Ek ders ücretleri yüzde 100 artırılmalıdır.
Kilis teşkilatıyla da bir araya gelen Dolgun, yaptığı konuşmada ek ders ücretlerine maaş zammı oranında her yıl artış yapılmasına rağmen katsayı artışı yapılmaması nedeniyle ek ders ücret artışlarının bir anlam ifade etmediğini kaydetti. Dolgun, “Sendikamızın talebi ek ders ücret ödeme katsayısının gündüz öğretimi için 140’tan 280’e, gece öğretimi için 150’den 300’e artırılmasıdır. Bilindiği gibi ek ders ücret ödeme katsayının artırılması için Türkiye genelinde gerçekleştirdiğimiz imza kampanyamızda 157 bin imza topladık ve MEB’e teslim ettik. Öğretmenlerimiz memleketimizin her köşesinde fedakârca görev yapmaktadır. Geçim kaygısı olmadan, aklında fikrinde ay sonunu nasıl getireceğinin hesabını yapmadan görevlerini ifa edebilmelidirler. Bu noktada ek ders ücretlerinin yüzde 100 artırılması büyük önem taşımaktadır. MEB haklı talebimize kulak vermelidir.” dedi.
Eğitim çalışanlarına şiddetin son bulması için yasa çıkarılsın!
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çeken Dolgun, eğitimcilerimize uygulanan şiddeti lanetlediklerini bildirdi. “Biz şiddet olaylarını kınamaktan, lanetlemekten bıktık. Ama ne yazık ki hala değişen bir şey yok” diyen Dolgun, korkutulan, sindirilen, ezilen eğitimcilerle başarı yakalanmasının mümkün olmadığını kaydetti. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini isteyen Dolgun, “TBMM nezdinde öğretmenlerimize yönelik şiddeti önleyici tedbirler için yasal süreç başlatılmalıdır. Şiddet yapanın yanına kar kalmamalıdır. Sağlıkta şiddet uygulayanlara ceza artırımı öngören yasanın benzeri eğitim çalışanları için de çıkarılmalıdır. Bilindiği gibi sendikamız 2019 yılında eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla etkili tedbirler alınması ve caydırıcı müeyyideler getirilmesi için yasa teklifi hazırlamıştı. Mevcut bir yasa teklifi varken, yapılması gereken daha fazla zaman kaybedilmeden buna destek vermektir” diye konuştu.
Mülakat ile nasıl adalet sağlayacaksınız?
Proje okulları başta olmak üzere MEB’e bağlı tüm atamaların liyakat esasına göre yapılması gerektiğini bildiren Dolgun, “Mülakat adaletsizliğe zemin hazırlayan, ehliyeti yok sayan, tamamen keyfiyete bağlı bir usuldür. Huzur ve barışı da yok sayan mülakat yöntemi, yazılı sınav başarısının rencide edilmesinden dolayı aynı zamanda kurumlarımızı zayıflatmaktadır. Her zaman söylüyoruz: MEB’e bağlı tüm atamalar sınavla olmalı, mülakat kökten kaldırılmalıdır. Ancak bu şekilde ehil insanlar iş başına gelecek, hak gaspı önlenecek, adalet tesis edilecek, eğitim kurumlarımız ivme kazanacak, eğitimde kalite, verim artacaktır” dedi.
