağız, tasarısıdır. YÖK, siyasetin üniversiteler üzerindeki tahakküm aracı değildir. Dilerim mevcut tasarı bu haliyle hayata geçirilmez. Milli Eğitim Bakanı sayın Nabi Avcı’nın da tasarıya yönelik tereddütleri olduğunu biliyoruz. Kendisi Bakan olmadan bir hafta önce verdiği bir mülakatında, tasarının üniversitelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu anlamına gelecek değerlendirmelerde bulunmuştu. İnşallah bu kanaatlerini değiştirmez ve tüm paydaşların iyi niyetli ikazları doğrultusunda tasarıya müdahalelerde bulunur. Aksi takdirde, hem idari anlamda hem de bilimsel anlamda üniversite hayatımız ciddi tahribatlara maruz kalacaktır. Bilinmelidir ki, Türk Eğitim-Sen, üniversitelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda yapılacak her çalışmaya sonuna kadar katkı sunmaya hazırdır” diye konuştu.
Üniversite çalışanlarının sorunlarına sahip çıkması gerektiğini söyleyen Genel Başkan, bunun öncelikli yolunun da sendikalaşmak olduğunu vurguladı. Üniversite camiasında sendikalaşma oranının genel sendikalaşma oranının yarısına bile ulaşamadığını belirten Koncuk, “Sorunlar hep birlikte el ele vererek çözülebilecektir. Problemleri, gözümüzü kapatarak yok edemeyiz. Bugün çalışma hayatı ciddi tehditlerle karşı karşıyadır. Üniversitelerimiz ise zaten arazlı mevzuattan kaynaklanan büyük sıkıntılar içerisinde çalışmaktadır; bir de bunların yanı sıra yeni YÖK kanun tasarısı hayata geçirilirse işler arap saçına dönecektir. Bu olumsuz sürece direnç gösterebilecek tek yol sendikal örgütlenmedir. Artık sendikal mücadele bir keyfiyet değil, bir mecburiyettir. Bunun dışında en ufak bir yol bulunmamaktadır. Bu nedenle bütün üniversite çalışanlarını ilkeli ve tavizsiz hak arama mücadelesinin adresi olan Türk Eğitim-Sen’e davet ediyorum.” dedi.