Öğretmenlere performans değerlendirmesi yönetmelik taslağı MEB’de en çok tepki çeken konulardan birisidir. Bu uygulama öğretmenler üzerinde Demokles’in kılıcı gibi duracak; öğretmenlerin üzerinde her zaman bir tehdit unsuru olacaktır. Küskün öğretmen ordusu oluşturulmak istenilmiyorsa, bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Eğitimde yapılan hataların, eğitim sistemindeki başarısızlıkların sorumluluğu öğretmene yüklenmemelidir.

Türk Eğitim-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu taslağı ivedilikle geri çekmesini istiyoruz. Aksi taktirde öğretmenlerimizi huzursuz edecek ve çalışma barışını bozacak bu yönetmeliğin iptali için her türlü hukuki girişimde bulunacağız, her türlü demokratik hakkımızı da kullanacağız. Üstelik Bakanlık, mağduriyet yaşayacak olan yüz binlerce öğretmenin dava açmasına da kendini hazırlamalıdır. Öğretmenlere verilen puanlar haklı bir şekilde gerekçelendirilmedikçe, hukuk ihlalleri yargıya taşınacaktır.

Bu minvalde Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan da twitter’da  etiketiyle bir kampanya yürüttü.

Genel Başkan Talip Geylan’ın çağrısı üzerine 28.02.2018 tarihinde saat 20:00’da başlatılan çalışmaya on binlerce destek mesajı geldi.  etiketi kısa sürede trend topic oldu, 2’inci sıraya yerleşti.

Genel Başkan Talip Geylan twitlerinde şu ifadelere yer verdi:

“MEB kararını tekrar gözden geçirmeli: Önceliğimiz, performans değerlendirmesi yapmak mı; yoksa öğretmenimizin performansını artıracak tedbirleri almak mıdır?

Zaten ekonomik, sosyal ve mesleki sorunların cenderesinde sıkışan öğretmenimizin itibarının daha da rencide edilmemesi için yüksek sesle ve kararlılıkla  diyoruz.

Öğretmene şiddet vakaları yetersiz mi bulunuyor ki, PSİKOLOJİK ŞİDDETİN aracı olacak bir ucube uygulamaya zemin hazırlanıyor? Öğretmene şiddete hayır dediğimiz için de  diyoruz!

Bu güzel ülkenin geleceği eğitimle inşa edilecek.  diyoruz. Çünkü, biliyoruz ki, bu ucube uygulama, öğretmeni mutsuz ve itibarsız kılacak. Öğretmenimizin itibarıyla birlikte geleceğimizi de kaybedeceğiz. Öğretmenimizi seviyoruz; Çünkü, ülkemizi seviyoruz.”

Türk Eğitim-Sen’in bu çalışmasına Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da destek verdi. Genel Başkan Koncuk, “Öğretmen ya da diğer memurlara performans uygulaması asla tutmaz. Memurlar hizmet üretir, meta değil. Bu hizmeti ölçebilecek bir sistem vardır diyen koskoca bir yalancıdır. Kimi kandırıyorsunuz? Beyler bu sevdadan yol yakınken vazgeçin. Akıllı olun, kamuyu daha fazla karıştırmayın. Alo 147'ye soruyorum. Kaç yumruk, kaç değnek, kaç bıçak darbesi kaç performans puanı yapacak?” dedi.

Twitterda   etiketiyle kullanıcıların attığı mesajlardan bazıları ise şöyle:

Öğretmen açığı, sözleşmeli/mülakatlı atama, eş durumu mağduriyetleri, al an değişikliği, mobbing, yandaş yönetici atamaları, hizmet içi eğitim yetersizliği vb. sorunlarına el atmadan hangi yüzle öğretmenin performansını değerlendireceksiniz. Utanın!

Öğretmen öğrenciye not verirken artık öğrenci öğretmene not veriyorsa dünyanın sonu geldi denektir.

Ey MEB yetkilileri bırakın performans ölçme oyununu, öğretmenin performansını olumsuz etkileyen unsurları ortadan kaldırın yeter.

Performans dayatması ile iş güvencemizi sulandırma niyetinizin ve gayretinizin farkındayız. Buna izin vermeyeceğiz.

Öğretmen arkadaşına performans notu verme yanlışına düşen öğretmen mesleğinin itibarına en büyük yanlışı yapar. Bu yanlışa hiçbir öğretmen düşmemelidir.

Kul hakkı yiyerek müdür olmuş yandaş yönetici mi performansı ölçecek. Bozuk teraziden doğru tartı çıkmaz. O yüzden 

Öğretmeni tehditle eğitim olmaz.

MEB performans ölçmeye başlayacaksa önce merkez teşkilatından başlasın. Eğitimi yapboza çevirenlerin, liyakat ve kariyeri bir kenara bırakıp yandaş saltanatı oluşturanların, eğitim sistemini köhneleştirenlerin günahını öğretmene yükleyemezsiniz.

Beşikten mezara ilim öğrenin diyen bir dinin mensubu bu performansı çıkaramaz.

Öğretmen ders verir, not verir en önemlisi eğitim verir. Öğretmene not vermeye ne yürek ne mürekkep yeter.

Öğretmenin performansını ölçmek için kullanacağınız hiçbir ölçüt size doğru sonucu vermez.

28 tane 1. sınıf öğrencim var ve sene bitiyor hala tanışamadığımız 7 tane veli var. Evde çocuğundan haberi olmayan veliler pardon ama bizi nasıl değerlendirecekler.

“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” Atatürk.

Eğitim sistemi, öğretmene not vermekle değil; öğretmene DEĞER vermekle düzelir.

Aksi halde her türlü demokratik ve hukuki hakkımızı kullanırız.

Eğitimde üç tür temel karar alınır. Pedagojik, stratejik ve bürokratik. Öğretmen uygulayıcıdır. Performans önce stratejik ve pedagojik karar alan/alamayanlardan başlamalı.

Herkes öğretmene not veriyorsa; OKUL MÜDÜRÜNÜ DE MAHALLE HALKI SEÇİMLE SANDIKTA SEÇSİN. Belki daha adaletli olur.

Ey MEB; masa başında aldığın ve pedagoji ilmine aykırı siyasi kararlarla eğitimde çuvalladın. Ama bunun faturasını öğretmene kesmene izin vermeyeceğiz.

Dersini düzgün işleyeni öğrenci, hak edilen notu vereni veli, hakkını savunanı müdür sevmez. Yani idealistsen en düşük notu alırsın. O yüzden 

"Performans"ın anlamını dahi bilemeyen kişilere öğretmeni puanlatan sistemin amacı eğitim öğretimi tamamen çökertmektir

Belli bir duruşu olan asil öğretmene elveda öğrencilere, velilere ve idarecilere her daim kendini beğendirmeye çalışan öğretmen modeline merhaba. Eğitimde kaliteyi böyle mi yakalayacaksınız?

Öğretmene puan değil, öğretmene yakışan itibarını verin.

Öğretmenin performansını ölçmeye mürekkebiniz yetmez!

Öğrenci, veli ve öğretmenleri birbirine düşüren bu sistem kabul edilemez.

Kendi performansını değerlendirmeye açmayan MEB öğretmenin performansını ölçemez.

Atamızın zamanındaki itibarımızı geri istiyoruz.

Öğretmen yalvarmaz, Öğretmen boyun eğmez, Öğretmen el açmaz. Öğretmen ders verir!

Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyen peygamberin ümmeti öğreteni öğrenene köle yapmak istiyor.