Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi, 4 Aralık tarihinde “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması Uluslararası Konferansı” düzenledi. Konferansa ILO Türkiye Ofisi Ülke Direktörü Numan Özcan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık, işçi, memur ve işveren sendikalarının temsilcileri, hukukçular, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.
“Şiddetin Merkezinde” dijital hikâyeler gösteriminin de yapıldığı konferansta, çalışma yaşamında şiddet ve taciz konusunda ILO Sözleşmesinin sunumu gerçekleştirildi.
Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanımız Firdes Işık, “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesine İlişkin Sektörel Yaklaşımlar” konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Moderötürlüğünü Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Sercan Gidişoğlu’nun yaptığı panelde konuşma yapan Firdes Işık, okullarda yaşanan şiddet konusuna değindi. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin, mobbing’in bugün had safhaya ulaştığını kaydeden Işık, şiddetin önlenmesi konusunda Türk Eğitim-Sen’in yaptığı çalışmaları anlattı.
“Sanırım herkes kabul eder ki, öğretmenlere yönelik şiddet hadiselerinin artış göstermesinin nedenlerinin başında, öğretmenin itibarının rencide edilmiş olması gelmektedir” diyen Işık, atılacak ilk adımın öğretmenlik mesleğinin itibarını artırıcı tedbirleri almak olduğuna dikkat çekti. Bu konuda yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini bildiren Işık, eğitimcilere şiddet uygulandığında bir şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılması ve en ağır cezai müeyyidelerin uygulanmasını talep ettiklerini ve konuyla ilgili bir kanun teklifi hazırlayarak TBMM’ye ilettiklerini söyledi. Işık, bu teklife tüm siyasi partilerin sahip çıkmasını istedi. Işık ayrıca gerek Necmettin Kuyucu gerekse Ceren Damar Şenel davasına müdahil olduklarını da bildirdi.
Türk Eğitim-Sen’in 24 Kasım Öğretmenler Günü anketine değinen Işık, ankete katılanların yüzde 48.7’sinin meslek hayatında öğrenci/veli şiddetine maruz kaldığını bildirmesinin çok önemli bir husus olduğunu belirtti. Eğitim çalışanlarının şiddete maruz kaldığında büyük kısmının şikayetçi olmadığını bildiren Işık, öğretmenlerin kendilerini okulda güvende hissetmediğine de vurgu yaptı.
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ile liyakatsiz yönetici atamalarının eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti beslediğini kaydeden Işık, konuyla ilgili örnekler verdi.
Firdes Işık, “Mobbing konusunda bilinçlendirme çalışması yapılmalı, mobbingin yaygın bir şiddet türü olduğu tüm yönetici ve çalışanlara anlatılmalıdır. Gerek kurumsal önlemler, gerekse eğitim çalışanlarına yapılacak mobbingden korunma eğitimleri ile mobbing davranışlarından kaçınılması sağlanmalı ve konuyla ilgili mevzuat ve bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır” diye konuştu.
Işık, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün iş yerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan 190 sayılı Sözleşmesinin önemine vurgu yaparak, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Eğitim çalışanlarına şiddetin önlenmesi ile ilgili adli ve hukuki yön dışında ailelerin bilinçlendirilmesi, öğrencileri kötü alışkanlıktan uzak tutmak, medya boyutu, güvenlik önlemleri, disiplin yönetmelikleri vb. birçok parametre bulunmaktadır. Hepsinin bir arada değerlendirilmesi elbette çok önemlidir. Bu noktada toplumun tüm kesimlerinin ortak hareket etmesini sağlayacak bir mekanizma oluşturulması zorunludur.”